Tag: kitap sevgisi

Hüma’dan Kitap Okumak Hakkında
Hüma’dan Kitap Okumak Hakkında

Merhaba ben Hüma.

Sekiz yaşındayım. 3. sınıfa gidiyorum.

Doğayı çok seviyorum.

Annem ben daha bebekken bana kitap okuyormuş. Büyüyünce ben kendim okumaya devam ettim. (more…)

Tırtıl Kids’le El Ele
Tırtıl Kids’le El Ele

Tırtıl Kids Kitabevi’ni bilmeyen var mı acaba? Mutlaka vardır ama sanırım bilenler çoğunlukta. Yakın zamana kadar Etiler Mohini içindeydiler. Sonra stratejik bir kararla (bence çok iyi ettiler) İstinye Park’a taşındılar.

Tırtıl Kids özellikle İngilizce kitap seçeneklerinin bolluğuyla hep kendimi kaybetmeme neden oluyor. Herhalde bir kitapçı için en önemli şey raflarının dolu olmasıdır, hem de özenle seçilmiş kitaplarla. (more…)

Haydi Bızdıklar Okumaya!

Çocuklarının okumaktan keyif almadığını iddia eden anneler bence ÇOK ama ÇOK yanılıyorlar. Ortam keyifli olunca, her yer kitap dolunca, kendi yaşıtları kitapların içinde kaybolunca, eh bir de üç beş kitap okuyan komik bir kadın olunca bence çocukların bu işi sevmemesi için bir sebep yok.

Bazı konularda biz anneler ön yargılı oluyoruz, çocuklarımızı etiketliyoruz gibi geliyor. Fırsat verdiğimizde onlar bizi şaşırtabiliyor aslında. Yeter ki denemelerine imkan tanıyalım.

Neyse, lafı uzatmayacağım, bir okuma saatimiz daha gerçekleşti. Bu sefer az kişi falan diye düşünürken, hepsi sözleşmiş gibi aynı saatte gelmesin mi? Ayyy ne sevindim bilemezsiniz. Hayır bir şey değil, bir kişi de olsa aynı keyifle okurum da, takipçiler arttıkça kitap dünyasını keşfeden, keyif alan çoğalıyor diye seviniyorum ben. Mesele burada…

Bu seferki kitaplarımızdan biri cadılıydı : Süpürgede  Yer Var mı?

Kostüm yaratıcım Maya Müminoğlu ile birlikte bir cadı şapkası tasarladık bana. Okurken kafama taktım, en çok da ben eğlendim 🙂

Okuma sonrası çocuklar kendi cadılarını yarattılar çeşitli malzemelerden.

Haftaya tekrar buluşmak üzere sözleştik. Önce biraz Bebek Parkı’nda oyun, ardından yemek. Okuma saatlerimiz havalar da güzelleştikçe, ardından yapılabileceklerle daha da zenginleşiyor sanki…

Perşembe yine kafama komik bir şeyler takacağım, beklerim efendim 🙂

Bir Baba Okudu!

“Babalar okuyor!” diye yola çıktık, ilk babalı okumamızı gerçekleştirdik.

Hamileliğinin son haftalarında olan Tuğba’yı aralıklarla yokladım “Tuğbacım daha doğurmuyorsun değil mi?” Yani demek istiyorum ki eşi okumamızı yapacak olan ilk baba ya, aman sakın doğurma da okumamızı yapalım 🙂

Çok mu bencilce? Belki birazcık ama iyi niyetle. Bir kere Tuğba’nın erken doğum yapması zaten kimsenin hayrına değil. Sonra Borkan Bey kendiliğinden gönüllü olmuş. Şimdi gelemezse başkasını ikna etmem gerekecek falan, zor iş yani…

Neyse çok şükür sağ salim geldiler 🙂

Borkan Bey’e kitap alternatiflerini gösterdik. Kendi içinden geldiği şekilde seçti. Minikler sıralandılar hemen karşısına. O da oturdu okuma koltuğuna.

Önce biraz üzerinde konuşulabilecek bir kitap seçti. Fakat bızdıkların çenesi düştü. Sor sorma konuşuyorlar. Hem de hepsi! Onun üzerine okuyucu babamız, strateji değişikliği yaparak masallara geçti.

Bu sefer göremiyoruz falan diyerek etrafını sardılar. İnanılmaz şeker bir görüntü çıktı ortaya.

Mest oldum mest. İşte budur! Babalar da gayet güzel kitap okur!

Kıpırdanmalar başlayınca doğru aktivite masasına. Ayşe onlara Starbucks espresso bardaklarından uğurböcekleri yaptırttı. Babaları da davet etti masaya ama onlar geri planda kalmayı tercih ettiler nedense…


Aslında burada amaç, babaların ve bızdıkların masaları doldurması ve aktiviteyi hep beraber yapmaları. Böylece baba-çocuk paylaşılmış bir an yaşanmış olacak. Arkadaşlarına gururla anlatacakları bir hikayeleri daha olacak. Belki bu Pazar bunu başarabiliriz. Biz anneler de Ayşe’nin güzel kahvesinden yudumlarız. Hava iyiyse dışarıda, değilse içeride sohbet ederiz. Ya da hiç gelmeyiz, bırakırız baş başa olmanın tadını çıkartsınlar. Değil mi ama?

Borkan Bey madalyayı kaptı. Belki kendisi de bu tecrübesini sizlere
0 km.bızdıklar aracılığı ile aktarmak ister. Ben ondan gelenleri sizlerle burada paylaşacağıma söz veriyorum 🙂

Bir arkadaşım baba-çocuk okuma saatine ve aktivitesine çok güzel bir bakış açısıyla yaklaştı. Kendi kelimeleri ile, şöyle yazmış: “Eminim çocukların hayatında anneler kadar etkili olamadıklarını düşünen babalar vardır, onlar için de kendilerini iyi hissetme şansı vermiş oluyorsun.”

İster çocuklarına bol bol vakit ayıran, ister ayıramayan babalar olsun, her türlü, hem kendi çocuğuna, hem de başka bızdıklara kitap okumak, onların heyecanlı bakışlarını yakalamak unutulmaz bir his.

Buna bir de keyifli bir sanat şaheseri(!) yaratma imkanı da eklenince bence herkesin mutlu olması kaçınılmaz.

Bu Pazar saat 13:00’te Sihirli Sayfalar’dayız efendim, bekleriz 🙂

Aaaa peki kim okuyacak, kimler katılacak? Hadi bana haber verin ki planlamamızı yapalım (Sevgili eşim, bu satırları okurken gülüyordur mutlaka – ben ve planlarım, vazgeçilmez ikili…)

Şaka değil, gerçekten, haber verin, bekliyorum… :))

Okuma Saati Başlıyor!

Kitap okumaya ba-yı-lı-rımmmmm… Gerçekten. Özellikle okul dönemlerimde yaz tatillerinden önce annemle evdeki kütüphanemizin başına geçer, o yaz okunacak kitapları seçerdik. Annem genelde dengeli bir karışım yaratmaya çalışırdı. İngiliz klasikleri seçildiyse, biraz da daha hafif okunacaklar aralara serpiştirilir, böylelikle sıkılmam engellenirdi.

Ve tüm yaz boyunca o kitaplar biterdi. Bazıları daha yavaş ilerler, bazıları neredeyse bir günde sonlanırdı.

Kitap kokusu çok özeldir benim için. Sayfalarını şöyle bir karıştırır, o kağıt kokusunu içime çekerim.

Hayat koşuşturması arttıkça okuma sürelerim kısalmaya başladı ama yine de hiçbir zaman bitmedi. Hâlâ başucumda yığınla kitap var, tek tek okunuyorlar.

Aynı alışkanlığı Mayacığıma da kazandırmak istiyorum. Minikliğinden beri kitap okuyorum ona. Artık pek çoğunu ezberlediği için, bazen o da hayali kardeşi Gofret’e kitap okuyor, bazen de ayılarına…

Kitapçılarımız da eskiye göre çok gelişti. Çoğunun çocuk bölümlerinde keyifli köşeler oldu. Oturup çocuğunuzla kitapları almadan karıştırma imkânı buluyorsunuz.

Ama hâlâ eksikliğini hissettiğim okuma saatine hiçbirinde denk gelmedim. Ben de iş başa düştü deyip, soluğu Sihirli Sayfalar‘da aldım. Sihirli Sayfalar nerede mi? Bebek’te. Bebek Parkı’nın tam karşısında cadde üzerinde, gizli kalmış bir yer. İçerisi harika. Sadece çocuklar ve gençler için kitap satılıyor. Çok keyifli bir mekân. Yazın Bebek Parkı’nda bızdıkları oynattıktan sonra, soluğu Sihirli Sayfalar’da alıyorduk arkadaşlarla.

İşte şimdi orada okuma saati başlatıyoruz. 3-6 yaş bızdıklar için her Perşembe saat 16:30’da başlayacak. Bızdıklar 20 dakika, maksimum yarım saat dayanıyor diye kısa tutacağız. Ardından isteyen orada daha da kalıp, kitapları keşfeder. İsteyen Bebek’te vakit geçirir, isteyen civarda birşeyler atıştırıp evine döner.

Haftaya ilki başlıyor. Bir heyecan kitapları seçtik. Okumayı ben yapıcam ama eş dost da söz verdi, onlar da destek olacak. Hep birlikte miniklere okuma sevgisini aşılamaya, doğumgünlerinde oyuncak değil de kitap almayı öğretmeye ne dersiniz?

Bence keyifli olacak, gelebilecek herkesi bekliyoruz !

Tam adres :
Cevdetpaşa Cad. 31/A, Bebek
Midpoint’ten sonra Kırıntı’yı görüyorsunuz. Biraz daha Arnavutköy’e doğru yürüdüğünüzde işte size Sihirli Sayfalar. Karşınızda Bebek Parkı kaydırakları.