Kütüphane Haftası’nda Sıcacık Bir Sohbet

Biliyorsunuz bu hafta Kütüphane Haftası. Kitap kampanyaları yapılıyor, çocuklardan çocuklara kitaplara ulaştırılıyor.

0 km.Bızdıklar’ın da bu hafta çok önemli bir konuğu var. ENKA Okulları’nın Kütüphane Öğretmeni sevgili Ebru Büyükçakar ile sohbet ettik. Kütüphane Öğretmeni olmak çok keyifli olsa gerek diye düşünüyorum hep. İçinde hem kitaplar, hem de çocuklar var.

Ebru Hanım sıcacık bir insan. Hayat dolu. Enerji bombası 🙂 (Gülecek şimdi bu yorumlarımı okuduğunda)

Biz kendisiyle Sihirli Sayfalar’da okuma saati yaptık uzun bir zaman önce. Elinde okuyacağı kitaplarla ilgili kuklalar vardı. İnanılmaz güzel hazırlanmıştı. Yaptığı okumayı eminim bızdıklar da unutmadı. (O özel günümüze şahit olmak isterseniz:http://sifirkilometrebizdiklar.com/okuma-saatleri-duyuluyor.html)

Evet efendim, şimdi sizi Ebru Öğretmen ile başbaşa bırakıyorum:

Ebru Hanım, ben sizi kızım sayesinde geçtiğimiz senelerde tanıdım. Benim bildiğim yönünüz öncelikle Sihirli Sayfalar’daki okuma saatimize “konuk okuyucu” olarak katılan ve sonrasında da “Kütüphane Öğretmeni Ebru” olarak tanıdığım. Peki kimdir Ebru Büyükçakar?

Esasında çocukların tabiriye “Kitap öğretmenim ya da Kütüphane öğretmenim ben”.  Anaokulu öğretmeniyken,  kütüphane öğretmeni olmak güzel bir geçiş oldu benim için. Çok güzel deneyimler yaşıyorum çocuklarımızla birlikte.

Kitaplarla ilk haşırneşir olma zamanı ne zamandı sizin için? En sevdiğiniz kitaplar hangileri?

Kitaplar herzaman hayatımda olmuştu. Hatırlıyorum teyzemin bana aldıgı Heidi ve Ayşegül kitaplarıyla maceram başladı. Daha sonraki yıllarda heyecanla beklediğim,  Afacan Beşler,Gizli Yediler serilerini heyecanla çok çabuk  bitirirdim.

Kütüphane Öğretmeni olmak nasıl bir şey? Nasıl böyle bir karar aldınız? Bize bir gününüzü anlatır mısınız?

Yeni neslin, kitapları severek büyümelerinde katkıda bulunmak benim için mutlulukların en güzelli. Bununla birlikte mesleğimin en güzel tarafı kitap sevgisini onalara aşılayabilmek. Ben nasıl oldugunu anlamadan Anaokulu öğretmenliğinden hoop anaokulu kütüphane öğretmenliğine terfi ettim. Bir günümüz çok yogun geçiyor. Sabah saatleri özellikle küçük kitap Kurtlarımın  kitap değişitirme saati ile başlar, bu olay gün içinde de devam eder. Bununla birlikte her hafta tüm sınıflarla 40’ar dakikalık derslerimiz oluyor. Kitap kurtları kütüphane nasıl kullanılmalı? Kütüphanedeki kurallar ilgili tecrübeler ediniyorlar. Ders içerisinde değişik kitapları inceleme fırsatları olduğu gibi okuma zamanları da oluyor. Kitap kurtlarım ile derslerim olmadığı zamanlarda da, yeni kitaplarının bilgisayaar yuklenmesi ve raflara yerleştirmesiyle günümü keyifle geçiriyorum kütüphanemizde.

Çocuklarla çalışmak göze çok eğlenceli gelse de sanırım çok da kolay değil. Ne dersiniz?

Dediğiniz gibi yorucu ama bir o kadar da eğlenceli. Kitap kurtlarının her söyledikleri, yaptıkları günün bütün yorgunluğunu alıp götürüyor.  Benim her zaman zinde olmamı ve çocuk kalmamı sağlıyorlar. Büyüyemiyorum!! 🙂

Çocuklar sizce kaç yaşından itibaren kitaplardan gerçek anlamda keyif almaya başlıyorlar?

Çocuklar ne kadar erken kitaplarla haşır neşir olmaya başlarsa o kadar iyi. Belli yaşa gelince daha secici ve kendi istekleri dogrultusunda kitap seçebiliyorlar. İlgi alanları gelişmeye başladıkça özellikle altı yaştan itibaren daha seçici olabiliyorlar.

Kitap seçiminde dikkat edilmesi gereken detaylar nelerdir?

Bebek yaşta olanlar için daha çok cover dediğimiz sert kitaplar , büyük resimli , az yazılı ve renki kitaplar seçilmeli. Tabiki yaş büyüdükçe onların merak ettikleri kitapları seçmek gerekiyor. Bence çocuğun dünyasına dokunabilecek öğretici, eğlenceli ve hayal dünyasını geliştirici kitaplar olmalı bunlar…

Enka kütüphanesinde hem Türkçe, hem de İngilizce kitaplar var. İki farklı kültürün kitapları bir anlamda. En büyük farklılıklar ne sizce?

Dil ne olursa olsun her kitap bir hikaye anlatır. İllustrasyonnun bu kadar ilerlediği günümüzde Türkçe kitaplar İngilizce kitaplar kadar al benili olmaya başladı. Bu konuda çok ilerleme kaydettik.

Türk çocuk kitaplarında ne eksiklikler var? Şöyle bir kitap olsaydı dediğiniz var mı?

Ben bu işe ilk başladığımıda bu soruyu sormuş olsaydınız,  Oooo neler söylerdim.  Artık bunları söyleyebilecek birşey bulamıyorum kitaplarımızda. Ancak bazı temalarla ilgili hala büyük sıkıntılarımız var. Örneğin yaşadıkları şehirlerle ilgili anlaşılır resimli kitaplara ve Büyük Önder Atatürk’ün  hayatı ile ilgli hikaye sıkıntılarımız çok.Onlara vermeye çalıştığımız değerlerle ilgili anlaşılır ve hikayeleştirilmiş kitaplarda eksik malesef.  Belki yazarlarımız burdan beni duyup bu konularla ile ilgili hikayeler yazabilirler.

En sevdiğiniz kitabevleri hangileri? Şöyle bol bol vakit geçirdikleriniz mesela?

Kitabevi olarak D&R, Remzi, İnkilap gibi mekânlarda daha çok vakit geçiriyorum.

Kitap seçeneklerini beğendiğim yayınevleri ise, Uçanbalık, Mavi Bulut , Mandolin, Kök yayıncılık,  Boyut yayıncılık, İşbankası yayınları, Yapı Kredi yayınları, Tudem yayınları ve yeni yenide Çitlembik yayınları. Yabancı yayınlarında var özellikle takip ettiğim seriler 🙂

Siz hiç kitap yazmayı düşündünüz mü?

Esasında hep düşündüğüm şey, aralarda ufak ufak şeyler karalıyorum. Ama en önemlisi galiba patlama anımı bekliyorum. 

One Comment

  1. irem
    çok güzel olmuş röpörtajınız tebik ederim ebru öğretmenim.
    Reply 3 April 2012 at 15:35

Leave a comment