Raising Confident Girls

Son zamanlarda okuduğum en güzel ve doyurucu kitaplardan biri Raising Confident Girls – 100 Tips for Parents and Teachers. Yazar Elizabeth Hartley-Brewer ebeveyn olma konusunda yazılar yazan ve çocukları doğru yönlendirme ve motive etme konularında eğitim veren bir kişi. Yazarın “Raising Confident Boys” diye de bir kitabı bulunmakta. Bu ikinci kitabı henüz okuyamadım ama ilkinden, bir kız annesi olarak kendime pek çok konuda not aldığımı söyleyebilirim.

Anne-baba olarak gündelik hayatta olanlara karşı verdiğimiz tepkiler, çocuklarımız için sadece örnek olmakla kalmıyor, onların hayata bakışını ve kendilerine olan güveni de etkiliyor.

Üstelik bazen çocuklarımızla ilgili gerçekçi olmayan beklentiler içerisinde olabiliyoruz. Kadınların iş hayatındaki yükselen başarısı, bununla birlikte ev, iş, sosyal yaşam, aile döngüsünü eksiksizce idare etme becerisi ve uğraşısı, kızlarımızdan da haksız yere bunu beklememize mi neden oluyor? Her konuda başarılı olmalarını isteyerek, onları hayata hazırladığımızı mı sanıyoruz?

Bir diğer hassas konu ise, anne-kız çocuk yarışı. Aktif, bakımlı, her yere yetişen anneler, çocuklarına iyi bir örnek olmaya çalışırken, konuyu abartıyorlar mı?

Kızlar büyüdüklerinde hem sportif, hem feminen, hem akademik anlamda başarılı, hem sosyal anlamda kuvvetli mi olmak durumunda?  Peki onlar ne istiyor?

İşte tüm bu konular ve daha fazlası kitapta, dokuz ana başlıkta ele alınıyor. Her konu hakkında kısa bir açıklamanın ardından farklı senaryolarla kendi içerisinde örneklemelere gidilmiş. Kimi zaman iyi bir tecrübe, kimi zaman kötü bir tecrübe ele alınmış. Ardınan da bu konuda ebeveynlere ve öğretmenlere düşen tek tek yazılmış.

Daha net olabilmesi açısından, kitaptan birkaç örnek konu vermek istiyorum:

Raising Confident GirlsApprove of who she is, even if you dislike what she does” (Yaptığını beğenmesiniz de, onu birey olarak onaylayın – kabul ettiğinizi gösterin)

Her kız çocuğu (bence bu erkek çocuklar için de geçerli olabilir) olduğu gibi, yani artıları ve eksileriyle onaylanmak, kabul görmek ister. Onu sadece “iyi” ya da “yardımsever” veya “başarılı” olduğu yani sizin için ideal olan durum için severseniz veya tavırlarınız bu yöndeyse, kendi kimliğini kaybedebilir ve kendiyle barışık olmaktan vazgeçebilir.

Peki ne yapmak lazım?

Ebeveynler için:

  • Çocuğunuzu eleştirmeden önce, onun iyi ve başarılı olduğu konuları düşünün. Böylelikle eleştiriniz daha olumlu olabilir.
  • Onun davranışını “iyi” veya “kötü”  kelimelerini kullanarak ele almayın. Çünkü bunu davranışa yönelik değil, kişiliğine yapılan bir yorum olarak algılayabilir. Bunun yerine, yaptığı şeylerde sizin hoşunuza giden veya gitmeyenleri dile getirin.
  • Ona herhangi bir şekilde vurmak, yani fiziksel olarak zarar vermek, tasvir edilemeyecek büyüklükte hasar oluşturur. Onu sevmediğinizi ve onun sevilmeye layık olmadığını düşünmesine neden olur.

Let her be responsible for her own success – and failure (Kendi başarısı veya başarısızlığı konusunda sorumluluk almasına izin verin)

The moment of victory is far too short to live for that alone. – Martina Navratilova, tennis champion (Başarı anı, sadece onu yaşamak için çok kısa. – Martina Navratilova, tenis şampiyonu)

Toplumda başarılı olmak iyi, hata yapmak utanç verici olarak algılanır. Ebeveynler de bu toplumsal yaklaşımdan etkilenerek, çocuklarının başarısını kendi başarıları, hatalarını veya eksiklerini de kendi başarısızlıkları olarak algılayabilirler. Bu yaklaşım, hem zararlı, hem de kafa karıştırıcıdır.

Ebeveynler kızlarının başarısını üstlendiklerinde, bu başarıyı esas sahibinden çalmış olurlar.

Ya da tersi bir durumda, başarısızlığı üstlendiklerinde, bu bir şekilde çocuğunuzu cezalandırmanıza ya da yaptığı çalışmanın önemsiz kılınmasına sebep olabilir.

Ebeveynlerin dikkat etmesi gereken noktalar:

  • Kızınız hakkında gerçekçi beklentiler içerisinde olun (yine bence erkek çocuklar için de son derece geçerli) ve onu her hâliyle kabul edin.
  • Başarıyı doğal bir bilgilendirme şeklinde algılayın. Takdirinizi mutlaka belli edin ama onu takdir etmenin tek şeklinin başarıdan geçmesine engel olun.
  • Kızınızın mutluluk, hayal kırıklığı, bıkkınlık ya da üzüntü gibi hisleriyle barışık olmasını sağlayın.
  • Onun başarısızlıkları sizin kişisel utancınız hâlini alırsa, onun kendi kendine bunun üstesinden gelmesine engel olursunuz.
  • Hatalar onun bilgileri üzerinde çalıştığını gösterir. Onunla ne olduğu ve ileride neyi farklı yapabileceği konusunda konuşun.
  • Kızınızın başarıları ona aittir. Üzerinize almayın.

Kitapta daha pek çok önemli konu başlığı var. Alınıp, ara ara tekrar ve tekrar okumakta fayda var.

Çocuklarımızın (ister kız, ister erkek olsun) kendi tecrübelerinin (iyi veya kötü), gelişimlerinde bizim anlattıklarımızdan belki de çok daha faydalı ve akılda kalıcı olduğunu kabul edip, onların bu tecrübeleri yaşamalarına izin vermemiz gerekiyor.

Her konuda başarılı olamayacaklarını, bazı şeyleri sadece denemek için, bazılarını sadece keyif için, bazılarını ise ciddi olarak ele almak istedikleri için yaptıklarını ve yapacaklarını da kabul etmemiz gerekiyor.

Yani bırakalım biraz kendi çizgilerini kendileri oluştursunlar 🙂 (Söylemesi kolay, uygulaması zor… Biliyorum 🙂)

Leave a comment