“Joy does not simply happen to us. We have to choose joy and keep choosing it every day” 

Henri Nouwen, yazar

“Mutluluk öylesine olmaz. Mutlu olabilmek için mutlu olmayı seçmemiz gerekir, hem de her gün...” diye tercüme edebilirim belki bu cümleyi.

Özellikle son dönemde hayat hepimizi çeşitli konularda son noktasına kadar zorlarken mutluluk reçeteleri vermek biraz abes olsa da, bu yazı önerilerden oluşacak.

Sonuçta bızdıklı yaşamda biz ebeveynlerin onlara karşı olumlu bir tavır içerisinde olabilmemizin ilk şartı kendi iç huzurumuzu bulabilmemiz.

Bu bazen gerçekten zor olabiliyor. Ufacık detaylar sinirleri gerebiliyor.

(Evimizin yanındaki marketin karşısında ücretsiz kapalı otopark varken, iki adım yürümemek adına neredeyse arabalarını markete sokanlar benim sinirlerimi tepeye zıplatmaya yeterken, ters yönden hızla karşımıza çıkan motorlu kurye tepinmeme neden oluyor. Memleket meselelerini açmıyorum bile…)

Ama sonuçta hayat bir şekilde devam ediyor ve bazı ufak önerilere benim çok ihtiyacım oluyor.

Psychologies Dergisi’ndeki “Beş adımda keyifli bir hayat” yazısını okuyunca, aktarılan bilgilere kısaca burada yer vermek istedim.

Yazıda hayatını mutluluğa giden yollara adamış, konusunda uzman beş farklı kişiden öneriler alınmış ve derlenmiş.

Neler mi önerilimiş?

1.GÜZELLİKLERE ODAKLANIN: Mümkünse yeşilliklerin, doğanın içerisinde yaşayın. Şehir hayatından uzaklaşamıyorsanız, yaşadığınız ortamı güzelleştirin, doğayı andıran, hatırlatan bir ortam oluşturun.

Bununla birlikte günde hiç değilse bir defa gözlerinizi kapatıp, size huzur veren bir ortamı hayal edin. Kendinizi o ortamda görün, hissedin.

2.YAVAŞLAYIN: Koştukça daha da yetişemediğinizi mi düşünüyorsunuz? O zaman yavaşlayın. Gerçekten acil olmayan işlerinizi bir sonraki gün için planlayın. Yaptığınız işleri ise gerçekten kendinizi vererek yapın. Bir yakınınızı telefonla aradığınızda onun anlattıklarını gerçekten duyun. Kendinizi çocuğunuzun o küçük hâli yerşne koyup, gözlerinizin gördüklerini gerçekten keşfetmeye çalışın.

3.HAYATA FARKLI BAKABİLMEYİ VE HAYATLA DALGA GEÇEBİLMEYİ BECERİN: Gün içerisinde kahkaha atabilecek, hayatla dalga geçebilecek anlar yakalamaya çalışın. Saçma sapan bile olsa kendinize, olan olaylara gülebilmek üzerinizdeki stresi çok ama çok azaltacaktır.

4.ÜZERİNİ ÖRTTÜĞÜNÜZ DUYGULARINIZIN TEKRAR UYANMASINA FIRSAT TANIYIN:  Hayatın yükü, paylaşılan sorumluluklar ve pek çok gündelik konu eşinizle aranızdaki o harika ilişkinin duygusal boyutunu yitirmesine neden olur. Bunu tekrar kazanmak için karşılıksız bir adım atmak ve eşinizle ilk tanıştığınız günlerdeki hislerin tekrar belirmesine imkân tanımak, sizi şaşırtacak derecede mutlu edecek, hayatta olanlara karşı daha kuvvetli olmanızı sağlayacaktır.

5.FOTOĞRAFLI BİR GÜNLÜK TUTUN: Bir şeyi fotoğraflayabilmek için ona odaklanmak gerekir. Siz de farklı anlara odaklanın ve resimleyin. Gittiğiniz bir seyahatteki ilginç bir an ya da her gün aldığınız kahvenin bir resmi,… Hislerinize, gördüğünüze odaklanın ve resmi çekin.