Sevgili Aytül Akal‘dan “Çocuk Yazını” grubuna bir duyuru geldi geçenlerde.  Sağolsun böyle hassas mesajları hemen paylaşıyor kendisi. Muğla’dan kitap yardımı talebini iletiyordu bizlere. Biz yazı-çizi işinde 🙂 olanlar pek çok yardım talebi alıyorduk. Ve elimizden geldiğince yollamaya çalışıyorduk ama bu diğerlerinden biraz daha farklıydı.

Kıvanç Başkan önce kendi berber dükkanında, ardından da pek çok işletmede “Al Oku Getir” başlığı altında bir kitap paylaşım sistemi oluşturmuştu. Tamamiyle kendi inisiyatifi ve çabalarıyla oluşmuş bu çalışmaya o kadar çok talep geliyordu ki, o da, “Benim elimdeki kitaplar yetmiyor. Lütfen yardım edin,” diyordu.

Hiç tereddüt etmeden hem kendi yazdığım, hem de elimde bulunan, kızımın keyifle okumuş olduğu pek çok kitabı koliledim ve Muğla’ya yolladım. Bu gönderimi takiben Kıvanç Bey ile haberleşmeye başladık. Gerçekten hem örnek alınması, hem de destek olunması gereken bir insan.

İstedim ki “Al Oku Getir”i ben anlatmayayım. O anlatsın size. İlk ağızdan gelsin bilgiler.

Karşınızda Kıvanç Başkan!

Kıvanç Bey sizi tanıyabilir miyiz? Kimsiniz, ne işle uğraşıyorsunuz?

Merhaba öncelikle sitenizde projeme yer ayırdığınız için teşekkürlerimi sunarım. İsmim Kıvanç Başkan. Değerli eşim Nuriye Hanım’la 8 yaşında Ebrar adında kızımız var. Milas’ın huzurlu Ören kıyılarında berberlik mesleğimi icra etmekteyim

“Al Oku Getir” fikri ne zaman ve nasıl doğdu?

Kış aylarının çogunluğunu kitap okuyarak geçiren birisiyim. Aslında ‘birisiydim’ demem lazım. Bu projeyle artık çok kitap okuyabilmekten ziyade okutmaya çalıştığım için bu kış çok kitap okuyabildim diyemiyorum. İşim ve bu projede sarf etmem gereken bir zaman oluyor 🙂

Fikrim yaklaşık dört ay önce doğdu. İlk önce karşımdaki esnaf lokantacı kitaplarımı çok beğendi ve “Keşke benim de olsa,” dedi. Ben de sonra düşündüm: Bir çok kitabımı niye komşumla paylaşmayayım ki? Komşum için bir kitaplık satın aldım ve içine kendi kitaplarımı doldurdum. Çok mutlu oldu.

Sonra bir esnaf komşu daha derken, uygulamamı daha etkin bir hâle getirmeye karar verdim.

En büyük hedefim köy çocukları oldu çünkü köy yaşamlarında kitaba erişmeleri oldukça zor oluyor. Hatta imkansız. Bu nedenle kitap okuma alışkanlığı köylerde bilhassa düşük oluyor.

Anadolu insanına kitap okuma alışkanlığı kazandıramadığımız sürece köylü milletin efendisi olamaz.  Şu an bir çok köy marketi, berber, kasap, lokanta, kafeterya hatta kahvehanede “Al Oku Getir” kitaplıkları oluşturmuş durumdayım.

Kimileri merak ediyor kahvehaneye çocuk kitapları mı koydum diye!  Evet koydum ve kıraathane halkına çocuklarına ve torunlarına bu çocuk kitaplarından alıp götürmesini tembihledim.

Fakat elbette yetişkinler için de kitapları kapsıyor bu proje. Yine de ağırlık vermek istediğim nokta köy çocuklarıdır. Dostoyevski’nin sözleri gibi, “Kültürlü çocuklar yetiştirmek, bozulmuş yetişkinleri düzeltmekten daha kolaydır.”

Şu ana kadar bir köy okuluna kitap desteğimle birlikte Ören ve köylerinde 14 şube oluşturmuş durumdayım. Aynı zamanda bu Türkiye’de bir ilk oldu çünkü insanların sosyal yaşam alanlarındaki işletmeleri kitaplarla donatan böyle bir projenin ülkemizde örneği yok.

Siz hiç bir köy marketinde çocuklar için “Al Oku Getir” bulunan bu köy marketi gördünüz mü?

Tabi bu projenin önemi ülkemizde ancak zaman içerisinde anlaşılacaktır.

Kitapları nasıl toparlıyorsunuz?

Bir noktaya kadar kendi çabalarımla ilerledim. Sonra projemi ODTÜ ile paylaştım ve bu projeme öğrencisiyle hocasıyla çalışanlarıyla 500 civarında kitap gönderdiler. Katkılarını unutmam imkansız. ODTÜ’nün kalbimde yeri büyük.

Ardından son zamanlarda İzmir’in projeme duyarlılığını görüyorum ve siz değerli çocuk kitabı yazarların desteğini ve katkılarını görmekteyim. Bu beni mutlu ediyor elbette. Fakat olması gereken istikrarlı bir kaynak.

Kitaplar nerelerde var?

Kitaplıklar öncelikle kendi dükkanımda. Ören Mahallesi’nde ve köylerinde olmak üzere 14 noktada varlar.

Bulunduğunuz yerdeki halkın konuya yaklaşımı nasıl?

İlk başlarda biraz ürkek ve çekingendiler bu kitaplıklar konusunda. Ama hiç bir olumsuz tepki almadım. Zaman içerisinde var olan tabular yıkıldı. Şu an bazı köylüler gelip ne iyi yaptın çocuklar hergün kitap okuyabiliyor sayende diyorlar. İlk zamanlar marketinde kitaplar için 80 cm2 bile yer açmak istemeyen insanlardı

Neden kitap?

Çünkü aydınlık gelecek nesillerimizin olabilmesi için başka seçeneğimiz yok.

Kitap sevgisi genelde küçüklükten itibaren başlar. Sizde nasıl oldu?

Radikal bir cevap vermek istiyorum bu soruya:  Can sıkıntısından!

Çünkü berber olduğum için zamanımın çoğunluğu işyerimde geçiyor ve işyerimde yapabileceğim şeyler kısıtlı. O nedenle  yapabileceğim en iyi şey kitap okumaktı. Her kitap beni başka dünyaların başka fikirlerinde olduğu kapılardan içeri gitmemi sağlıyor.

Hayata karşı duruşunuzu merak ediyorum. Sizin için hayat ve bu hayatta var olmak nasıl ve ne için?

Tek kelimeyle “iyilik”. Çünkü mutlu olabilmenin tek yöntemi iyilik yapabilmektir. Ben bir çok köy çocuğunun hiç tanımadığı isimsiz kahramanıyım. Bazı duygular eşsizdir, satın alınamaz. Noel Baba gerçek değil ama Kıvanç Amcaları gerçek.

Bir sonraki adım ne olacak?

Bir sonraki adım aklımdaki iki köye yardım etmek. Projem için talepleri var. Fakat kaynaklarım çok kısıtlı. Bazı köy çocukları dün geldi, “Kitaplar bitti Kıvanç Amca,” dediler.  Göndermek istiyorum fakat şu an sayı çok az elimde.

Size kitap desteğinde bulunmak isteyenler ne yapmalı?

Her ne kadar projenin şu an kitap desteğine ihtiyacı olmuş olsa bile önceliğim projemin öneminin kavranabilmesi çünkü bu kitap desteğinden daha önemli benim için.

Sevgiler ve saygılar 🙂

Defne’nin Notu: Her ne kadar Kıvanç Bey projenin sürekliliği için “öneminin kavranabilmesi”ne vurgu yaptıysa da bence hepimiz kitap desteğiyle ve gerek sosyal medyadan, gerekse kulaktan kulağa yapacağımız paylaşımlarla “Al Oku Getir”i farklı bir noktaya getirebiliriz. Değil mi?

Kitap göndermek isteyenler için detaylar aşağıda. Ayrıca Kıvanç Başkan yaptığı çalışmaları kendi Facebook sayfasından da duyuruyor. 

İsmet İnönü Caddesi. Ören Mahallesi.
No:230/C
Yalıberber, Muğla
Milas Ören

Tel: 0531-915 8511