Kısa Kısa Sağlık Notları

Women’s Health dergisini takip ediyorsanız eğer, gayet faydalı bilgiler içerdiğini biliyorsunuzdur. Mart sayısında yer alan ve bana ilginç gelen bazı bilgileri kısa kısa sizlerle paylaşmak istiyorum:

Dizler

Wake Forest Üniversitesi’nin 142 yetişkin üzerinde yaptığı bir araştırmaya göre, verilen her yarım kilo, dizlerin üzerindeki baskıyı iki kilo azaltıyor. Kilo vermek ve egzersiz yapmak, dizlerdeki kireçlenmeyi de azaltıyor. Katılımcılar ağırlıklarının ortalama yüzde beşini kaybettiğinde, fonksiyonel olarak yüzde 18 iyileşme göstermiş. Dr.Stephen Messier bunun verilen her yarım kiloda (1,6 kilometre yürüdükten sonra) dizlerde oluşan 2.400 kilo ağırlığın hafiflemesi anlamına geldiğini belirtiyor. Yarım kilo bile verseniz, 1.6 kilometre yürüdüğünüzde dizler 2.400 kilo daha az baskı hissediyor. Beş kilo verdiğinizi düşünürsek dizleriniz 24 ton ağırlıktan kurtulmuş oluyor.

Browni Deyip Geçmeyin!

Bir paket marketlerde satılan brownilerden yediğinizde alınan kaloriyi yakabilmek için 60 dakika yürüyüş yapmanız gerekiyor!

Lif Kullanımı

Kilolu kadınlarda felç riski zayıf kadınların iki katı. Harvard araştırmacıları, lifli beslenmenin riski azalttığını söylüyor. 18 yıl boyunca yapılan bir araştırmada, bireylerin beslenme geçmişi ve felç üzerine çalışılmış. Sonuçta rafine karbonhidrat içeren diyetlerin (özellikle kilolu kadınlarda) riski arttırdığı, tam tahıllı ekmek, yulaf, kahvaltılık gevrek gibi lifli besinler içeren diyetlerin ise riski azalttığı saptanmış. Araştırmacılar lifli besinlerin, felç için risk faktörü olan glikoz metabolizmasını geliştirdiği görüşünde. Rafine besinleri tam tahıllı olanlarla değiştirdiğinizde bir taşla iki kuş vurmuş oluyorsunuz: Hem felç riskiniz azalır, hem de daha az yiyerek daha uzun süre tok kalabilirsiniz.

Ah Şu Antidepresanlar!

Gereksiz yere kullanılmaması lazım diye düşünüyorum hep. Bakın dergi ne demiş : Antropolog Helen Fisher tarafından yapılan bir araştırma, bazı anti depresanların romantik hisleri öldürdüğünü ortaya koyuyor. Delicesine aşık 32 bireyin beynini inceleyen Fisher,obsesif ve tutkulu duyguların hormonu dopaminle karşılaşmış. Prozac gibi anti depresanlar ise, dopamin seviyesinin düşmesine neden olan seotinini tetikliyor. Fisher, bunun âşık olmaya (ve âşık kalmaya) engel olabildiğini söylüyor. Bu ilaçlara başladıktan sonra ilişkinizin kötüye gittiğini düşünüyorsanız doktorunuzla konuşmanızda fayda var. Daha hafif bir ilaç önerebilir.

Üzüm

Üzüm

Urbana-Champaign’deki Illinois Üniversitesi araştırmacıları, üzümün içinde çok sayıda yeni flavonid türü bulunduğunu ortaya çıkardı.
Yapılan laboratuvar çalışmaları, üzümün içindeki bileşenlerin, kanser hücrelerinin yayılmak için ihtiyaç duyduğu bir enzim olan topoizomeraz II’yi engellediğini gösteriyor. Üstelik bu flavonidler, üzümde bulunan diğer kanser savaşçıları olan antioksidan, kuersetin ya da resveratrollerden daha etkili gibi görünüyor. Bu keşif yeni bir kanser tedavisine öncülük edebilir. Bu durumda akşam yemeğinde bir bardak şarap içmeye izin çıktı! (Yipppuuuuuuuuuuuuuuu…. :))

Nefesini Tazele!

Japon bilim insanlarının yaptığı araştırmalarda, yoğurdun nefesi tazelediği ortaya çıktı. Araştırmada 24 kişinin dili temizlenmiş ve günlük beslenme planına her gün bir kâse yoğurt eklenmiş. Altı hafta sonra, kötü nefes kokusuna yol açan uçucu sülfür bileşenlerinin yüzde 80 azaldığı görülmüş. Yoğurdun sırrı ne peki? Araştırmacı Doktor Kenichi Hojo, “Yoğurt, ağız içinin PH seviyesini değiştiriyor ve bakteri azaltıyor. Yoğurtta bulunan Kazein, diş yüzeyine yapışarak kötü koku yapan bakterileri azaltabiliyor” diyor.

Gözler

Uzmanlar göz sağlığını korumak ve ileri yaşlarda görme kayıplarının en önemli nedeni olan Sarı Nokta hastalığını engellemek için şimdiden yeterli miktarda lutein ve zeaksantin içeren besinler tüketmek gerektiğini belirtiyor. Lutein kabak, salatalık, ıspanak, avokado gibi meyve ve sebzelerde, zeaksantin ise mısır ve diğer sarı renkli bitkilerde bulunuyor. Beslenme programınıza bol bol sebze ve meyve eklerseniz sadece formunuzu korumakla kalmaz, aynı zamanda gözlerinizi de korumuş olursunuz.

Elma

Elma

Cornell Üniversitesi’nden gelen bilgi: yapılan bir araştırmada, düzenli olarak elma ile beslenen farelerde, diğerlerine göre bu oranda daha az meme kanseri görülmüş. İşte her gün elma yemek için bir sebep daha.

Pilates

60 kilo ağırlığında bir kadının reformer ile pilates yaparken bir saatte yaktığı kalori miktarı 322. Aynı süre zarfında mat üzerinde yapılan pilates ise 193 kalori yaktırıyor.

Hafıza İçin Yürüyüş

Biyolojik ritminize bağlı olarak saat 12:30’da hafıza en yüksek, 15:30’da ise en düşük seviyededir. Dundee Üniversitesi araştırmacıları, yaş ortalaması 32 olan 31 kişinin kelime hafızasını test etmiş. Saat 9:30, 12:30, 15:30 ve 18:30 saatlerinde uygulanan test öncesinde 10 dakika yürüyüşe çıkanlarla çıkmayanlar karşılaştırılmış. Yürüyüşe çıkanlar, – hafızanın zaten yüksek olduğu – 12:30 haricinde tüm saatlerde daha fazla kelime hatırlamış. Araştırmacı Douglas D.Potter, egzersizin bilişsel fonksiyonlara yardımcı olan kimyasal maddeleri yükselttiği için hafızayı güçlendirdiğine inanıyor.

Ne dersiniz, bu bilgiler işinize yarar mı? Beni en basitinden daha sağlıklı adımlar atmak için motive ettikleri kesin… (Her akşam şarabımı eksik etmeyeceğim bundan sonra :).

Leave a comment