KidZania İstanbul

Sevgili “0 km.Kültür” elçimiz Mine Küçük, bu ay bizlere “KidZania” hakkında bilgi veriyor. Kendisi “KidZania İstanbul”un Arkeoloji aktivitesini hazırladı. Bunu yaparken de orada çok zaman geçirdi.

Bakalım içeriden bir gözle “KidZania İstanbul” nasıl bir yer 🙂

Bugün sizlere bir eğitim – eğlence merkezinden bahsetmek istiyorum.

Hepimiz artık biliyoruz ki, eğlenerek daha kolay öğreniyoruz. Eğitim ve eğlencenin bir arada olduğu, “Edutainment” merkezleri gittikçe çoğalıyor.

Bunlardan biri olan “KidZania”, Nisan ayı ortasında kapılarını Akasya Acıbadem AVM içerisinde açtı.

Dünya genelinde 13 ülke ve 16 merkezi bulunan “Kidzania Çocuk Cumhuriyetleri”nin en yenisi “KidZania Istanbul”. Dünyadaki KidZania’lar arasında en büyük ve en modern yapıya sahip merkezlerden biri olan “KidZania İstanbul”, 10.000  m2 lik dev bir alanda inşa edildi. Yaşları 4-14 arasında değişen çocukların boylarına göre ölçeklendirilerek yaratılmış, gerçek marka ve kurumların yer aldığı, hastaneden, pizzacıya; itfaiyeden, bankaya kadar 90 farklı meslek grubu ve aktivite alanının bulunduğu bir dünya “KidZania”.

KidZania İstanbul

“KidZania”, ilk olarak 1999’da Mexico City’de, Meksikalı girişimci Mr. Xavier Lopez Ancona öncülüğünde kuruldu. Kendisi “KidZania”yı çocukların boyutlarına göre uyarlanmış bir çocuk cumhuriyeti olarak tanımlanıyor. Gerçek dünyada var olan binalar, caddeler ve araçların yanı sıra, yine gerçek dünyadaki işletmeler, mağazalar, restoranlar, sağlık, güvenlik ve kamu hizmetlerinin birebir kopyalarının yer aldığı “KidZania”da çocuklar meslekleri bizzat deneyerek öğreniyorlar.

“KidZania İstanbul”un girişinde çocukları, Meksika’dan getirilen 18.5 metre uzunluğa ve 8.5 ton ağırlığa sahip Boeing 737-205 tipi gerçek bir uçak gövdesi karşılıyor. Bu uçağın altından geçerek havaalanı kontuarı şeklinde tasarlanan alandan, “KidZania”ya giren çocuklar, aynı zamanda her çocuğun hayali kokpitte pilotluğu deneyimleme fırsatı da yakalıyor.

Çocuklar inşaat alanından, üretim fabrikalarına; sağlık kurumlarından medyaya pek çok alanda eğlenirken, aynı zamanda çalışma hayatını deneyimleme şansı da buluyorlar. KidZania’da, çalışarak elde ettikleri KidZania’nın resmi para birimi olan KidZos’ları ile diledikleri ürün ve hizmeti satın alabiliyorlar.

Çocuklar son derece güvenli bir ortamda eğlenip öğrenirken, ebeveynler de eşleştirilmiş RFID (Radyo Frekanslı Kimlik Tanıma) bileklikler sayesinde çocuklarını takip edebiliyor ve gözleri arkada kalmadan kendilerine vakit ayırabiliyorlar.

KidZania İstanbul

Ben, “KidZania İstanbul” için Arkeoloji aktivitesini hazırladım. Müze ve kazı alanının mimari tasarımını Meksika ekibi hazırladı. Ben ise, aktivitenin içeriğini oluşturdum. Bu aktiviteye gelen çocuklar, kazarak buldukları objeleri müze çalışma odasına getiriyorlar, belgeleme işlemlerini yapıyorlar. Daha sonra objeler için etiket hazırlayıp vitrinlere yerleştiriyorlar. Türkiye gibi tarihi açıdan çok zengin bir ülkede toprak altından müze vitrinine bir objenin yolculuğunu ve bunun önemini öğreniyorlar.

Vaktiniz olduğunda “KidZania İstanbul”a giderseniz eminim çocuklarınız kadar siz de eğleneceksiniz…

2 Comments

  1. Semin
    Defne'cim, benim yolum bu hafta Kidzania'ya düştü. Projeyi seneler öncesinden biliyordum. Amerika'daki çocuk müzeleri konseptinden yola çıkarak kurgulamışlardı. Açıkcası güneşi bol bir şehir olan İstanbul için kapalı, karanlık bir ortamda olmak benim hiç hoşuma gitmedi. Ayrıca bütün dünya beslenmeyi konuşurken hamburger, şeker ve cipsin olduğu markaların öne çıkıp sergilenmesi bir başka konu. Anlıyorum parasal anlamda bu markalara yer verdiler ancak bu gıdaların tüketimi ile ilgili Amerika kırmızı alarm verirken bizim hiç bir şey yokmuş gibi çocuklarımıza sunuyor olmamız ne kadar doğru? Biz büyükler olarak kendi yarattığımız dünyamızı eleştirirken çocukları da o dünyanın içerisine sokmamız ne kadar mantıklı? Ben açıkcası orada sunulan dünyadan son derece rahatsız oldum ve üzüldüm. Hayal gücünün, doğanın, doğalın, sevginin bol olduğu bir dünya olması dileğiyle. Çok öpüyorum seni. Semin
    Reply 11 April 2014 at 22:54
    • Seminciğim, biz henüz gidemedik... O nedenle karanlık bölümüne yorum yapamayacağım. Belki yağmurlu ve soğuk kış günleri için iyi bir seçenek olarak bakılabilir??? Gıda konusunda hemfikirim. Söylediklerimizle, sunduklarımız çakışınca gerçekten olmuyor. Maalesef Amerika dahil pek çok ülkede durum aynı. Ufak tefek adımlar atılsa da, zararlı gıdaların sunumu o kadar renkli ve onlara ulaşım o kadar kolay ki... Temennilerine tüm kalbimle katılıyorum.
      Reply 16 April 2014 at 08:18

Leave a comment

Leave a Reply to Defne Ongun Müminoğlu Cancel reply