7
Oct.2010
4 Comments
Benim için yenilikler sonbahar ve ilkbaharda daha bir önem kazanıyor sanki. Sonbahar hareketi, işi, üretimi çağrıştırıyor. Onun için yapılacaklar listesi kabarık oluyor. İlkbahar ise yazın müjdecisi olduğundan olsa gerek, enerjiyi beraberinde getiriyor. Kabına sığamıyor insan. Yaptıkça yapası geliyor.
Bu yazıda sizlerle sonbahar listemi paylaşmak istedim. Sizlerin de listeleri var mı? Paylaşmak ister misiniz?
Defne’nin Listesi:
- Ev toparlama, düzenleme, fazlalıklardan kurtulma zamanı.
- Kışlıkların çıkarılıp yazlıkların kaldırılması.
- Kullanılmayan kıyafetlerin ayrılması (İki sezondur giymediğiniz kıyafetleriniz genelde tekrar kullanılmıyor – büyükannenizden kalan enteresan bir aksesuar ise bu liste dışında!)
- Ayırdığım kıyafetlerden uygun olanlarının “Marmara Üniversitesi”ne yollanması (Daha önce yazmıştım, Marmara Üniversitesi iyi durumda olan kıyafetlerinizi gelip evinizden alıyor ve üniversitenin içerisindeki dikkanında sembolik bir rakama satışa sunuyor. Detayları “Başkaları İçin” bölümümüzde…)
- Bızdığımın artık oynamadığı oyuncak ve kitapların ayrılması – bunu siz de miniğinizle birlikte yapın bence. Ve ona kullanmadığı kitap ve oyuncaklarının bir başkasını çok mutlu edebileceğini anlatın.
- “Starbucks”a gidilip Maya ile ayırdığı oyuncak ve kitaplarının sepete bırakılması. Tüm “Starbucks”larda Ekim sonuna kadar sepetler sizleri bekliyor!
- Çevremde ihtiyaçlı olan, tanıdığım, durumunu bildiğim kişilere destek zamanı.
- 17 Ekim Avrasya Maratonu için bilet organizasyonu. “Bir Dilek Tut”, “Rotary” ve başka kuruluşlar yardım amaçlı satış yapıyorlar. Maratona katılıp köprüyü geçmeye ne dersiniz? Biz ilk defa bu sene kaç zamandır katılmak istediğimiz bu etkinlikte bir aksilik olmazsa ailecek yer alacağız 🙂
- İstanbul’un kültür yaşamında yer almak için harekete geçilmesi – her daim evimizde oturunca İstanbul’da yaşadığını anlamıyor insan. Konserler, festivaller, sinema, tiyatro ve çocuk aktiviteleri,… Katılın, bızdığınıza da bu keyifi yaşatın 🙂
- Ben “Bir Dilek Tut” a takıldım ama bu sezon elle tutulur şekilde destek vermek istiyorum onlara. İsmi ne olursa olsun, düzgün çalışan, doğru bir amaca hizmet eden yardım kuruluşlarına elimizden geldiğince destek olmalıyız. Haydi sizde başlayın bu sezon…
- Yaz rehavetinden sonra spora, açık hava yürüyüşlerine devam edilmesi. Belgrat Ormanı şimdi ne güzeldir, değil mi?
- Özellikle sabahın erken saatlerinde, kalabalıktan önce yapılan sıkı bir yürüyüşün yerini hiçbir terapi tutmaz. Antidepresanlarınızdan vazgeçin, kendinizi açık havaya atın. İddia ediyorum çok daha iyi gelecek 🙂
- Evin sonbahar renklerine bürünmesi. Minik değişikliklerden bahsediyorum. Örneğin kanepenin üzerindeki yastıkların kılıflarının güneş ve toprak tonlarına bürünmesi, mumların artması, çeşitli renklerdeki kasımpatıların vazolarda yerini alması, banyo aksesuarlarında ufak tefek mevsimsel değişiklikler,…
- Maya’nın okulu adeta bir orman. Yerlerdeki çeşit çeşit yaprakların toplanması ve bızdığım ile bir sanat çalışması yapılması da listemdeki en keyifli maddelerden 🙂
Category: Günlük Hayat
4 Comments