Hani bir geyik vardır. Arkadaşınızı 29 Aralık gibi arar, “Seneye görüşürüz!” dersiniz ve bu bilindik espriye gerçekten içtenlikle karşılıklı gülersiniz ya… İşte arkadaşlık bu kadar basit aslında.
Kızımın, kuzenleri ve aynı kafada arkadaşları ile anlaşma şeklini uzaktan izlerken bunu düşündüm. Ne kadar saçma sapan şeylere birlikte gülebiliyorsanız, ne kadar hayatla ve kendinizle karşılıklı dalga geçebiliyorsanız o kadar sağlıklı bir arkadaşlığınız var demektir. Gerçekten!
Şöyle bir düşünün, en çok kim ile gülüp eğleniyorsanız onunla vakit geçirmek istemez misiniz? Ciddiyet modası geçmiş bir olgu bence. Artık beklentiler daha farklı. Hayat yeterince ciddi, görevlerimiz, sorumluluklarımız belli. Bu noktalarda işi sıkı tutup, diğer zamanlarda arkadaşlarımızla gevşeyemiyorsak ne anlarım ben o dostluktan???
Niye bu aklıma geldi bilmiyorum. Belki de üniversiteden çok sevdiğim bir arkadaşımla bir seneden fazla zamandır telefonda bile konuşmamış olduğumu farkedip, telefona sarılmam ve onun da heyecanla telefona cevap verişi. Karşılıklı özlemimizi dile getirip, Ocak’ın ilk haftasına yani “seneye” randevulaşmamız…(İkimizin de bu espriye gülüşü…) Telefonu kapattığımda yüzümdeki gülümseme. İşte ben bu dostumu bu yüzden seviyorum. Aradan onca vakit geçmesine rağmen kimse birbirine sitem etmedi. Kimse donuk konuşmadı, kimse sevgisini birbirinden esirgemedi. İşte dostluk bu. Sağol Tarıkcığım. İyi ki arkadaşımsın 🙂
Yeni bir yıl yaklaşırken içimden konuşamadığım tüm arkadaşlarımla haberleşmek, tüm akrabalarımla bir şekilde görüşebilmek geliyor. Evimiz eş dostla dolsun taşsın istiyorum. Yılbaşına bollukla girelim, arkadaş, aile bolluğuyla. İçten olan, sevgi barındıran dostluklar ve paylaşımlar önemli benim için. Cümle içerisinde cümle aramayan, olduğu gibi, dümdüz olanlar tam benlik. Rahat, keyifli, melodik, huzurlu, renkli,…
Kimine kart ile ulaşıyorum, kimini arayarak, diğerlerini evimize davet ederek,… Önemli olan bir şekilde dokunabilmek. Uzaktan da olsa…
Hatta artık aramızda olmayan canım dedeciğim, İlhan enişteciğim ve tam bir sene önce aramızdan ayrılan bir tanecik anneanneciğimi bile yerlerinde ziyaret etmek benim için kaçınılmaz. Olmazsa olmaz. Onları yanımda hissetmemin belki de tek şekli bu.
Bu dönem ziyaret dönemi, sohbet dönemi…
Yeni yılın benim için anlamı bu işte. Herkesin sevdikleri ile bir şekilde biraraya gelmesi, çınlayan kadehler, kahkahalar, başkalarına uzanan eller – o kaçınılmaz yardım elleri, umut ve güzellik beklentileri, gülümseyen yüzler,…
Pembe gözlüklerim ve ben 2011 senesinde tüm bızdıklara, ailelerine ve “0 km. bızdıklar” okurlarına muhteşem, ışıl ışıl bir sene diliyoruz. Elimde olsa hepinize birer pembe gözlük hediye edeceğim, 2011’de hiç çıkartmamak üzere…
Bu arada “0 km. bızdıklar” Facebook sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın! Yepyeni, keyifli notların, önemli paylaşımların olacağı bir sayfa eski senede açıldı. Yeni senede sizlerin de desteği ile gelişecek. Katılımlarınızı bizden esirgemeyin lütfen. Beğenirseniz paylaşın, yorum yapın, kendiniz notlar düşün.
“Seneye” yeni yazılar ve aktivitelerle birlikte olacağız. 🙂
Category: Günlük Hayat
4 Comments