Geçtiğimiz son birkaç haftadır İstanbul ile başlayıp, İzmir ve bölgesine kayan yoğun bir okul maratonundaydım. Burcu ve Berk ile.. serisinin bana sunduğu güzelliklerden biri, birbirinden şeker çocuklarla tanışmak, onların o derin dünyalarına azıcık da olsa bakabilmek.
“Sen şimdi okullara gidip ne yapıyorsun?” diye soranlar oluyor. Tek bir şey söylemek zor tabii. Ama en temelinde kitaplar hakkında sohbet ediyoruz. Kitapların oluşum aşamalarını gözlemliyoruz, kendi tecrübelerimizi birbirimizle paylaşıyoruz. Bazen belirli bir konuyu derinlemesine ele alabiliyoruz.
Çocuklar kendi kitaplarını yaratmayı çok seviyorlar. Onları özgür bıraktığımızda ise yaratıcılıklarını konuşturabiliyorlar. Neler çıkıyor bir bilseniz…
3-9 yaş arası ile birlikte olmanın en güzel taraflarından birisi bol bol duyguların ifade edilmesi. Kitaplar, çizimler hakkında sansürsüz yorum yapıyorlar. Beni beğendiklerinde rahatlıkla bunu söylüyor, bana ısındıklarında hiç duraksamadan kucağıma gelip oturabiliyorlar. Ya da kocaman sarılabiliyoruz birbirimize. Tereddüt yok, çekinme yok, olduğumuz gibiyiz sonuçta. Ne hissediyorsak o.
Tabii acı yorumlar da gelebiliyor: “Bu resimde daha genç görünüyorsunuz!” ya da “Kaç yaşındasınız?” sorusuna “43!” dediğimde, kocaman bir uğultu yükselebiliyor salondan!!! (Onlara göre bir ayağım çukurda!!! :))
Eh olsun o kadar. Hep iyi şeyler duymayacağız elbette 🙂
Çeşitli kitaplar hakkında sohbet ederken veya kendi kitaplarını yaratacakları aşamada, içerisinde yazı olmayan kitap olup olmadığı konuşuldu bu son iki hafta. Bunu merak ediyorlar gerçekten. Bazıları henüz yazıya yeni geçtikleri için sadece resim ile kitap yaratıp yaratamayacaklarını merak ederken, diğerleri genel tarz olarak böyle bir şey olup olmadığını sorguluyor.
“Tabii ki yazı olmayan kitaplar var. Üstelik onlar çok da güzeller. Kelimeleri kullanmadan bir konuyu anlatabilmek hem zor, hem de harika bir şey,” diye anlatıyorum. Tüm bunları konuştuktan sonra, dün akşamın geç saatlerinde yorgun argın evime geldiğimde, beni bekleyen kelimesiz bir kitap buldum.
Redhouse Kidz’in “Çevreci Kitaplar” serisinin ilk kitabı “Nerede Bu Fil?” karşımda duruyordu. Redhouse Yayınevi, Türkiye’nin “WWF – Yeşil Ofis” sertifikalı ilk ve tek yayınevi. Bu özelliklerinden dolayı önce onlara kocaman bir alkış!!!
Bu kapsamda yayınladıkları “Nerede Bu Fil?” aynı zamanda “Sessiz Kitap” olma özelliğini taşıyor. Yani hiç ya da yok denecek kadar az metin ile bir hikâyeyi anlatıyor.
Yazarın (Barroux) bu kitabı yaratmasının hikâyesi ise en az kitabın kendi kadar ilginç:
“Beş yıl önce Brezilya’yı ziyaret ettiğimde, Amazon yağmur ormanlarının bir bölümünün soya fasulyesi üretimine yer açmak için yakıldığını gördüm.
O günden sonra, ormanların yok edilmesi konusunu anlatmak için bir fikir arayışındaydım. Nihayet iki yıl önce Edinburg Kitap Festivali’nde aradığım ilham kaynağını buldum: Where’s Wally? (Ali Nerede?) Birden her şey kafamda netleşiverdi ve böylelikle ilk eskizleri çizmeye başladım.”
Yazar bu sessiz kitapta orman hayvanlarının ağaçların yavaş yavaş yok edilmesi ile yaşadıkları zorlukları anlatıyor.
Ben kitaba bayıldım. 3 yaş ve üzeri için uygun. Keşfetmenizi dilerim 🙂
Haftaya Bologna Kitap Fuarı’nda (Bologna Children’s Book Fair) bakalım daha ne harika resimli çocuk kitapları keşfedeceğim… Hepsini sizlerle paylaşacağıma söz veriyorum 🙂
No Comments