Gençler İlgi İstiyor

Geçenlerde bir grup arkadaş bu dönem gençliğin nasıl özgür ruhlu olduğunu, nasıl da zamanından çok daha önce geliştiklerini konuşuyorduk. Dış dünyaya çok açık yetişen, ellerinin altında her türlü teknik donanım bulunan gençlerin ruhları acaba sağlıklı mıydı?

Senelerini İngiltere’de geçirmiş olan sevgili Aylin, London Times Gazetesi’nin yayınladığı “Back off, but not too much. How to raise a happy teenager” başlıklı yazıyı okumam için verdi. Hani artık yavaş yavaş özümüze dönüşten bahsediliyor ya. İşte yazı da gençlerin aslında disiplin beklediğinden bahsediyordu.

Essex Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre 10-15 yaş arasındaki gençlere baktıklarında hayattan mutlu olmanın onlar için tarifi şöyle: evlerine arkadaşlarını çağırmak, spor yapmak ve düzenli bir aile hayatı olmak.

Şaşırtıcı değil mi?

Gençler özgürlük istediklerini söylerken aslında belirli bir oranda özgürlükten bahsediyorlar. Okul öncesi çocukları gibi, gençler de sınırlarını çizmede büyüklerinin desteğine ihtiyaç duyuyorlar. Sınırları zorlamak hedefleri gibi görünse de, karşılarında bir otoritenin olması onlara güven veriyor.

Arkadaşları ile dışarı çıkan gence ailesi eve dönüş saatini verdiğinde, her ne kadar bu onları mutsuz ediyor gibi görünse de, aslında önemsendiklerinin ve birilerinin onların eve gelişini beklediğinin bir kanıtı oluyor. Sevildiklerinin farkına varıyorlar.

Yine yapılan araştırmaya göre, gençler aynen okul öncesi çağdaki çocuklar gibi övgüye ihtiyaç duyuyorlar. Ailelere önerilen, her bir eleştirlerine karşılık altı tane beğeni sunmaları yönünde. Zaman zaman son derece antipatik olabilecek bir genci bu kadar çok övmek zor gibi görünse de (!), aslında amaç yaptıkları iyi ve doğru bir şeyin farkına varıp, içten bir teşekkür etmekten ibaret.

Gençliğin gerek beyin yapılarının oluşumunu devam ettirdiği, gerekse hormonlarının değiştiği bu dönem, onları fiziksel ve ruhsal anlamda zorluyor. Dolayısıyla kendilerine ait bir odalarının olması onlar için son derece önemli oluyor. Kendi sınırları içerisinde istediği gibi davranabileceği bir alanının olması bir genç için ciddi bir ihtiyaç. (Eğer evdeki her gencin kendi odası olamıyorsa, dönüşümlü olarak odayı tek başlarına kullanmaları öneriliyor.)

Her ne kadar ebeveynlerin buna saygı göstermesi gerektiği vurgulansa da, aynı zamanda aile ile geçirilen zamanların gençlere çok büyük artı sağladığı da unutulmamalı deniyor. Bu anlamda elinizden gelen her şeyi yapabilirsiniz. Örneğin Cuma akşamları dışarıdan yemek siparişi verip, Wii oynayabilir ya da televizyonda seyrettiğiniz bir film hakkında sohbet edebilirsiniz. Önemli olan ortak paylaşımda bulunmak.

Sosyal mecraları kullanım konusu ise farklı bir hassasiyet gerektiriyor. 13 yaşında bir çocuğun tüm arkadaşları Facebook aracılığı ile haberleşirken, siz çocuğunuza bunu yasakladığınızda onun arkadaşları tarafından dışlanmasına neden olabiliyorsunuz. Yeni nesilin dijital çağda yaşadığını ve bu tarz iletişim araçlarını kullanmalarını engelleyemeyeceğinizi kabul etmeniz gerekiyor. Tamamiyle yasaklamak yerine belirli bir sınır koymak daha doğru diyor eğitim danışmanı Gill Hines. Burada bir çözüm, çocuğunuzun Facebook arkadaşı olmanız. Bu şekilde yazışmalarını takip edebilirsiniz. Tabii belirli bir yaştan sonra bunu istemeyecektir. O zaman bu isteğe saygı duymanız gerekir. (Aksi takdirde kendisine başka isimle bir sayfa açacak ve yine sizin ruhunuz duymadan iletişimini devam ettirecektir.)

Önerilerden bir diğeri ise sorumluluk vermek yönünde. Normalde kolaylıkla yapacaklarından daha fazlasını onlardan istediğinizde ve onlar bunu başardıklarında kendilerine olan güvenleri artar.

“Grow Up!” kitabının yazarı Clare Paterson’a göre 13 yaşına gelmiş bir çocuk makarna yemeği hazırlayabilmeli, 14 yaşındaki ise çamaşıra yardımcı olabilmeli. 15 yaşındaki bir genç aile için haftada bir defa yemek pişirebilmeli.

Gençler ile iletişim, çocukluklarında olduğu şekilde gerçekleştirilemiyor. Özellikle erkek çocuklar göz temasından kaçınıyorlar. Onun için en ideali her iki taraf da birlikte bir iş yaparken sohbet etmek. Gençlerle sohber ederken sözcüklerden çok yüz ifadenize dikkat etmenizde fayda var. Küçük bir gülücüğünüz ya da ona göz kırpmanız bile olumlu anlamda fark yaratacaktır.

Çocuğunuzun arkadaşlarına sıcak ve dosthane bir ortam sağladığınız zaman, evde olmaktan büyük keyif alacaklardır. Arkadaşları geldiğinde kendinizi görünmez kılmanız daha sık gelmelerini sağlar 🙂

Çocuğunuz hem gitar çalıyordu, hem basket oynuyordu. Fakat gençlik dönemine geldiğinde bir şeyden vazgeçmesi gerekirse ya da böyle bir isteği oluşursa, gitarı bıraksa da basketten asla vazgeçmeyin. Yani her gencin mutlaka bir spor ile meşgul olmasının önemi vurgulanıyor bu araştırmada. Sevdikleri  ve kendileri için uygun olan spor dalını bulup, bundan vazgeçmemeleri son derece önemli. Bu seçimin tercihen 14 yaşına kadar yapılması gerektiğini belirtilmiş.

Son olarak, sizden ayrışmaya çalışan gencin size göre son derede garip kıyafetler giymesi aslında son derece doğaldır. Bunu yapmaktaki amaçları biraz da sizi şaşırtmaktır. “Raising Teenagers” kitabının yazarı Lynn Huggins-Cooper, “Mümkün olduğunca kıyafetlerini eleştirmeyin” diyor. “Ancak çok sakıncalı bir görüntü varsa, öncelikle kıyafet ile olumlu bir cümle sarf edin. Ardından endişenizi sakin bir ses tonuyla iletin.” diye ekliyor.

Araştırma bana önemli bilgiler sundu. Hoşuma gitti. Henüz önümde kızımın gençlik dönemi için uzun bir zaman olsa da, seneler hızla akıp gidiyor. Bunun bilinciyle okudum yazıyı. Umarım sizlere de fayda sağlamış, biraz fikir vermiştir.

Yazımızı tamamlamadan önce, bu Cuma Bambino Oyuncak’ta gerçekleşecek bir aktiviteyi duyurmak istiyorum.

Saat 17:00-18:00 arasında matematik ile haşır neşir olacak çocuklar. Aktivite 4-7 yaş için planlandı. Amaç çocukların günlük hayatta matematiğin yerini keşfetmelerini sağlamak, matematiğe pozitif tutum geliştirmek ve günlük hayatta matematiğin nasıl hayatımızın içerisinde olduğunu yaşatarak öğretmek. Bu aktiviteyi Bambino Oyuncak’ta gerçekleştirecek firma Pratik Matematik.

Katılmak isteyenler için kontakt bilgileri aşağıdadır. Mutlaka rezervasyon yapmanızı öneririm.

aynur@bambinooyuncak.com / 0212-352 8182 / 0535-715 8045

Ben kısa bir süre için nefes almaya gidiyorum. Dönüşte görüşmek üzere 🙂

 

 

One Comment

  1. gözde
    ben bu siteyi ipek ongun un kitabından buldum ve beğendim kesinlikle doğru bir anlatım ben de bir gencim ve düşüncelerime ayna tuttu teşekkürler
    Reply 10 December 2012 at 22:06

Leave a comment