Category: Kütüphane

“NO” Is A Complete Sentence
“NO” Is A Complete Sentence

Bu benim çok seneler önce okuma ihtiyacını hissettiğim ve kütüphanemden ayırmadığım bir kitabın ismi. Yani “’HAYIR’ Başlıbaşına Bir Cümledir” gibi tercüme edilebilir belki. Kitabın yazarı Megan LeBoutillier. (more…)

Fun On The Run!
Fun On The Run!

Amerika’da her ihtiyaca göre bir kitap mutlaka vardır ya, işte bu da onlardan biri. Ben de böyle kitapları edinmeyi pek bir sevdiğim için, kütüphanemize eklediklerimden olmuştu. Bölüm bölüm kullanmaya başladım. Kullandıkça da sizlerin de işine yarayacağına inandım.

“Fun On The Run”, farklı ortamlarda çocuğunuzla oynayabileceğiniz basit oyunlar öneriyor. (more…)

Sor Bakalım
Sor Bakalım

Bızdığınızın size sorduğu dakika başına milyon tane soruya cevap veremediğiniz hiç oluyor mu? Benim sıkça karşılaştığım bir durum. Bazen de sorular öylesine garip ve komik (en azından bana göre) oluyor ki, aynı komiklikte cevaplar vermek geliyor içimden.

Tüm bunları gün be gün yaşarken, karşıma NTV Yayınları’nın “Sor Bakalım” serisi çıktı. Seride dört kitap var. “Sor Bakalım:Bilim“, “Sor Bakalım:Doğa“, “Sor Bakalım:Sağlık” ve “Sor Bakalım:Nasıl Çalışır?

Yaş grubu 8-10. Benim bızdık bu kategoriye henüz ulaşamadıysa da, yine de “Doğa” ve “Sağlık” kitaplarını almadan duramadım.

Kitapların özelliği, sorulan her soruya iki farklı şekilde cevap veriyor olmaları. İlki “Uyduruk Cevap”, Doktor Abuksabuk’tan geliyor. İkincisi ise “Doğru Cevap”, Profesör Aklıçabuk’tan geliyor.

Doktor Abuksabuk’un cevapları biraz fazla uzun ve detaylı olunca, insanın inanası geliyor ama yine de sayfayı çevirdiğinizde Profesör Aklıçabuk sayesinde gerçek bilgiye ulaşabiliyorsunuz.

Kitapların en başında tüm sorular yanlarında minik resimleri ile sıralanmış. İlgili konu detayına bu resimle işaretlenmiş bölümü çevirerek ulaşabiliyorsunuz.

“Doğa” kitabını ele alırsak, başlıca konular ‘Çiçekler neden açılıp kapanır?’, ‘Deprem nasıl oluşur?’, ‘Neden bazı ülkeler sıcak, diğerleri ise soğuktur?’, ‘Deniz neden tuzludur?’, ‘Dalga nasıl oluşur?’, ‘Kediler karanlıkta görmeyi nasıl başarır?’, ‘Filler neden kocamandır?, ‘Kum nasıl oluşur?’, ‘Kabuklu deniz hayvanları nasıl oluşur?’, ‘Balıklar nasıl nefes alır?’,…

Cevapların gözünüzde canlanabilmesi için, işte size güldüğüm örneklerden biri:

‘Çığa ne neden olur?’ sorusuna Doktor Abuksabuk’un verdiği cevap:

Kar yumakları dağlarda sağlam bir kar katmanı oluşturmak için el ele tutuşur. Ama bazen yumaklardan birine kramp girince yanındakilerinin elini bırakmak zorunda kalır. Bu durumda öteki yumaklar da ellerini bırakmak zorunda kalınca, çığ oluşur.

Profesör Aklıçabuk ise şöyle düzeltmiş Doktor Abuksabuk’un cevabını:

İlkbaharda eriyen karların ağırlığı her geçen gün daha da artarak yokuştan aşağı iner. Kar, çok kısa sürede ve çok fazla yağdığında zemine sağlamca yerleşecek zamanı bulamaz. Bazen buradan büyük bir kütle kopup, yukarıdan aşağı doğru hızla ve büyüyerek yuvarlanır. Buz gibi rüzgâr karı soğutur: Böylece kar katmanının üzerinde çok sert bir plaka oluşur. En küçük bir hareket, örneğin bir kayakçının oradan geçişi bile bu plakanın kırılmasına neden olabilir.”

Yan sayfada da konuyla ilgili ek bilgiler var. Bu ek bilgiler, “Profesör Aklıçabuk – Daha Anlatacakları Var” başlığı altında verilmiş.

Bir diğer komik Doktor Abuksabuk cevap ise ‘Yere düşen haşere neden ezilmez?’ sorusuna verilmişti:

Bütün haşerelerin küçük birer paraşütü vardır. Bunlar öyle miniktir ki, zorlukla seçilir. Bu yüzden düşüş anında canları yanmaz.”

Bu arada verilen her cevap çeşitli resimlerle süslenmiş, anlatımların daha da gözde canlanması sağlanmış.

Beş yaşında bir miniğiniz varsa ve benim gibi dayanamayıp sekiz yaş kitabı aldıysanız, verilen doğru cevapları basite indirgemenizde fayda var.

Keyifli okumalar 🙂

Spousonomics
Spousonomics

Şu aralar garip şekilde birkaç kitap elimin altında. Aslında düzen ve sistem seven bir insan olarak bugüne kadar hiç yapmadığım bir şey, aynı anda birden fazla kitap okumak. İnsan hiçbirine tam anlamıyla odaklanamıyor, aradan uzun zaman geçerse son okuduğunu hatırlayabilmek için geri gitmesi gerekiyor. Lüzumsuz bir şey anlayacağınız. Ama o lüzumsuzluğu bu dönem ben yapıyorum. (more…)

Bir Yazar – Bir Okul
Bir Yazar – Bir Okul

Tülin Kozikoğlu ile bir arkadaşım aracılığıyla tanıştım. Elimde yazdığı kitaplardan biri “Lili ve Yedi Çocuğu: Ali, Hiç Uykum Gelmedi”, heyecanla bakınıyorum etrafıma ama tanımadığım için yanlış masaya oturuyorum, daha doğrusu boş masaya. Ortak arkadaşlarımız geldiğinde her birimizi ayrı masalarda buluyorlar 🙂 Böylece buluşmuş oluyoruz. (more…)

Tatil Kitapları
Tatil Kitapları

Mini Baby&Pregnancy Dergisi’nin Mayıs sayısındaki köşemde yaza giriş yapmak istemiştim. Bunun da en güzel şekli yazın yapılabileceklere yer vermekti. Seçenekler o kadar çok ki, bölümlere ayırmak en doğrusu olacaktı.

Ben de kitaplara yer vermek istedim.  (more…)

Kitapların Kattıkları
Kitapların Kattıkları

Biliyorsunuz ayda bir defa Tırtıl Kids Kitabevi ile okuma saati gerçekleştiriyoruz. Şimdiye kadar hep İngilizce kitaplar seçtik. Bu sefer Türkçe olsun dedik ve harika kitaplar okuduk. Dinleyicilerimiz ortalama beş yaşındaydı.

Zaten biz de okumalarımızı 3-6 yaş arasındaki bızdıklar için planlıyoruz. (more…)

Bu Kitap, O Kitap, Şu Kitap
Bu Kitap, O Kitap, Şu Kitap

Kitap seçmekte bu kadar zorlandığım azdır. Birkaç gün önce Tırtıl Kids’de bu ayki okuma saatimiz için kitap seçiyordum, daha doğrusu seçmeye ça-lı-şı-yor-dum!!! Neye elimi atsam okumak istiyorum. Sonra tereddüt ediyorum, yaş grubuna uygun mu değil mi diye. Mesela doğru beslenme ile ilgili harika bir kitap vardı, İngilizce terimleri alıp farklı bir formatta yazmışlar, hepsi gıdalarla ilgili. Çok değişik olmuş. “Ah ne kadar güzel bir kitap bu!” diyorum. . (more…)

13 Ay Sonra
13 Ay Sonra

“Dün Kitap Okuma Saatimizin İlki Gerçekleşti!” diye yazmışım 13 Mart 2010 tarihli Olgun Bızdıklar başlıklı yazımda. Şöyle devam etmişim : (more…)

Sihirli 40 Hafta
Sihirli 40 Hafta

Hamilelik dönemim çok şükür sorunsuz geçmişti. Öyle beni kısıtlayacak mide bulantıları olmamış, olan mide yanmaları ya da yorgunlukların da üstesinden gelmiştim zaten. İşimi hamileliğimden ötürü aksatmamış, tam tersine dört elle sarılmıştım, zira insan boş kalınca kendini dinlemeye başlıyor. Öyle aş ermelerim de olmamıştı. Hiç gecenin bir vakti eşimi “Bana acil erik lazım, yoksa uyuyamayacağım!” diye alışverişe yollamamıştım. (more…)