Evet evet çok heyecanlıyım. Okuma saatlerimiz daha geniş kitlelere yayılmaya başladı.
Öncelikle Nisan ayında iki tane çok güzel internet sitesinde yer aldı.
İlki Urban Lulu ve ikincisi Çocuk Vizyon olmak üzere, bu önemli iki site bize yer verdiler.
Çok taze olarak da, Mayıs ayı Parents dergisinde bizim bızdıklar ve okuma saatimiz yer aldı. Derginin Happy Kids bölümünde “Etkinlikler” bölümündeyiz. Hem de o şeker bızdıklar beni heyecanla dinlerkenki resimlerimizden de var.
Bızdıklarını bu okuma saatlerine taşıyan tüm anne ve babalara teşekkür etmek istiyorum. Evet, ben böyle bir aktivenin eksikliğini hissedip başlattım ama sizler de minikleri Perşembe ve Pazar günleri taşımasaydınız, belki de bir hayal olarak kalacaktı.
Tartışmasız bundan en çok da ben keyif alıyorum. İçim kıpır kıpır. Bakalım daha ne güzelliklere, hangi ilklere el atacağız biz bızdıklarla. Onlar oldukça her şey çok daha renkli, çok daha canlı.
Bu hafta iki okuma saatini birlikte anlatacağım size. Geçen haftasonu tatilini değerlendirip Sapanca’ya kaçtığım ve dönüşümde evdeki ADSL’yi çalışmıyor bulduğum için son iki Perşembe okumalarını size aktaramadım. Bari birlikte olsun diyorum…
Dünkü okumamızı, kendi isteğiyle ve hür iradesiyle ENKA Okulları Anaokul Kütüphane Öğretmeni sevgili Ebru Büyükçakar yaptı.
Ebru Hanım 0 km. bızdıklar‘ın takipçisi ve kendi kitapların içerisinde bir kişi olarak, bizim okuma saatlerini heyecanla izliyordu. Ama uzaktan… Sonunda dahil olmak istedi ve bir okuma saatini üstenmeyi teklif etti. Böyle kıymetli teklifler karşısında asla duraksamam, hemen atlarım üzerine.
Ebru Hanım ile birkaç gün önce Sihirli Sayfalar’da buluştuk, kitapları seçtik. Buna göre aktivite planlandı. Okuma akışı hakkında da bilgi alan Ebru Hanım’la bugün buluşmak üzere sözleştik.
Çok keyifli bir okuma oldu gerçekten. Çok hazırlıklı gelmişti kendisi: cadı şapkası ve koalası ile kitaplara renk kattı. Çocuklar soluksuz onu dinlediler, hatta dördüncü kitaptan sonra bir tane daha bile isteyen oldu!
Aktivitemiz kağıt havludan kelebek yapmaktı. Herkes gayet güzel çalışmasını tamamladı. Oradan isteyen parka, isteyen evine… Bir sonraki okuma saatinde buluşmak üzere…
Bir önceki hafta ise okuyucu bendeniz yine bir peri kızı olarak (zaten neyim eksik peri kızından, değil mi ama?), kafamda Mayacığın tacı, okudum kitapları. Oldukça kalabalık bir gün, herkes hareketli, konuşkan. En başta da Ayşe’nin güzel Golden Retriever’ı, Lumpi. Havlıyor sürekli. Adeta beni test ediyor, “Bakalım düzgün okuyabilecek misin?” der gibi dur durak yok.
Biz de “Piretorbası” adlı kitabı okuyoruz. Havlamalar birbirine karıştı.
Lumpi : HAV, HAV, HAV !
“Sonra küçük köpek havlamaya başlamış… Nasıl havlar köpek çocuklar?”
Bızdıklar : “Hav, hav, havvvv!”
“Çok güzeeeel.”
Lumpi : HAV, HAV, HAV!
“Derken köpek çocuğun ailesine sesini duyurabilmek için daha da kuvvetli havlamaya başlamış. O nasıl olabilir acaba?”
Bızdıklar : “HAV,HAV,HAVVVVVVV!!!”
“Ah harika yaptınız. İşte aynen öyle!”
Lumpi : HAV, HAV, HAV,….
Neyse sağ salim o kargaşadan çıktık da aktivite köşesinde bızdıklar kendi piretorbalarını yarattılar 🙂
Haftaya yine hepinizi heyecanla bekliyoruz 🙂
No Comments