Anneler günü geliyor. “0 km. bızdıklar” da bir Anneler Günü yazısı olmazsa eksiklik hissedeceğim, biliyorum. Öte yandan zaten zaman zaman kendimi anlattığım bu blogda tekrar annelik duygularımı aktarma düşüncesi bile beni sıktı. Sizler baygınlık geçirirdiniz herhalde :). (more…)
Son zamanlarda gazetelerde yapılan söyleşilerde çocuklarla ilgili meslek ya da çocuklu olduktan sonra edinilen iş dalları hakkında insanların sık sık “Ben daha çocuğum yokken bu işi yapmaya başladım” diye vurgulama ihtiyacı duyduklarını görür oldum. Bilmem sizin de dikkatinizi çekiyor mu… (more…)
Okuma saatlerine ilk başladığımda hayalim etrafımı saran bu minikler gibi daha pek çoklarının başka başka güzel mekanlarda da, başka kitap okuyan anne, baba ya da kitabevi sahiplerinin etrafını sarmasıydı. Yani yayılmasıydı, kanıksanmasıydı.
Çocukların kitapla haşır neşir olması, birbirlerine hediye alırken nasıl oyuncak akıllarına geliyorsa, kitapların da akıllarına gelmesiydi, hatta öncelikli olmasıydı.
Kitap ile ilgili sohbetlerin, çeşitli etkinliklerin artmasıydı.
Kitabın nasıl benim olduysa, yeni yetişmekte olan bızdıkların da hayatında önemli bir yer tutmasına bir miktar da olsa yardımcı olabilmekti.
Sanırım bunu ufak ufak başarmaya başladık Sihirli Sayfalar’da…
Hürriyet‘ten, sevgili Sibel Arna‘nın birkaç hafta önceki yazısı, Parents ve Bebeğim ve Biz dergilerinin Mayıs ayında bize yer vermeleri, bunlara ek olarak çok keyifli iki internet sitesinin (Urban Lulu ve Çocuk Vizyon) okurlarına bizleri duyurmuş olması, aktivitemizin daha geniş kitlelerce bilinmesini sağladı.
Bunun ötesinde, etrafımdaki bızdıkların her geçen hafta daha da kitapla iç içe olduklarını gözlemliyorum.
Ve çok yakın bir zamanda, çok sevdiğim bir arkadaşım minik oğlunun okulunda olacak doğumgünü kutlamasında kitap okuma fikriyle beni aradı.
Ne kadar güzel değil mi? Giderek artacak, giderek yaygınlaşacak. Çocuk aktivitesi deyince sadece balonlar, animasyon, oyunlar değil, kitap okumak da akla gelecek. Yeni nesiller bizlerden daha da fazla okuyacak.
İleride “Sihirli” Ayşe’nin yaptığı gibi, diğer kitabevleri de mekanlarını okumak isteyenlere düzenli olarak açacaklar hatta kendileri teklif edecekler, organize olacaklar, kitaplar okunacak, kitaplar elden ele dolaşacak…
Minik adımlarla ilerliyoruz.
Pazarlarımız hâlâ sakin ama olsun… Çalışan anneler, yoğun babalar çocuklarıyla kitaplı bir Pazar geçirmek istediklerinde takacaklar bızdıkları kollarına gelecekler.
Bu haftanın babası Tarsus Amerikan Koleji‘nden minik kardeşim Müge‘nin sevgili eşi Hakan Bey‘di.
Kendisine yaptığı harika okumadan dolayı teşekkür ederken, yüzünde keyifli bir tebessüm vardı. “Keşke daha da kalabalık olsa, çok güzel bir şey yapıyorsunuz.” dedi.
Olacak, o da olacak… Pazar günleri çocukları ile Bebek Parkı’na gelen ya da civarda kahvaltı edip yapacak aktivite arayan herkes kitap okuyan birisini dinlemenin çocukları için ne kadar faydalı ve keyifli olduğunu keşfedecek…
Bu konuda sizlerin desteği çok önemli tabii… Yayın bu aktiviteyi yayabildiğiniz kadar. Herkes faydalansın.