Bir sene daha geçti. Bir doğumgünü daha geldi.
Maya’dan sonraki bebeğim adeta…
“0 km.Bızdıklar”
4.yaşımızı kutluyoruz!
Her sene bir yıl boyunca yaptıklarımızın özetini çıkarıyordum bildiğiniz gibi. Doğumgünü yazısını hazırlamadan önce “Bu sene pek bir değişiklik yok” diyerek ne yazacağımı kafamda oturtamazken, yazıya başlayınca ortaya çıkanlara ben bile şaşıyordum.
Bu sene bu özeti hazırlamak istemedim. Bir şey yapmadığımızdan değil aslında. Çok şey oldu gerçekten. Yaz dönemine kadar Tırtılkids’de okumalarımız devam etti. Yeni dostluklarımız, konularımız oldu: Happy Nest, gurme bebek, Tutumlu Anne, genç şairimiz Erim Habib, Muzipo, Bilgi Kozası, STET, Zuzubo, psikolog Elif Göçek,…
Çeşitli yardım çalışmalarına destek verdik: KAÇUV, Kardeşim Giysin, İmza:Karın,TÜRGÖK, Ağrı-Patnos Doğansu Köyü İlköğretim Okulu,…
“0 km.Kültür” yazılarımız sevgili Mine Küçük ile devam etti. Funda Taboğlu harika seyahatlerden gözlemlerini bizlerle paylaştı. Ayben Kokum nefis tatlı tariflerini bizlere sundu.
Bambino Oyuncak aktiviteleri son hızıyla devam etti.
Arnavutköy Şenliği, TÜYAP Kitap Fuarı katılımlarında hem Burcu ve Berk ile… okurlarıyla, hem de “0 km.Bızdıklar” takipçileriyle tanışma fırsatımız oldu.
…
Var yani anlatacak birkaç şey. Ama detayları boşverin şimdi…
Bu sabah soğuk soğuk eserken rüzgar, Bebek-Kuruçeşme arası yürüdüm, kulağımda harika bir müzik eşliğinde.
Ve düşünmeye fırsatım oldu azıcık.
İnsanlar hayatta neyle mutlu olur diye düşündüm biraz. Kendimi irdeledim.
Öncelikle elindekinin kıymetini bilmek önemli dedim. Binlerce defa teşekkür ettim içimden.
Sonra hayatımın bu aşamasında bildiklerimden, öğrendiklerimden başkalarını faydalandırabiliyorsam, kısaca başkalarının da işine yarayabiliyorsam ne mutlu bana dedim.
Özgürsem mutluyum dedim. Bu sabah kendi hür irademle buz gibi havaya rağmen deniz kenarında bir saat yürüyebiliyorsam ve bunu huzurla gerçekleştirebiliyorsam, ne mutlu bana dedim.
Fark yaratabiliyorsam mutluyum diye düşündüm. Var olanın tekrarı olmak en büyük korkum. Yaptığım şeyin ufak ya da büyük, yapılandan farklı, yapılanı belki de tamamlayıcı olması önemli diye geçirdim içimden. Hayat felsefemi tekrar ettim içimden.
O pırıl pırıl minikleri düşündüm.
Bilinçli anne, babalar, öğretmenler, aile büyükleriyle nasıl da güzel geliştiklerini, ama bunlardan birisi eksikse, yanlışsa, nasıl da o minicik kalplerinin etkilendiğini düşünerek iç geçirdim. Derin bir iç geçirdim. Bu ülkenin yolu çok uzun dedim kendi kendime. Niye sahip çıkamıyoruz miniklerimize, niye eğitemiyoruz halkımızı, niye güzel örnek teşkil etmek bu kadar zorluyor bizi,…
Derin derin iç geçirdim.
Sonra kendime bu ruh hâlini yakıştıramadım. Elimden geleni yapacağıma söz verdim tekrar, kendi kendime.
Dün okuma yaptığım Harbiye İlköğretim Okulu’ndaki minik öğrencilerin yüzlerindeki ışıltıyı anımsadım. “Keşke gitmesen”, demişti bir minik maviş gözleriyle. Kalbim onlarla kaldı ama yola devam. Harika öğretmenlere emanet onlar.
Birilerinin işine yarıyorsam, bir faydam dokunuyorsa eğer, bunun başlangıç noktası “0 km.Bızdıklar”dır.
İyi ki doğdun sevgili bloğum!
Category: 0 km.Seyahatler, Başkaları İçin, Çocuklu Olmak, Faydalı Bilgiler, Genel, Konuklarımız, Lezzetler
13 Comments