Lisa Corti

Şu ara yazılarda Çeşme ağırlıklı gidiyorum ama inanın her bahsettiğim mekân ya da insan, senelerdir  beni etkiliyor. Lisa Corti – Alaçatı’nın sahibi (markanın Türkiye Temsilcisi) Carolina Okman ve o alımlı, hoş annesi ile sanırım ilk defa dört sene önce sevgili Funda Taboğlu (Taşhan Alaçatı) sayesinde tanıştım.

İçeriye ilk girdiğimde bir renk cümbüşüyle karşılaştığımı ve hafifçe aptallaştığımı hatırlıyorum! Nereye bakacağımı şaşırmış, neyi elime alıp inceleyeceğimi bilememiştim. Sonrasında defalarca bu dükkâna gittim.

Carolina ise buranın vazgeçilmezi. Sıcacık, ışıltı saçan genç bir kadın. Mağazaya girdiğinizde sizin hâlinizden neye ihtiyacınız olduğunu hemen anlıyor. O renk cümbüşünde kaybolabileceğinizin de farkında. Onun için kendinizi ona teslim ettiğinizde rahatlıyorsunuz. Ama Lisa Corti’ye ve Carolina’ya sadece bir espresso içmek için de uğrayabilirsiniz.

Benden söylemesi…

Carolina ile markadan, hayattan, Çeşme’den konuştuk. Her şeyin nasıl başladığı ve geliştiğinden… Hayatın sürprizlerinden….

Ve karşınızda sevgili Carolina Telese Okman.

Lisa Corti

Lisa Corti nasıl bir mekân?                                                                                                     

Burası bir konsept yeri. Çünkü buradaki her şey bir sanat. Örneğin biz sabah açar, akşam 09:30’da kapatırız. Çeşme için bu çok alışılmış değil. Genelde dükkanlar akşam geç saatlere kadar açıktır. İnsanlar yemek ve içkiden sonra alışveriş yaparken çok düşünmüyor. Bu da daha sonra onları mutsuz edebiliyor.

Buradan aldıkları ürünlerinse özel bir değeri var. Onu gerçekten özümseyerek, düşünerek alırlarsa mutlu oluyorlar.

Buraya gelen müşteri yarım saat ile 2.5 saat arasında dükkanda durabiliyor. Örtüler açılır, kıyafetlere bakılır. İçine sinmesi lazım. Çünkü uzun süre kullanabileceği şeyler alınıyor. Bir masa örtüsünü 40 sene kullanabilmesi lazım.

Uzun soluklu bir beraberlik gibi…

Lisa Corti’nin kendisi kimdir?

İtalyan bir bayan. Etiyopya’da doğuyor. Ailesinin pamuk tarlaları var. 18 yaşındayken İtalya’ya dönüş yapıyor. Orada Visconti di Modrone ile evleniyor.  Milano’da çok soylu bir aileye gelin gidiyor.  Floransa’nın Medici ailesi gibi…

Ama Lisa Corti’nin uçuk bir tarafı var. Bu hâliyle Milano’nun yüksek sosyetesine adapte olamıyor  ve ondan beklentilerine cevap veremiyor. Ayrılıyor.

Sonra kendi çizimlerini yapmaya başlıyor.

Şu anda 70 yaşında. 35 senedir bu işi yapıyor ve her şeyi tek başına çiziyor. Asistanı yok. Kreatif kanatta da kimse yok. Çünkü o bir sanatçı, ressam.  Sadece o yaratabilir. Bir başkası onun adına yaratamaz.

Uzun senedir bu işi severek yapıyor. Pek çok sanatçı gibi, ticari yönü önde ve kuvvetli değil. Onun amacı insanlara bir mesaj yollamak. Aslına bakarsan, geometrik desenlerle çiçekleri birleştirmek pek görülen bir şey değil. Ya da kullandığı renk kombinasyonları çok değişik. Standart dışı. Ancak hepsi bir uyum içerisinde.

Lisa Corti

Burada çok farklı ürünler var. İşin çıkış noktası ne?

İlk yaptığı işler ev tekstili.  Sonra kıyafetler doğdu.

Baskıları Hindistan’da yaptırıyor. Kendi yeri var. Çünkü tahtalarla baskı yapılıyor. Ve hiç makina kullanılmıyor. Hepsi el emeği. Çok zor teknik. Avrupa’da bu teknik yok. O yüzden Hindistan’da yapılıp Floransa’da dikiliyor.

Siz nasıl bu resme dahil oldunuz?

Aslında bu ilginç bir konu. Çünkü ben ceza hukuku okudum. Yaptığım çalışma çocuklar ile ilgili ceza hukukuydu. Ama geçmişimde moda var. İtalya’da Vogue ve Cerruti  için çalışmıştım. Hukuk eğitimi ağırlaşınca modayı bıraktım, avukat oldum. Ama Türkiye’ye geldim. Lisa Corti’yi zaten biliyordum. Benim eski komşularımdı. Ailemiz çok iyi tanışıyordu.

Türkiye’ye gelince eşimle tanışıp evlendim ve burada kaldım. Lisa bana ve anneme Türkiye’de onun mağazasını açmamızı önerdi. “Anne-kız bu işi yapın,” dedi.

Hukuk hayatı ne oldu?

İtalya’da mahkemede çocuklar için çalışıyordum. Fakat benim oradaki lisansım Türkiye’de geçerli değildi. Çok ağır bir ders programına girmem gerekiyordu. Üstelik Türkçem yoktu o zaman. Yapamadım. Bırakmak zorunda kaldım.

Böylece bu renkli hayata adım attım 🙂 Hiç şikayetçi değilim.

Lisa CortiÇok keyifli bir ortam aslında, değil mi?

Evet öyle. Ve daha önce de söylediğim gibi, bu ürünler ticari olmaktan çok daha öte, sanat eseri aslında. O nedenle gelen kişiyle bir duruş, bir bakış açısı yakalıyoruz. Ben sadece mesajı aktaran kişiyim. Yaratan değilim. Ama doğru mesaj doğru insanla buluşursa, işte o zaman harika oluyor.

Eşinizle Çeşme’de mi tanıştınız?

İstanbul’da tanıştım. Organize edilmiş bir buluşmada birbirimize aşık olduk! Bizim bu ilk buluşmamız 13 saat sürdü! Altı ay sonra Portofino’da iken evlenme teklif etti.  O, uzun seneler Libya’da inşaat işindeydi. Çeşme’den ona bir teklif geldi. Ayda en az 2-3 hafta Çeşme’de olması gerekecekti.  Bu vesileyle bana “Benimle gelir misin?” dedi. Ben de “Tabii ki!” dedim 🙂

Böylelikle evlendikten 10-11 ay sonra Çeşme’ye, Alaçatı’ya geldik. Beş sene oluyor.

Kışın nasıl burası?

Kışın muhteşem. En sıkıcı aylar Ocak-Şubat. Ama onun dışında burası harika. Sezon da uzadı. Nisan’da “Ot Festivali” var. Ekim’de “Balıkçılık Turnuvası” var. Herkes burada.  İnanılmaz bir kalabalık. Amerika’dan, Avustralya’dan, dünyanın pek çok yerinden insanlar geliyor. Ekim’de bile denize giriliyor. Sakız Adası’na çok gidiyoruz.

Balıkçılık Turnuvası’nda ne oluyor?

Erkekler sabah 05:00’te balık avlamaya çıkıyorlar. İki kategori var. İki ya da üç gün içerisinde en çok balığı yakalama ilk kategori. İkincisi ise en büyük balığı yakalama.

Sonrasında şömineler yanar, sohbetler, yemekler,… Çok eğlencelidir.

Peki senin gibi genç bir insan kışın burada başka neler yapıyor?

Ben 33 yaşındayım. 30-60 yaş arasında burada yaşayan yerli ve yabancı pek çok kişi var. Bizim için yaz iş zamanı. Kışın birlikte çok eğleniyoruz. Herkes çok daha rahat oluyor.

Ben sıkılmıyorum. Çünkü evde sekiz tane köpeğim var. Barınakta çalşıyorum. Orada 900 tane hayvanımız var. Sokaklarda yaklaşık 6.000 tane daha hayvan var. Dükkan haftasonları açık. Lisa Corti’nin kış koleksiyonu geliyor. Arada da İtalya’ya gidiyorum.

Carolina OkmanKış Koleksiyonunda neler var?

Kaşmirler, ipekler, satenler,…

Yılbaşında Çeşme çok kalabalık galiba?

Çok! Ama aşırı bir kalabalık. Yani bayram dönemini düşünün. Bunu 1.000’le çarpın! Ağırlıklı gençler oluyor.

Lisa Corti’ye geri dönersek, İstanbul’da da Lisa Corti var mı?

Kısa bir dönem annem başında durmuştu. Fakat sonra sağlık sorunları oldu. Kapattık. Şimdi online shop var. Ama müşterilerimiz de İstanbul’da mağaza istiyor. İki yer zor.  Yine ürünlerin sanatsal yönü engel oluyor. Çünkü herhangi birine emanet edemezsiniz. Benim ya da annemin yapması gerek. Bir de ben sizi görünce seçtiğiniz renklerden, saç, göz renginizden, ten renginizden sizi doğru ürünle buluşturabiliyorum. Personal shopper gibi yardımcı olabiliyorum.

Dünyada Lisa Corti’yi kimler tercih ediyor?

Meryl Streep, Sophia Loren, Queen Rania, Monaco prensesi Carolina,… Biraz entellektüel, sanattan anlayan kişiler. Ferzan Özpetek filmlerindeki ev tekstillerinde Lisa Corti kullanır. Bu da bizim için bir sorumluluk. Aynı çizgiyi korumak lazım.

Son olarak, mağazada başka son derece özel markalar da yer alıyor. Adeta tamamlayıcı unsur olarak buradalar. Hangi markalar olduğu konusunda bilgi alabilir miyiz?

Mücevher olarak Angela Caputi ve Elieli Gioielli, özellikle tekneler için tercih edilen şık, renkli, kırılmayan bardak tarzı aksesuarlarda Mario Luca Gusti, havlu gibi ürünlerde Simple Life.

 

2 Comments

  1. Esra Hacıalihafız
    Defnecim, günaydınlar! Carolina'da en az ordaki cıvıl cıvıl yaratıcı sanat çalışmaları kadar güzel ve renkli görünüyor:)) Sabah sabah için açıldı ne güzel anlatmışsın! Kucaklıyorum, Esra xx
    Reply 14 August 2014 at 10:04

Leave a comment

Leave a Reply to Esra Hacıalihafız Cancel reply