Tırtıl Kids Kitabevi’ni bilmeyen var mı acaba? Mutlaka vardır ama sanırım bilenler çoğunlukta. Yakın zamana kadar Etiler Mohini içindeydiler. Sonra stratejik bir kararla (bence çok iyi ettiler) İstinye Park’a taşındılar.
Tırtıl Kids özellikle İngilizce kitap seçeneklerinin bolluğuyla hep kendimi kaybetmeme neden oluyor. Herhalde bir kitapçı için en önemli şey raflarının dolu olmasıdır, hem de özenle seçilmiş kitaplarla.
Tırtıl Kids için koşturan, kitap ve kitapçılık konusunda engin tecrübeye sahip olan sevgili Nalan Erduran ile “0 km. bızdıklar” sayesinde tanışmıştık bir süre önce. Kendisi çok nazik bir mesajla bloğumu ne kadar beğendiğini dile getirmişti. Ardından gelen kahve sohbetimizin uzunluğu ve yoğunluğu, ilk defa tanışmış iki kişinin aslında ne kadar ortak konuşacak konusu olabileceğinin bir göstergesiydi adeta.
Harika bir sürpriz oldu Nalan Hanım benim için.
Aradan zaman geçti ve onlar İstinye Park’a geçtikten bir süre sonraki bir kahve sohbetimizde (size diyorum, kahve içmek çok faydalı diye :)) birlikte İngilizce okuma saati düzenlemeye karar verdik. Ayda bir defa Tırtıl Kids’in o sıcacık ortamında.
“Sihirli Sayfalar’da Türkçe kitap okuyorsunuz, bizde de İngilizce okuyun.” demişti Nalan Hanım. Başlanan bir işin yarım kalmasını sevmeyen bir tip olduğumdan bir süre kafamda tartmıştım. Nihayetinde ayda bir olabilir diye düşündüm. O da aynı şekilde düşünmüş.
Böylece ilk okumamızı Çarşamba günü gerçekleştirdik. Ben tabi birkaç gün öncesinden kitaplarımı seçtim. Hatta küçük bir komite şeklinde gittik Tırtıl Kids’e: Maya, anneanne ve ben 🙂
Maya’ya her zaman önceden kitapları okuyorum. O en çok hangilerini severse, bu kitaplar bir sonraki okuma saatine ayrılıyor. Yine denek olarak kızımı kullanıp (!) “Hangilerini sevdin canım?” diye sorduğumda “Hepsini!” cevabını aldım.
Gerçekten de okuma saatinde tüm kitapları üstüste sıraladım, sanırım altı ya da yedi adettiler.
Bu seferki okuma saatimizde arkadaşım Andrew bana yardımcı oldu. Birkaç kitap ben okudum, birçok kitap o okudu! İpek ve Andrew kızıcık sayesinde tanıdığım, son derece başarılı iki öğretmen. Kızları Yasemin’in okulundaki kütüphanede birkaç sene önce okuma saati düzenliyorlardı. Ben de dışarıdan bir katılımcı olarak Maya’yı her hafta mutlaka bu okuma saatine götürüyordum. Kütüphane ortamı, sessizlik, o dolu dolu raflar ve kitap kokusu beni mest ediyordu. Dönüşümlü olarak, Türkçe ve İngilizce okudukları kitaplar ise çocukları çok mutlu ediyordu.
Yani Andrew kitap okumada tecrübeli bir baba 🙂 Onun da yardımıyla, çocuklar kitaplara doyamadılar, çıt çıkarmadan büyük bir ilgi ile dinlediler.
Okuma saatinin sonunda pek de oradan ayrılmak istemediler.
Ama bir başka gün yine birlikte olmak üzere sözleşerek oradan ayrıldık.
Teşekkürler Tırtıl Kids, teşekkürler bızdığını kapıp getirmiş bilinçli anneler ve teşekkürler Andrew!
Category: Kütüphane
2 Comments