Kalmış malzemeleri kullanmanın daha güzel bir şekli olamaz… Rengârenk ipler, kurdeleler, düğmeler, fotoğraf kareleri, sizi sembolize eden her şey…

Bir geziye mi gittiniz? O son moda dijital fotoğraf makinanızla birbirinden güzel resimler çektiniz mi? Harikasınız!

Peki, dönüşte ne yaptınız? O resimler nerede? Çok büyük ihtimalle ya hâlâ makinanızdadırlar ya da en iyi ihtimalle bilgisayarınıza yüklemişsinizdir. Yanılıyor muyum? Nereden mi biliyorum? Eh, ben de sizin gibiyim çünkü. Arada bir silkeleniyorum ve üşenmeyip bir scrapbook hazırlıyorum o seyahatimizle ya da o özel gün ile ilgili…

Neler mi yapıyorum?

Normalde atmam gereken her şeyi bir zarfta biriktiriyorum. Uçağa biniş kartlarımız, bilet çıktılarımız, broşürler, otel kartlarımız, keyif aldığımız bir müzenin bileti, bir eğlence parkına giriş fişi… Yani aklınıza ne gelirse!

Sonra kızıcık ile masanın başına oturup kocaman boş bir albüm açıyoruz önümüze (Hatta son zamanlarda kapakları geri dönüşüm kağıdıyla kaplanmış, üzerine kendinizin resim yapabileceği albümlerden ediniyorum. Resimleri Maya yapıyor.), başlıyoruz kronolojik olarak yerleştirmeye… Önce bilet çıktısı, ardından evden çıkmadan çekilmiş bir resim ve sonrasında uçağa biniş kartımız,… Böyle gidiyor tüm albüm.

İşin güzel tarafı böyle yerleştirirken, o tatili tekrar yaşıyoruz. Güzel anlarımızı konuşuyoruz. Neler yapmıştık, en çok nerede eğlenmiştik,…

Bu bir doğumgünü olabilir, bir yaz tatili ya da sömestr molası. Ne olduğu fark etmez. Tamamladıktan sonra onunla öyle gurur duyuyoruz ki, mutlaka okula götürüyoruz. Hem öğretmenleri, hem sınıf arkadaşları Maya’nın yaşadıklarını yaşayabilsinler, onunla o tatile adeta “gitmiş” olsunlar…

Bu bir scrapbook örneği. Daha güzelini Bambino’da yaptı çocuklar. Biliyorsunuz Bambino Oyuncak belirli haftalarda Cuma günleri birbirinden güzel aktivitelere ev sahipliği yapıyor. “0 km. bızdıklar” olarak biz Aynur Hanım’ın aklına girdik ama o da zaten kollarını açmış bizleri bekliyordu. Oldu size bızdık aktiviteleri…

En son yaptığımız etkinlik ise sevgili Füsun Çetinel önderliğinde scrapbook (“Parça buçuk anı defteri” diyor Füsun Hanım.) çalışmasıydı.

İsteyen istediğini getirdi evinden – incik, boncuk, sticker, kurdele, en sevdikleri dergilerden resimler, en sevdikleri karakterlerin resimleri,…

Aynur Hanım heyecan içerisinde bekleşiyor. Bakalım bızdıklar bu aktiviteyi nasıl bulacak diye. Kendi zaten bayılıyor. Füsun Hanım hem büyüklere, hem çocuklara sunuyor bu imkânı.

Minikler oturdular masanın etrafına. Kendi getirdikleri malzemeler “bir başka zamana” kaldı, Füsun Hanım o kadar güzel şeyler getirmiş ki…

Normalde yarım saatte sıkılmaya başlayan minikler, neredeyse bir saat masanın başından kalkmadılar!

En başta da benim minik… Kes, yapıştır, boya,… Ellerini çalıştır. Bayılıyor zaten. Cennette adeta 🙂

Harika bir aktiviteydi. İnşallah tekrar yapılır da kaçıranlar katılabilir.

Bambino ile birbirinden güzel bızdık aktivitelerimiz devam edecek. Duyurular benden, mekân Aynur Hanım’dan 🙂

Bu yazının sonunda farklı bir duyuru yapmam gerekiyor diye düşünüyorum, konu “0 km. Bızdıklar” aktiviteleri olduğu için…

Tam bir sene önce başladığımız “Sihirli Sayfalar” okuma saatimiz bu hafta sonuncu okumayla finalize oluyor. Bir senedir her Perşembe saat 16:30’da, 3-6 yaş arası bızdıklara kitaplar okudum (hastalık vs. gibi ekstrem durumlar dışında). Mekânın sahibi Ayşe harika sanat çalışmaları yaptırdı ya da organize etti. Pek çok yerde böylesine bir aktivite için hepimiz ciddi rakamlar ödüyoruz. Ayşe ise böyle bir çalışma için kimseden tek kuruş istemedi. O da yaptığı işten zevk alıyordu.

Peki neden okuma saatimiz sonlanıyor o zaman? Çünkü Ayşe başka güzelliklere imza atacak, en önce ailesine, o harika çocuklarına zaman ayıracak. Sihirli Sayfalar’da belki farklı bir isimle konsept değiştirecek. İnşallah yine çocuklar için bir şeyler olacak. Ben de henüz kesin bilmiyorum. Öğrenince ilk sizlerin haberi olacak, söz veriyorum.

Ancak okuma saatlerimiz tamamiyle bitmiş değil. Biliyorsunuz Şubat ayında İstinye Park’ın içerisindeki Tırtıl Kids ile İngilizce okuma saatine başlamıştık. Her ay bir okuma saatimiz olacak ve ben blogdan, onlar kendi sitelerinden, iki kanattan duyuracağız. Önümüzdeki ilk okuma 20 Nisan tarihinde, saat 16:30’da. Hepinizi bekliyoruz!

Daha nice harika organizasyonlara, hep birlikte…