Tag: babalar ve çocuklar

4 Haftanın Sonunda

“Babalar Okuyor!” dört koca haftayı tamamladı. Geçtiğimiz Pazar, dördüncüsünü gerçekleştirdik.

Okuyucumuz Mehmed Bey, bana iki hafta önceden söz vermişti – daha doğrusu teklifimi geri çevirmeyip hemen belirlediğimiz tarihi ajandasına not etmişti.

Hafta başı Sihirli Sayfalar’a gidip kitapları seçmiş, okumuş, çalışmış.

Pazar günü Bebek pek bir dolu ama geçen Pazar bir de şenlik vardı. Hava da güzel. Pek bir keyifli.

O sabah Maya’nın yüzme dersi var. Çıkışta uzun uzun yemek yemeye vakit yok. Bir güzel muzunu yiyor bizimki. Hemen Sihirli Sayfalar’a gidiyoruz. Maya öncelikle oturma düzenine yardımcı oldu. Renkli tabureleri okuduğumuz bölüme yerleştirdi.

Ardından Ayşe’ye yardıma koştu. Tarçın ve Biber’in kafesleri değişecek, temizlenecek. Tam bu işleri yaparken okuma saati geldi.

Yan yana oturdular minikler. Erkekler biraz fazla hareketli ve konuşkan, kızlar biraz fazla sessiz. Erkeklerden yana hafif şikayetçi oldular sonlara doğru ama sanat çalışmasını birlikte yapmaktan da geri kalmadılar.

Babalar Okuyor! – Mehmed Baba ile… from 0kmbizdiklar on Vimeo.

Bu sefer hem babalar hem çocuklar yaptı çalışmaları.

Sonrasında hemen Bebek Parkı, biraz oyun ve kimimiz yemek yemek için bir mekana, kimimiz koşa koşa evimize gittik.

Bu Pazar Maya’nın okulundan arkadaşı Deniz’in babası Cem Bey kitap okuyacak. Biz haftaya 23 Nisan nedeni ile burada değiliz, ben kaçırıyorum diye üzülüyorum ama Cem Bey’den söz aldım, hatırım için bir sefer daha okuyacak.

Herkesi Pazar günü Sihirli Sayfalar’a bekliyoruz. Lütfen gelmek isteyen tüm bızdıkları getirin. Çok eğleniyorlar 🙂

Aslan Babalar!

Valla bu babalar bir harika. Biz anneler pek eminiz kendi annelik vasıflarımızdan ama bence yakında babalar okuma becerimizi elimizden alıp kaçacaklar – biz daha ne olduğunu anlamadan…

İkinci “Babalar okuyor!” aktivitemiz gerçekleşti. Hem de bu seferki baba Tarsus Amerikan mezunlarımızdan Berkmandı. Benden dönem olarak ufak olduğu için ve samimiyetimize istinaden, olayın gelişimini sansürsüz anlatabilirim burada. Bizim okulda abla/abi kardeş ilişkisi pek bir hiyerarşikti – her zaman büyüklerin dediği olurdu!

Efendim, sevgili eşi Yasemin’in de desteği ile, Berkman gönüllü baba aradığımızı duyunca kendini attı ortaya: “Ben okumak istiyorum, ben okumak istiyorum…” taleplerine dayanamayınca “Peki, peki gel de oku” dedik kendisine hevesini alsın diye…

????

Mümkün değil tabii. Berkman sağolsun ben açıkta kalmayayım diye öne attı kendini ama şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, inanılmaz keyif aldığını kendi gözlerimle gördüm.

Bir kere o günün sabahı soluğu Sihirli Sayfalar’da alıp kitaplarını önceden seçmiş. Sonra nasıl okuması gerektiği konusunda güvendiklerine sormuş, bilgi almış. Gerekli efektleri çalışmış. Elinde nefis bir fotoğraf makinası benden önce Sihirli Sayfalar’daydı. Ön çekimleri yaptı, sonra sanat aktivitesinde de sürekli resim çekti.

Bu Pazar kalabalıktık. Eh, Berkman’ı dinlemek üzere eş dost kim varsa gelmiş 🙂 Çocuklar Berkman’ı dinlerken çıt çıkartmadılar, o kadar iyi bir okuyucuydu yani kendisi.

Okumanın ardından, Ayşe’nin planladığı harika sanat çalışmasına yönlendi bızdıklar. Bu sefer bardaklardan balina yaptılar.
Nefis oldu nefis.
Ayşe hafiften babaları da masaya oturtmaya çalışıyor ama onlar daha ziyade arkadan izleyici, fotoğrafçı rolünde olmak ya da tamamiyle özgürce etrafta dolaşmak istiyorlar – arada bir gelip gerekli kontrolleri yaparak tabii 🙂

İleride babalar ve çocuklar yan yana bir çalışma yapacaklar bence. O zaman görüntü hayallerdeki gibi olacak…

Ama ben şu ankinden de çok mutluyum.

Düşünün : bir baba yeşil koltuğa oturmuş, minikler heyecanla onu dinliyor, anneler ellerinde kahveleri kitaplara bakıyor ya da dışarıda sohbet ediyor…

Çok keyifli, çok…

Ben fırsattan istifade gördüğüm babaya yapışıyorum “Ne zaman siz de kitap okuyacaksınız?” diye. Neyseki beni kırmıyorlar da ben de bu hafta ve sonraki için kimlerin okuyacağını biliyorum hiç değilse…

Bu hafta yine Pazar günü saat 13:00’te Bebek Sihirli Sayfalar’dayız, tercihen arabasız geliniz, Bebek inanılmaz kalabalık, arabayı bırakın, kendiniz için yürüyecek yer bulamıyorsunuz…

Bol kitaplı günlere 🙂