İmza: Karın

“Haydi Defne var mısın?” dedi bana. “Bu sefer tek başımayım. Ama yapmak istiyorum. Zor olsa da…”

“Bu seferki kitap Sınır Tanımayan Ebeveynler Topluluğu Derneği’ne (STET) yardım amaçlı olacak. Ne dersin?”

Çooook eskilere dayanan bir geçmişimiz yok Banu ile. Ama çok sevdim ben onu. Yaptığı işe dört elle sarılması, o sakin ama kararlı hâli, tek tek başarılara imza atması ve tüm bunların yanı sıra olanca alçakgönüllülüğü ile, gelen tebriklere “Dur bakalım, kitap bir çıksın da, dur bakalım bir lansmanımızı hayırlısıyla yapalım da…” demesi… Olmayanın varmış gibi anlatıldığı bir dönemde var olanın bu kadar sessizce sunulması beni etkiliyor hâliyle.

“İmza: Kızın” kitabının yaratıcılarından, STET Derneği’nin Banu’sundan, Banu Özkan Tozluyurt’tan bahsediyorum. Onun yaptığı, yapacağı işlere inanıyorum.

Bu yüzden tereddütsüz kabul ettim gelen teklifi. Hem ne güzel, sevgili eşime içimdekilerin bu şekilde dökülmüş hâlini hediye edecektim. Üstelik STET Derneği’ne yardım sağlanmasına ufacık da olsa bir katkım olacaktı.

Çok özel bir kitap “İmza:Karın

İmza KarınKitabı bize özetle derseniz, aşağıdaki alıntı bence işin ruhunu tamamiyle yansıtıyor:

Kadınlar, “İmza:Kızın” derken önce hayatlarındaki ilk erkek olan babalarına mektuplar yazdılar. Yanlarında olan, olmayan veya bir kez dahi göremedikleri babalarına… Şimdi kız çocukları büyüdü, hayatın içinde kadın olarak durmayı öğrendi. Bu defa, hayatlarında öyle ya da böyle, iyi ya da kötü, kısa ya da uzun süreli izler bırakmış veya bırakacak olan erkeklere anlattılar yaşadıkları duyguları. Bir resmi imza olsun olmasın, kimi kocasına, kimi sevgilisine, kimi kaybettiği ruh eşine, kimi nefret ettiği “eski” eşine, onu terk eden sevgilisine, kimi de arayıp da hiç bulamadığı o erkeğe yazdı mektubunu.

Farklı sosyo-kültürel yapılardan, farklı yetiştirilme biçimlerinden, farklı duygusal temalardan gelen 100’ü aşkın kadının hayatlarında iz bırakmış, bırakan, bırakacak erkeklere yazdığı mektuplardan oluşan “İmza: Karın”, kadınların hayatı paylaştıkları erkeklerden neler beklediğini farklı yönlerden gün ışığına çıkaran bir kitap. Yaşı, mesleği, kocası kim olursa olsun, kadın her yerde kadın ve kadın olmanın özü ile kadınların beklentileri aslında birbirlerinden çok da farklı değil.

Kitapta benim gibi “sade vatandaşların” 🙂 mektuplarının yanısıra, Lale Manço Ahıskalı, Cemre Birand, İlkim Karaca gibi isimlerin de birbirinden etkileyici, birbirinden içten mektupları var.

Kitabın gelirinin aktarılacağı STET Derneği ise, verdiği eğitimler ve danışmanlık desteği ile gelecek nesilleri yetiştirecek kadınlara, hayatlarını iyileştirme ve kendi çözümlerini bulma yetisini kazandırmayı amaçlayan yeni nesil bir dernek olarak dikkat çekiyor.

128 kadının mektubu ortalığı sarsınca, kitap dördüncü gününde ikinci baskısına geçti. Toplamda 10,000 adet basıldı.

Aşk, sevgi, üzüntü, özlem, hayal kırıklığı, umut, beklenti gibi pek çok duygunun harmanlanmasıyla oluşmuş “İmza:Karın”ın yolu açık olsun. Çorbada birazcık tuzum olduysa ne mutlu bana…

 

İmza: Karın from 0kmbizdiklar on Vimeo.

3 Comments

  1. Eski Toprak
    Çok anlamlı, çok duyarlı bir etkinlik. Korkarım yine kimi zaman kirpiklerimizin ucunda gözyaşlarıyla, kimi zaman da bir gülümsemeyle okuyacağız bu yeni kitabı... Emeği geçenlerin eline sağlık.
    Reply 18 May 2013 at 18:27
  2. sade vatandaşım:))) o kadar nazik ve o kadar içtensin ki, geçmişimiz çok yok ama gelecek günlerimiz çok güzel olacak biliyorum. İyi ki varsın ve iyi ki seni tanıdım. Alçakgönüllülük konusuna gelince...senden öğrenecek çok şeyimiz var canım benim.
    Reply 20 May 2013 at 20:57

Leave a comment

Leave a Reply to Defne Ongun Müminoğlu Cancel reply