“Kalbime Uzanan Eller” başlıklı yazımda Çeşme’de karşıma çıkan “güzel” insanlardan bahsetmiştim.
Bu kişilerden biri “Sakin Ev”in sahibi Ülkü İskit. Ülkü Hanım’ın dinginliği Sakin Ev’e de yansımış. Bir kahve kaçamağı için buluştuğumuzda, odalarına, içerisindeki mobilyaların her birinin kendi hikâyesi olmasına, ince ince düşünülerek tasarlanmış detaylara, eski ile yeninin o harika uyumuna bayıldım.
Kendisinden birkaç sorumu cevaplamasını rica ettim. Ben anlatacağıma, direkt sahibinden duyun, onu tanıyın istedim.
Çok mu istemişim?
Keyifli tanışmalar 🙂
Ülkü Hanım, sizi 0 km.Bızdıklar okurları tanısın istiyorum. Okul hayatınızı ve ardından yaptıklarınızı bizlerle paylaşır mısınız?
İzmir Amerikan Koleji’nden sonra ODTÜ psikoloji, sonra Hacettepe Üniversitesi’nde uygulamalı psikoloji dalında yüksek lisansımı yaptım. Okulumdan (İzmir Amerikan Koleji) rehberlik sevisi kurmam için davet alınca, geçici bir dönem için bu teklifi kabul ettim ama gençlerle çalışma o kadar hoşuma gitti ki, 40 yıl bu okuldan ayrılamadım. 15 sene kadar da Ege Üniversitesi Psikoloji bölümünde Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık dersi verdim. Kendimi geliştirmek için çok çeşitli uluslararası kurs ve çalışma atölyelerine katıldım. Bir yaz da Texas A+M Üniversiteleri’nde üç doktora dersi aldım.
40 yıl içinde altı kişiden oluşan bir rehberlik servisi oluşturduk. Amerika’da uygulanan mesleki gölge (job shadowing day) programını başlatıp rehberlikten ayrı kariyer planlama bölümünün kurulmasını sağladık.
Ergen psikiyatristi Prof.Dr. Ayşen Baykara’dan haftalık danışmanlık alıp, her ayın ilk Çarşamba gecesi anne ve babalara “Gençlerle Yaşamak” psikodrama çalışması yaptık. Şimdilik bu kadarını paylaşsam yeterli olur sanırım….
Ildırı ve akabinde Çeşme yaşamı nasıl başladı? “Sakin Ev” hep var olan bir hayal miydi? Yoksa sonradan mı ortaya çıktı? Nasıl oluştu?
1994 senesinde Ildırı’dan bir haftasonu evi edindik. Ildırı’ya aşık olduk. Her mevsim her fırsatta doğa yürüyüşleri yapıp çevreyi keşfettik. Yaş ilerledikçe arabasız yaşayabileceğimiz bir yer arayıp Alaçatı’ya geldik ve kendimize keyifle emeklilik evi yaptık. Sonra oğlumuzun ısrarıyla misafir kabul etmeye başladık ve “Sakin Ev “ doğdu.
Böyle bir iş yapacağımı hiç düşünmezdim. İyi ki oğlum ısrar etti. Şimdi ona teşekkür ediyorum ve herkese de gençleri dinlemelerini hatırlatıyorum. İyi ki varlar…
İsmi neden “Sakin Ev”?
Evimizi eski ve yeni dostlarımızla paylaşmaya başlayınca evimize bir isim gerekti. Ailece hepimiz ayrı ayrı çok araştırdık ve sonunda “Sakin Ev“ isminde anlaştık. Sakinliğin ruh sağlığı için çok önemli olduğu düşüncesinde buluştuk.
Sizinle odaları gezerken beni en çok etkileyen ferah olmaları ve teknoloji ile yaşanılmışlığı birleştirmiş olmalarıydı. Her mobilyanın bir hikâyesi var sanki. Bize biraz bu hikâyelerden, otelin karakterinden bahseder misiniz?
Rahmetli eşim Ergin İskit, Yüksek Makine Mühendisiydi ve hayatı fabrika kurmakla geçmişti. Emekli olduktan sonra oğlumuz ve kızımız için aldığımız iki evi de yenileyerek “Sakin Ev”in oda sayısını 11’e çıkardı. Özgün kapıları, aynaları, merdivenleri, bahçesi ile insana huzur veriyor. İki bölümde de hem aileden yadigar, hem de özenle seçtiğimiz zarif mobilyalar ve malzemeler kullandık. Ortak kullanım için açık mutfak ve şömineli bir oturma salonu var. Bahçeye yerel, doğal aromatik bitkiler ve çevresine ”çocuk dostu” ponza çakılı serdik. Klima/kalorifer düzeyinde ileri bir sistemle konfor sağlanıyor ve her odaya taze hava “sessiz”veriliyor.Tüm yataklar viskoelastik vücut formunu alıyor. Dış merdiven ve sahanlıkların kaymaması için travertenler “mucartalanmış”, banyolar kaymaz seramikten seçildi.
TRT haberlerde reklam olmasın diye adımız söylenmedi, Alaçatı’da akıllı bir butik otel dediler. İlgilenenler Youtube ve sosyal medya hesaplarımızdan izleyebilir.
Çeşme’de hayat nasıl? Daha doğrusu gerçek yaşam nasıl? Herkes çekildikten sonra karşımıza nasıl bir Çeşme çıkıyor?
Alaçatı her mevsim harika. Burada oniki ay yaşayan çok özel insanlar var. Kasım ayında başlayan caz geceleri ve sohbetlere doyum olmuyor. Bisiklet turları, deniz sporları Alaçatı sokaklarında kaybolmak, galeri ziyaretleri, Alaçatı Turizm Derneği gezileri, festivaller,… Kısaca doğa, sanat, tarih, spor, kaos, sakinlik burada uyum içinde.
Hayatta sizce çocuklarımıza sunabileceğimiz en önemli üç şey nedir?
Çocukları anlamak, anlamak, anlamak.
Tekrar en başa dönebilseniz farklı yapmak isteyeceğiniz şeyler var mı?
Hayır yok.
Gençlere önerileriniz ne olurdu?
İstediğiniz yaşamı tasarlayın. ”Design the life you love “ – Ayşe Birsel
İlerisi için yeni projeler var mı?
Sürpriz projeler olmazsa olmaz….
Category: 0 km.Seyahatler, Genel, Konuklarımız
No Comments