Category: Günlük Hayat

Ba-ba!

“Baba” kelimesi ne kadar güçlü bir kelime hiç farkettiniz mi?

Beş dakika yaptığınıza ara verip babanızı gözünüzün önüne getirin. Onunla ilgili ilk aklınıza gelenleri bir kağıda not edin. Nasıl bir liste belirdi karşınızda? (more…)

Gerçekten İsteyince
Gerçekten İsteyince

Hani vardır ya hayaller… Hep peşinden koşarız, aslında elimizle uzanabilecekken çok uzaklarda ararız.

Hem olmasını isteriz, hem de olamamasından için için mutluluk duyarız.. Çünkü hayal etmek güzeldir aslında. Hayaliniz gerçekleşince ne yaparsınız? Evet, bildiniz! Yeni bir hayal peşinde koşarsınız. (more…)

Kitap Seçimi Deyip Geçmeyin
Kitap Seçimi Deyip Geçmeyin

Kendiniz ya da çocuğunuz için nasıl kitap seçersiniz?

İnternetten?

Toplu kitap satan yayınevi temsilcilerinden?

İkinci el pazarlarından?

Çeşitli fuarlardan?

Çocuğunuzun okulunun aracı olduğu firmalardan?

Kitapçılardan? (more…)

Ailemizin Yeni Bireyi

Mayacık çok istiyordu.

Eh artık o dört yaşında. Daha bilinçli, bize destek.

Artık zamanı gelmiştir diye düşündük.

Veee… (more…)

Eski Kafalı Defne
Eski Kafalı Defne

Geçen gün bir gazete haberi vardı “Hediye derdi bitti” diye. Sevdiğiniz bir kişiye hediye almaya vaktiniz yoksa bu internet sitesine girip hediye seçip sonra SMS aracılığı ile aldığınız hediyeyi bildirebiliyormuşsunuz! Ne kadar romantik değil mi? Bu yeni sistemler her güzelliği “dert” olarak algılatıyor, sevdiklerimiz için düşünebileceğimiz hoşluklardan giderek uzaklaşmamıza sebep oluyor. (more…)

Korku Dolu Gözler

Son bir aydır etrafında bir minik kedicik var. Nereye gidersem beni takip ediyor. Tek başına minik evimizdeki hiç bir odaya girmiyor. Balkona tek başına çıkmıyor. Odasından oyuncaklarını almak için içi gitse de yanında ben olmadan odasına girmiyor. (more…)

Tatilden Notlar

Geçen hafta ikinci tur Fethiye Hillside seferimizi yaptık. İyice şımardık bu yaz. Ama ulvi bir görev ile bu eşsiz beldede bulunuyoruz: kızımız/torunumuz Maya’yı DENİZE sokmak!!!

Bu sefer yanımıza anneannemizi de aldık, üç nesil, üç bayan kol kola takıldık anlayacağınız… Zavallı eşim biz fış fış sularda salınırken, İstanbul’un en sıcak döneminde ve feci trafiğinde vakit geçirmekte… İş bölümü yaptık: o çalışacak, ben Maya’nın sağlığı için ne gerekiyorsa(!) onu yapacağım… Nasıl, sizce de adil bir dağılım değil mi? Efendim??? Efendim??? Ne dediniz??? Sesiniz gelmiyor, hat kesildi galiba 😀 (more…)

Minik Dostluk Tohumları…

Dört yaşındaykenki en yakın arkadaşınızı hatırlıyor musunuz? Eğer hatırlıyorsanız, dostluğunuzu koruyabildiniz mi? Hâlâ görüşüyor musunuz? Eğer tüm bunlara cevabınız “Evet!” ise, öncelikle sizi tebrik etmek istiyorum. Ardından da sırrınızın ne olduğunu öğrenmek istiyorum. (more…)

Meğer Babalar Da Duygusalmış

Bu haftanın diğer Haziran haftalarına göre bir özelliği var:

Annelerin aşık olduğu…

Bızdıkların vazgeçemediği…

Evlerinin tadını çıkaracak vakit bulamasalar da kalpleriyle orada olan…

Çocukluklarını yitirmemiş, hatta bazen hanımların “Koca bebek” tabirini kullandığı…

Çocuklar ne kadar büyüseler de başları sıkıştığında kollarında huzur buldukları, kendilerini güvende hissettikleri…

birilerinin özel günü bu hafta. (more…)

Ece Okullu Oldu!

Anneannem örnek aldığım bir kişiydi. Pek çok yönüyle zamanının çok ilerisindeydi.

İlgimi çeken özelliklerinden biri de her zaman yeniliklere açık olmasıydı. Yeni bir şey denemeye, yeni bir yer görmeye, yeni bir uğraş bulmaya, evinin dekorasyonunu yenilemeye, arabasını değiştirmeye, yeni bir mekan keşfetmeye hepimizden önce hazırdı. Hayatı dolu dolu yaşardı.
“Benden geçti artık” cümlesini biz ondan hiç duymadık.

Yaşıtlarımda sık gördüğüm ve beni rahatsız eden bir yaklaşım mutlu olabileceği bir tecrübeyi yaşamaya korkmak. İş işten geçti, yaş kemale erdi tarzı bir davranış sergilemek.

Kırkından sonra meslek mi değiştirilirmiş? Neden olmasın? Sizi ne mutlu ediyor? Neyin varlığı sizi daha doyumlu bir insan haline getirecek? Nedir bugüne kadar aklınıza gelmemiş (geçten geçe çıkan) o harika fikir? (more…)