İz Bırakan Şenlik

Genelde herhangi bir aktivite başlayacağı zaman son dakikaya kadar stand sahipleri hazırlıklarına devam eder. Eski mesleğimden dolayı bu durum bende büyük gerginlik yaratır. Hiçbir iş son dakikaya kalsın istemem. Hiç değilse bir saat öncesinde her anlamda hazır olunsun, hareket başlamadan önce nefes almaya vakit olsun.

Arnavutköy Şenliği alanına 11:30’da ulaştığımda tüm standlar hazırdı. Herkes yerli yerinde, yüzlerinde kocaman gülümsemeleriyle, komşularıyla muhabbetteydiler.

Erken gelen mahalle halkı ise standları dolaşmaya başlamıştı bile.

Saat 12:00’de başlayan şenlik, 20:30 gibi sonlandı.

Geçtiğimiz senelerde 3.köprünün ayaklarının Arnavutköy’de olmasına el birliğiyle karşı çıkan ve gösterdikleri bağlılık, kararlılık ve bu kararlılığı harekete dökebilme yetileri sayesinde semt halkı Arnavutköy’ü korumuş, tarihi dokusunu kaybetmesine engel olmuştu.

Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’da yaptığı konuşmada, semt halkını ve Boğaziçi Arnavutköylüler Derneği’ni bu başarılı çalışmalarından dolayı tebrik etti.

Bu şenlikte de üzerinde durdukları çok önemli birkaç konu vardı. Öncelikle çocuk gelinlere karşı çıkıyordu Arnavutköy halkı. Her yerde yazılarla bu konunun aciliyetle ele alınması gerektiğini vurguluyorlardı.

Bunun dışında toplu taşımada vapurun önemine dikkat çekmek istiyorlardı. Toplu taşımanın daha sistemli, daha çok kanaldan kullanılmasıyla İstanbul trafiğine çözüm bulunabileceğine inanan Arnavutköylüler, vapur sayısının ve dolayısıyla saatlerinin arttırılması için imza topluyorlardı.

StouffŞapka satanından (bu arada şapkalara bayıldım – www.stouff.com sitesine mutlaka gözatın), anında tükenen kek, börek standına, kitaplardan, çantalara, çocuk aktivite masalarından, küçük girişimcilerin limonata ve eski eşya masalarına kadar, pek çok renkli görüntü dolaştıkça içinizi açıyor, ruhunuzu besliyordu.

Biz de Artemis ekibiyle standımızdaydık. Hem gelenlerle sohbet ettik, hem konserleri dinledik, hem de bol bol kitap imzaladık 🙂

friends

Kızımın ve bizim şeker arkadaşlarımız da beni yalnız bırakmadılar. Çeşitli saatlerde geldiler, çocuklar birlikte Arnavutköy sokaklarında dolaştılar, hayatlarında ilk defa macun alıp tadına baktılar, boyama yaptılar, müzik dinlediler,…

Daha önce tanışamadığım birbirinden tatlı bızdıklarla ve aileleriyle bu vesile ile buluşmuş olduk. 

Günün sonunda kucakladığım nefis menekşelerden oluşan sepetimle  sahnenin karşısındaki küçük pizzacıya oturduğumda, Değer Deniz’i dinlerken “Ne güzel bir gündü,” diye düşünmekten kendimi alamadım. Bir de arkadaşım Selin bana katılınca ooh ne büyük keyif…

Arnavutköy’ün o eski sokaklarının, o ahşap binalarının hiç yok olmaması, her zaman bu dokusunu, bu komşuluk ilişkilerini koruması dileğiyle…

Şenlik ile ilgili tüm dedikodular 🙂 facebook sayfalarında: https://www.facebook.com/BesiktasArnavutkoySenligi?fref=ts

Leave a comment