Hani Candan Erçetin‘in Bahane diye bir şarkısı vardır :
ben özlemedim ki seni
kedi özledi
çağır onu gelsin diye
bana kedi söyledi
diye devam eder. Herşeyi kedi söylemiştir, asla şarkıdaki kişinin düşünceleri değildir 🙂
İşte şu aralar bizim durumumuz da aynen böyle.
“Mayacım çok geç oldu. Neden hala uyumuyorsun?”
“Ben uyumak istiyorum ama kedi uyutmuyor.”
***************************************************
“Tatlım tekrar mı çişin geldi ? Bu son 20 dakika içinde üçüncü oldu. Oyun mu oynuyorsun (uyumamak için)?”
“Hayır benim değil kedinin geldi. Ben ona yardım ediyorum anne.”
***************************************************
“YETER ARTIK SUS DİYORUM SANA !!!”
“Mayacım niye bağırıyorsun? Bağırarak konuşmak hiç doğru değil.”
“Ben değil kedi bağırıyor annecim. Ben ona sus diyorum susmuyor.”
Bu örnekler çoğaltılabilir.
Aslında Maya’nın içinde fırtınalar esiyor diye düşünüyorum bazen. Normalde var olan sakin tavırları bazen hırçın bir aslan yavrusuna dönüşüyor. Bu tavır değişikliğini yaşamak, keşfetmek istiyor ve ne gibi bir tepki alacağını da görmek istiyor sanki. Bizden gelen tepki onu köşeye sıkıştırdığında ise “kedi” ortaya çıkıyor ve suçu üstleniyor. Bu benim yorumum tabii ama hislerim o yönde.
Maya’ya son günlerde taktığımız isim “Miss Attitude.” Herşeye tepki vermesiyle, kaşlarını çatıp, bir Çukurovalı edası ile rap rap rap yürümesiyle gerçekten bu ismi hak ediyor.
Annem bugün içimi rahatlatmak için “Terrible two dönemi dört yaşa kadar devam ediyormuş” dedi. Bense sanki Maya’nın genç kızlık dönemini şimdiden yaşıyormuşum hissinde olduğum için “Bizimkininki 21 yaşına geldiğinde bitecek” dedim.
Bakalım bu kedicikle daha ne kadar karşılaşacağız ?