
Kitap seçmekte bu kadar zorlandığım azdır. Birkaç gün önce Tırtıl Kids’de bu ayki okuma saatimiz için kitap seçiyordum, daha doğrusu seçmeye ça-lı-şı-yor-dum!!! Neye elimi atsam okumak istiyorum. Sonra tereddüt ediyorum, yaş grubuna uygun mu değil mi diye. Mesela doğru beslenme ile ilgili harika bir kitap vardı, İngilizce terimleri alıp farklı bir formatta yazmışlar, hepsi gıdalarla ilgili. Çok değişik olmuş. “Ah ne kadar güzel bir kitap bu!” diyorum. .
Fakat sonra duraklıyorum, “Hmmm henüz bu ince kelime oyunlarını anlayamayabilirler.” diye düşünüp kitabı aldığım yere koymakla birlikte aklıma da not ediyorum. Bir gün mutlaka okunacak..
Allahtan Tırtıl Kids’in ekibi şahane. Tüm kitapları biliyorlar, bana yardımcı oluyorlar. Küçük bir tepecik oluyor. “Eh, bunların hepsini okuyamayız nasılsa, bence dikkatleri dağılmaya başlar. Ama yedekli olsun.”diyorum.
Kitapları bağrıma basıp Mayacığa götürüyorum. Ne de olsa o benim küçük deneme tahtam 🙂 Bakalım nasıl bulacak bu kitapları, en çok hangisini sevecek…
Veee okuma günümüz geldi. Pıt pıt geliyorlar anneleri, anneanneleri ile… O minicik mekâna gayet de güzel sığıyoruz. Baş yardımcım yakışıklı Deniz, kitapları kontrol altına alıyor, benim için bir sonraki kitabı o seçiyor. Bir an farkediyor ki İngilizce okuyoruz. “Siz İngilizce bilmiyordunuz ki…” diyor şaşkın şaşkın. Çünkü o benim en sadık dinleyicim – Sihirli Sayfalar’daki okuma saatlerini neredeyse hiç kaçırmazdı. Eh haliyle orada hep Türkçe okuyorduk. Şimdi İngilizce olunca şaşırdı bızdık 🙂
Gülümsüyorum ona, bir yandan da okumaya çalışıyorum…
Bir grup daha taze İngilizce öğrenenler, bazıları ise lisana gayet hakim… Kızlı erkekleri şirin mi şirin bir grup.
Kitaptan kitaba geçiyoruz, sürekli yokluyorum, nasıl gidiyor, hâlâ dinlemek istiyorlar mı diye. Sıkmak istemiyorum onları ama ilgiyle dinliyorlar.
Kitapların hepsini tüketince, en çok hangisini sevdiklerini soruyorum. En fazla beğeniyi, müzikli kitabımız, “A Dragon On TheDoorstep” alıyor. Gerçekten çok keyifli bir kitap. Biz müzik Cdsini koyup kitabın sayfalarını müzik eşliğinde çeviriyoruz.
İkinci ise, sevimli timsah Alfie’nin mektubunu anlatan “Please Write Back.” Bu minik timsah anneannesine mektup yazıp onu ne kadar sevdiğini söylüyor. Sonra cevap beklemeye başlıyor. Çizimler ve renkler harika.
İşte bir okuma saati daha böyle sonlanıyor. Önümüzdeki ay tekrar buluşmak üzere oradan ayrılıyoruz…
Category: Kütüphane
No Comments