İyi bir uyku sonrası gününüz nasıl geçer? Çok farklıdır, değil mi? Enerjiniz yerinde olur, beyniniz tıkır tıkır çalışır. Vücudunuzun her bir köşesi tam da olması gerektiği şekilde işler.
Ya tersi olduğunda? Enerjisizlikten ne yiyip, içeceğinizi şaşırırsınız. Gün ortası uyunmaz, uyunsa da iyi bir gece uykusunun yerini tutmaz. Sabırsız, anlayışsız olursunuz bir anda.
Biz yetişkinler için durum böyleyken, bebekler ve çocuklar için farklı mı? Tabii ki hayır. Hatta onların büyümesi için çok ama çok önemli doğru bir uyku.
Doğru uyku nedir peki?
En başta, yaşa göre değişen ihtiyacı karşılayacak doğru zamanlama. Ardından doğru uyku ortamı. Yani aydınlık olmayan, sessiz bir ortam, doğru havalandırma ve doğru renk kullanımı. Bununla birlikte sağlıklı yatak, çarşaf, yastık ve kıyafet seçimi.
Bunları insan bir ebeveyn olarak el yordamıyla buluyor, keşfediyor. Oysa şimdi hayatımızda “Nanu Bedtime” var. Sevgili Nazmiye Sabuncuoğlu Arslantürk bu markayı bizlerin minikleri için yaratmış.
Bugüne kadar sadece internet üzerinden temin edebiliyorken, artık (yani 9 Mayıs 2015 itibari ile) Göktürk’te elleyerek, bakarak, inceleyerek edinebileceğiz bu birbirinden güzel ürünleri.
Ama herşeyden önce tanışalım, hem marka, hem yaratıcısıyla…
Nazmiyeciğim, sen benim TAC’li küçük kardeşimsin. Seneler sonra “Nanu Bedtime” ile karşıma çıktın. 0 km.Bızdıklar okurlarına okul ve “Nanu Bedtime” arasında neler yaptığını anlatır mısın?
Tabiki Defne’cim seve seve … TAC’nin son yıllarında aklıma Mimar Sinan’a girmeyi koymuştum. Ressam olmayı istiyordum. Yağlıboya tablolar yapıyordum ve çok da beğeniliyordu, doğal bir yeteneğim vardı resme karşı. Üniversite sınavından bir hafta önce tek başıma otobüse atlayıp Mersin’den Mimar Sinan’ın yetenek sınavına girmeye İstanbul’a gelip, aynı akşam geri dönmüştüm. Sınavı kazanamadım, sadece yeteneğin yeterli olmadığını, eğitilmem ve teknik öğrenmem gerektiğini anlamıştım. Ne istediğime karar vermiştim, İstanbul Üniversitesi’nin iki senelik “Reklamcılık Bölümü”ne girip hem üniversite okuyacak, hem de Mimar Sinan’ın iki sene sonraki yetenek sınavına hazırlanmanın yollarını arayacaktım.
Üniversitenin birinci senesinde bir gün cesaretimi toplayıp Mimar Sinan Üniversitesi’ne gittim ve resim bölümü hocasını bularak ders alacak maddi gücüm olmadığını ama benim mutlaka resim bölümüne girmek istediğimi anlattım. Benim kararlılığım ve isteğimi gören hoca, Perşembe günleri onun dersine dışarıdan katılmamı teklif etti. Kulaklarıma inanamadım, haftada bir gün de olsa Mimar Sinan’a gidip ders alabilecektim.
Bir ay sonra Reklamcılık Bölümü’nün mecburi staj dönemi başladı ve ben o zamanın en büyük reklam ajanslarından birine staja kabul edildim. İki aylık staj dönemi sonunda bana yarı zamanlı iş ve maaş teklif ettiler. Benim için önemli bir adımdı. Bu nedenle ressam olma hayalimi rafa kaldırdım.
Çeşitli uluslarası ajanslarda çalıştıktan sonra, bugünün başarılı kreatif ajanslarından birinin kurucu ortağı olma teklifini aldım. 25 yaşında, 1999 senesinde bu ajansın kuruluşuna dahil oldum. Ajansı sıfırdan birçok reklamverene hizmet veren, 150’yi aşkın ödüle sahip, Türkiye’nin önde gelen reklam ajanslarından biri haline getirdik. 14 sene sonra ise kuruluşundan itibaren başında olduğum ajanstan ayrıldım.
Artık tüm markalaşma bilgimi ve pazarlama uzmanlığımı kendi markama aktarma vakti gelmişti. Yepyeni ve neredeyse hiç bilmediğim teksitil konusuna el atmak istedim. Terzide çalıştım bir süre, kısa bir dikiş ve dikişi kritik etme eğitimi aldım. Bu arada Merter senin, Eminönü benim İstanbul’daki tüm kumaş, aksesuar, etiket vb. üreticilerinin yerlerini öğrendim, gezdim, analiz ettim. Marka ürün ailesi, üretim şekil ve yöntemleri, tasarımları üzerinde gece gündüz çalışır iken, şirketi kurmadan KOSGEB’ e başvurmamın faydalı olacağını öğrendim. Projem ile KOSGEB’e başvurdum ve girişimcilik eğitimi almaya hak kazandım. On günlük hızlandırılmış bu eğitim sonucunda hem girişimcilik sertifikası, hem de hibe almaya hak kazandım 🙂
3-4 ay sonra şirketimi kurdum. 2014 yılı sonunda tüm ürün gamı ile aynı anda nanubedtime.com ‘u satışa açtık.
“Nanu Bedtime” fikri nasıl doğdu?
Anne olduktan sonra aradığım tasarım ve kalitede ne bir nevresim takımı, ne de pijama bulabildim. Kendi beğendiğim kalite ve renkte kumaşlar alarak, tarif ettiğim modelde nevresim takımını mahalledeki terziye diktiriyordum. Kızımın bebekliğinden itibaren başlayan bu tip ihtiyaçlarım ve çocukluğunun her aşamasından bugüne kadar devam etti. Bunca zaman içerisinde imkanlar ve üretim bu kadar çeşitlenmişken bile hâlâ kaliteli ve modern tasarımda hiç bir markanın piyasaya çıkmamış olması beni hayretlere düşürüyordu. Üstelik bu kadar talep ve beklenti var iken. Kızım dört yaşına gelip artık tek kişilik yatağa geçmesi gerektiğinde yine aynı sorunla karşı karşıya kaldım. Piyasada aradığım sadelikte ve tasarımda karyola bulamadım. Çareyi bu seferde tanıdığımız ve güvendiğimiz ustaya hayalimdeki karyolayı tarif ederek ürettirmekte buldum. Kızımın ihtiyaçlarını bulamamak ve etrafımda da sürekli aynı talepleri duymam kafamda bu iş fikrinin yavaş yavaş oluşmasına sebep oldu.
Neden uyku ile ilgili bir marka yaratmak istedin?
40 yaşımdan sonra sıfırdan kuracağım bu yeni işimle, çok sevdiğim çocuklara ve bebeklere dokunabilecektim. Sadece ürün üretip satarak değil, onların büyümelerinde, gelişimlerinde de marka olarak fayda sağlamak, anneleri uzman bilgiler doğrultusunda bilinçli yönlendirebilmek istedim. Eksikliğini gördüğüm nevresim, pijama, karyola gibi ürünlerin tümünün ortak noktası uyku idi. Uyku ile ilgili derin bir araştırma sürecinin ardından, uykunun aslında çocuk gelişiminde ne kadar da büyük yerinin olduğunu öğrendim. Meğer büyüklerimiz boşuna dememişler “uyusun da büyüsün” diye… Uyku, çocuğun gelişiminde beslenmeden bile önce gelen en önemli unsur imiş.
Bu bilgileri öğrendikten sonra uykuyu sahiplenmiş hiçbir markanın olmaması da beni bir kez daha hayrete düşürdü. Bütün anneler gibi ben de bütün ilgimi yemesine içmesine odaklamıştım çocuğumun. Uyku kalitesi ve kesintisiz uyku hakkında bilgi düzeyim çok yetersiz idi. İtiraf etmem lazım ki kulaktan dolma bilgiler ve tutarsız davranışlar nedeniyle sekiz yaşında geceleri hala 2-3 kez uyandırılıyordum kızım tarafından. Nanu sayesinde tanıştığım ve eğitim aldığım uyku koçu sayesinde (Sevgili Seride Samurkaş) kızım artık geceleri deliksiz uyuyor 🙂
Nanu marka yolculuğu başladığından itibaren edindiğim bilgileri, tasarım ve üretim sürecine dahil ederek, konforlu uykuyu kolaylaştıracak ürünler üretmeye odaklandım. Uyku uzmanlarından edindiğim bilgileri her fırsatta ve iletişime geçtiğimiz her mecrada annelere ulaştırmayı marka adına hedef aldım.
Sen evde nasıl bir uyku ortamı yaratmaya özen gösteriyorsun? Yatmadan önce ev halkıyla belirli bir düzeniniz var m? Her akşam kitap okumak ya da masal anlatmak tarzında şeyler mesela?
Son bir seneye kadar bilinçsizce, farklı ve tutarsız yöntemler denedim. O nedenle son bir senedir edindiğim bilgiler doğrultusunda uygulamaya çalıştıklarımı anlatmam daha doğru olacak.
Bizim evde uyku düzeni hafta içi akşam yemeği ile başlar. Yemeğin ardından kalan son ödevler bitirilir. Yatmaya yarım saat kala pijamalar giyilir ve yarım bardak süt eşliğinde kitap okunur. (Yatmadan önce birşey yenilip içilmemesi gerekiyor ama benim kızım biraz fazla sütçü:))
Vakit tamam olmaya yakın dişler fırçalanır ve evdekilere iyi geceler öpücüğü verilerek yatağa gidilir. Her gece kızımı yatağına ben yatırırım, uykuya geçerken dinlediği müziği açıp, 5-10 dakika öpüşüp koklaşarak sevgiyle sarıp sarmalarım kızımı 🙂 Bazen sırt kaşıma ödülü ile sonlandırarak yanından ayrılırım.
Gece ben yatarken ise mutlaka yanına tekrar uğrar, üstünü örter, tekrar iyi geceler öpücüğü vererek kulağına “Seni çok seviyorum” diye fısıldarım. Bu bilgiyi de uyku uzmanlarından öğrendim : eve geç gelmiş olsanız da, siz çocuğunuzu öpüp yatırmış olsanız da, çocuğunuz çoktan uyumuş olsa da iyi geceler öpücüğü vererek, sevginizi ve yanındaki varlığınızı hissettirmeniz onların ruhsal gelişimi için çok önemli. Bu bilgi benim için gizli bir sihir gibi. O kadar etkilendim ki uykuda verilebilen sevginin gücünden, bunu yıkama etiketlerimizin içine yazdırdım. Bu mesajı vermekte ulaşamadığım annelere de bu yolla ulaşabileyim diye 🙂
Nanu Bedtime’da insanlar neler bulacak?
Nanu’da büyük bir aşk ve tutku sonucu ortaya çıkarılmış büyük bir uyku dünyası bulacaklar. İlk etapta onları Nanu’ya özel belirlenen pastel tonların büyüleyici renkleri karşılayacak. Ardından huzur ve sakinlik veren harika esansı ile lavanta kokusunu duyacaklar. Ve rüyaların diyarından çıkmış Nanu’ya özel tasarımlar ile buluşacaklar:) Ambalajından kutusuna, poşetinde yazan sevgi mesajından, çocukları rahatsız etmesin diye yaka dışına dikilen etiketine, lavanta kokulu hediyelerinden yıkama talimatında yazan pedagojik bilgiye kadar tüm hassasiyeti ile büyük bir anne özeni ve anne sevgisi bulacaklar.
Özetle 0-12 yaş arası çocuklara yönelik pijama ve gecelikler, uykudan uyanınca sırtına giydirecek yelekler, uyku tulumları, el yapımı hırka, bere, patik, battaniyeler, pamuk saten nevresimler, yatak örtüleri, el yapımı uyku arkadaşları, beşikler, karyolalar, lavanta kesecikleri ve lavantalı ürünler, uyku hakkında derinlemesine bilgiler, uyku eğitimleri, masallar, vb… sunan rüya gibi bir marka Nanu Bedtime!
İleride “Nanu Bedtime” için planladığın başka çalışmalar var mı? Gerek içerik, gerek satış anlamında.
Olmaz mı hiç, yıllara yayılmış bir çok planım var. “Nanu Bedtime” internet satış mağazası olarak kuruldu ve büyüme hedefi de bu doğrultuda kurgulandı. Ama bu uyku yolculuğunda insanların ürünlere dokunabileceği, içerisinde “uyku markası” olarak uyku eğitimi dahil bir çok ürün ve hizmete ulaşabileceği gerçek bir dünya yaratmak istedim. Bu nedenle “Nanu Bedtime” konseptinin tüm tasarım ve içeriği ile hayata geçeceği ilk mağazasını açmaya karar verdik.
9 Mayıs’ta markanın doğduğu İstanbul/Göktürk’te ilk mağazamızı açıyoruz. Hem çocukların hem annelerin birçok şey bulabileceği bu ilk mağaza sayesinde uyku yolculuğunda hem eğitici, hem eğlendirici, hem de öğretici birçok yeniliğe de kapı açmış olacağız. Nanu aynı zamanda Facebook ve Instagram hesapları aracılığı ile de anneler ve çocuklar ile entegre çok farklı ve yaratıcı uygulama ve aktiviteleri de hayata geçirecek önümüzdeki aylardan itibaren…
Defne’den Not: Nanu Bedtime’da “Burcu ve Berk ile…” serisi çoktan yerlerini aldılar. Ne de olsa güzel bir uykuya giden adımlardan biri de keyifle okunan hikâyeler 🙂
Nazmiye’den Not: Aşağıda açılış davetiyemizi bulabilirsiniz. Hepinizi bekliyoruz!
Category: Çocuklu Olmak, Konuklarımız
2 Comments