Mutluluk için ne yapardınız?

Nereye kadar uzanırdı kollarınız?

Kime tutunurdunuz?

Kiminle paylaşırdınız içinizdeki iyiyi kötüyü?

Kiminle kahkahalara boğulmak isterdiniz?

Mutlu olmak için ne kadar çabalardınız?

Çabalamak gerektiğine nasıl karar verirdiniz?

Mutluluk deyince aklınıza ne gelirdi? Hani şöyle ilk üç kelime deyince…

Mutluluk hâlininizin uzaması için neler yapardınız? Nereye kadar uzatırdınız? Sakız gibi şöyle…

Mutluluğun sürekli olması için hayal kurar mıydınız?

Arada hayatın iniş çıkışlarının mutluluğunuzla aranıza girmesine izin verir miydiniz?

Mutluluğun tarifini nasıl yapardınız peki?

Sizce nedir ya da neydi mutluluk?

Geçmiş zamanda kaldıysa bu kelime, hayatınızdan neden çıktı? GERÇEKTEN neden çıktı? Hiç derinine indiniz mi? Aradaki minik engelleri atıp da işin temeline baktınız mı?

Baktıysanız eğer, sonucunu kelimelere dökebildiniz mi?

Belki de hayır, değil mi?

Zor çünkü insanın kendini parmağıyla göstermesi…

Evet, nereye gelmeye çalıştığım belli oldu, değil mi?

Mutluluklarla dolu günler diliyorum hepinize, hepimize…