Huzuru nerede bulursunuz?
Nerede ararsınız?
Hangi ortamda derin bir nefes almaya izin verirsiniz kendinize?
Belirli bir an var mıdır ki “Oh! İşte bu!” dediğiniz?
Kendi adıma detaylarda huzuru yakaladığımı fark ettim. Yaşım ilerledikçe kendimi, bulunduğum ortamları ve hislerimi daha bir irdeler olduğumu görüyorum. Çok bir şey yapmama gerek kalmadan duygularım yoğunlaşıyor, nelerin beni mutlu ettiğini ya da etmediğini adeta yüzüme vuruyor.
İşte bu detaylarda huzur bulma hâlim, birkaç gün önce sabah saatlerinde beyaz bir perdenin aralık olan camdan içeri akan tatlı rüzgârda nazlı nazlı hareket etmesiyle tekrar ortaya çıktı.
Çocukluğumda Mersin’deki evimizde tertemiz kokan perdelerin rüzgârdaki hışırtısı ve geri planda “gugukcuk” diye isim taktığımız kumrunun “guguk, guguk” diye benimle konuşması… Hepsi Çeşme’de bir sabah yeniden canlandı adeta.
Ve ben bu tertemiz kokuyu içime çekip, ileri geri hareket eden beyaz perdeye gözümü dikip, “gugukcuk”u dinledim uzun uzun. Yataktan kalkmak ise yapmak istediğim son şeydi o an. Huzuru yakaladığım o anı bırakmak istemedim anlayacağınız.
Benim için buysa, sizin için bir kedinin mırıltısındadır belki huzur. Ya da denize açıldığınız bir andadır. Sevdiğinizin kollarına sığındığınız, o minik bebeğinizin süt kokan kokusunu içinize çektiğinizde de olabilir.
Demek istediğim, huzur için bir arayış, bir plan, büyük değişikliklere gerek yok aslında. Yaşadığımız kısa anlara, anlık keşiflere dikkat edip, duyularımızı biraz daha kullanırsak, her gün hiç değilse bir defa huzuru yakalayabiliriz.
Buna gönülden inanıyorum. İnanmasam niye yazayım, değil mi?
Haydi huzur anlarınızı benimle paylaşın. Gerçekten çok merak ediyorum ve duydukça gözlerimi kapatıp sizin huzur anınızda olmak istiyorum 🙂
Category: Genel, Günlük Hayat
5 Comments