Category: Günlük Hayat

Yoğun Bir Cumartesi Geliyorrrrr!
Yoğun Bir Cumartesi Geliyorrrrr!

Bu hafta o kadar çok duyuru var ki hangisinden başlasam bilemiyorum.  Üstelik hepsi de aynı gün gerçekleşiyor: 12 Mayıs, Cumartesi (more…)

Kendine Gülebilmek = Kendine Güvenmek
Kendine Gülebilmek = Kendine Güvenmek

“0 km.Bızdıklar”ın çıkış noktası ebeveyn olarak kendimize gülebilmekti aslında. Özellikle bekâr ve çocuklu olmayan bir kişi için hem konuştuklarımız, hem de odak noktamız oldukça farklı ve belki de bir o kadar saçma olabiliyordu. (more…)

Hayat Dediğiniz Nedir ki?
Hayat Dediğiniz Nedir ki?

Doğup, büyütülmek midir sadece sizce hayat?

 

Büyüyene kadar yaşadığınız kalp kırıklıkları, zor anlar mıdır hayatınızı şekillendiren?

 

Yoksa o zorluklardan elde edilen öğretiler midir? (more…)

Zorbalığın Yaşı Yok
Zorbalığın Yaşı Yok

Geçenlerde Hürriyet yazarlarından Nuran Çakmakçı “Zorba ve zorbalığa uğrayan çocuğa nasıl davranmalı” başlıklı bir yazı kaleme almıştı.

Başlık dikkatimi çekti, zira çok yakın bir arkadaşımın henüz altı yaşındaki oğlu bu konuda sıkıntı çekiyordu. Sorun olan belki de sadece bir tek çocuktu fakat arkadaşımın oğlunun üzerinde inanılmaz bir baskı oluşturmuştu. O kadar ki çocukcağız teneffüse çıkmak istemiyordu minik zorbayla karşılaşmamak için. (more…)

Yeni Babaya Tavsiyeler…
Yeni Babaya Tavsiyeler…

Tarsus Amerikan’dan çok sevdiğim bir arkadaşım artık tecrübeli denilebilecek düzeyde bir baba. Kısa bir süre öncesine kadar bizler ona öğüt verirken, artık o yeni bebekleri olmuş arkadaşlarla “bilgeliğini” paylaşıyor. (more…)

Olumlu Çocuklar Yetiştirebilmek
Olumlu Çocuklar Yetiştirebilmek

Kendimi, etrafıma ve olaylara karşı olumlu bir bakış açısıyla yaklaşan bir insan olarak görüyorum genelde (ama her zaman değil maalesef). Hatta ara ara ‘pembe gözlüklerim var’ diye eğlenirim kendi kendimle. Bu yapısal mı (yani doğuştan gelen bir özellik mi) yoksa zaman içerisinde edinilen bir nitelik mi bilemiyorum ama sanırım ilki daha doğru. (more…)

Kalpten Bir Yazı
Kalpten Bir Yazı

Sevgili okulum Tarsus Amerikan Koleji’nden güleryüzlü, sıcacık bir arkadaşım vardır. Şimdilerde o sadece yakınları için değil, hastaları için de çok ama çok kıymetli bir kişi. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı, Op.Dr.Oğuz Yılmaz ile 2010 senesinde çok güzel bir söyleşi yapmıştık ve “0 km.Bızdıklar”da ikiye bölerek bu sohbeti sizlerle paylaşmıştım. (more…)

Aile Sıcaklığında Bir Yeni Yıl
Aile Sıcaklığında Bir Yeni Yıl

Gözüm televizyondaki 2011 özet programına takıldı. Bir tane bile iyi haber yoktu koskoca seneye ait. Bol kargaşa, dünyanın her köşesinden sorunlar, ölümler,… Üstelik 2012 senesinin de zor geçeceği belirtiliyordu. İçim karardı bir anda…

Sonra dank etti. Beni mutlu eden konular koskoca bir denizdeki minik damlalardı zaten. Denizin geneli beni mutsuz etse bile o küçük damlalar hayatımın güzelliğiydi ve yaşama nedenimdi.

İşte bu nedenle yeni yılı ailem ve yakın dostlarım dışında kimseyle kutlamak önceliğim olamazdı. Artık sıcak ilişkilerin, kuvvetli aile bağlarının paha biçilmez olduğunu eskiye göre daha net görebiliyorum.

Her zaman böyle değildim tabii. Arkadaşlarımla uzun uzun planlar yapıp, eğlenceyle yeni yıla girdiğim çok olmuştur. Temel hedefin eğlenerek yeni yıla girmek olduğu seneler akıp gitti.

Ancak “evli ve çocuklu” rütbesine eriştiğim 2006 senesinden bu yana kızım olmadan yeni yıla girmek istemiyorum. Eşim zaten mutlaka yanımda olmalı. Ama söz konusu kızımız olduğunda ne eşim, ne de ben, “Maya’yı bırakalım da akşam arkadaşlarla buluşalım.” demiyoruz, diyemiyoruz.

Yılbaşı konusunda en büyük inancım, nasıl girersek öyle devam edeceği. Belki çok yanlış, muhtemelen kesinlikle hatalı bir düşünce. Ama ben de buna inanıyorum. Hâl böyle olunca da yanımda çekirdek ailem olmadan yeni yıla “merhaba” demek istemiyorum.

Dün akşam kapımızın zili çaldıkça yüzümüzdeki gülümseme daha da arttı. Aile bireyleri sırayla eve geldikçe evimiz şenlendi, ısındı, parıldadı adeta. “Keşke burada olmayanları da ışınlasak da hiç değilse bu gecelik bize katılsalar” diye düşündüm.

Güzel dilekler, sıcacık sohbetler etrafımızı sardı. Güçlendiğimi hissettim bir anda. Hayattan zevk alabilmek ve hayatın zorluklarını göğüsleyebilmek için kuvvetli bir aile lazım insana.

Haa bir de bir adet nar lazım patlatmak için, senemiz bereketli olsun diye. Suları açıp kapatmak lazım, su gibi aksın yeni yıl diye. Veeee kapının eşiğinden dışarı çıkıp tekrar içeri girmek lazım, bol bol seyahat edebilelim diye…

Hepinize aile sıcaklığında bir yeni sene diliyorum 🙂

Düşünce Farklılıkları ile Aranız Nasıl?
Düşünce Farklılıkları ile Aranız Nasıl?

Ara ara yazmışımdır, psikoloji dergilerini çok seviyorum. Çünkü hayattan, yaşadıklarımızdan örnekler barındırıyorlar ve bize farklı bir bakış açısını sunabiliyorlar.

Bu dergilerden biri olan “Psychologies” de okuduğum ilginç bir yazıyı, olabildiğince özetleyerek paylaşmak istiyorum sizlerle. Bu aslında bir dosya. “Stop Arguing, Start Talking” (“Tartışmayı bırakın, konuşmaya başlayın”) başlıklı dosya farklı bölümlere ayrılmış. (more…)

Yaş:20×2
Yaş:20×2

Sendrom falan yok gerçekten…

Dün geceden hiçbir farkı yok bugünün.

Yani bir gecede yüzümdeki kırışıklıklar artmadı. Ya da saçlarım ağarmadı.

Daha bilge, daha “kadın”, daha farklı da olmadım aslında.

Neysem oyum 40 yaşımda. (more…)