Birkaç senedir hayatımın ilginç bir dönemine girdim. Son bir senedir belki daha da fazla. Algılarım daha açık, analizlerim daha doğru sanki.

Ama zaman zaman bir o kadar da karışık. Darmadağınık!

Hislerimle içimdeki ses çekişiyor adeta.

Bir değişim ve gelişim dönemindeyim gibi hissediyorum kendimi. Fakat bunu çok da romantik ve her daim olumlu algılamayın sakın.

Adeta yeniden doğum yapmaya çalışıyorum. İçimdeki daha özgür “ben” bir türlü çıkmıyor. Aynı kızıcığımı doğurmaya çalıştığım zaman gibi. 34 saat sürmüştü doğması. Çıkmak istememişti bir türlü.

İşte şimdi de toplumsal şablonlardan arınmış, yenilenmiş, özgür Defne bir türlü doğamıyor, eskisi ona izin vermediği için. Alışkanlıklar, endişeler, yaralar, kafada oluşmuş “doğrular ve yanlışlar” ona engel oluyor. (Kim için, ne doğru? Bunun tek bir cevabı olmasa gerek…) 

Hani çok heyecanlı bir hareketi yapmak istersiniz ya, yüksek bir yerden o derin, buz gibi mavi sulara atlamak mesela… Ama tırsarsınız bir yandan da. Ya bir yerime bir şey olursa?! Öte yandan bunu başarırsanız hayatta artık hiçbir şey sizi durduramayacak. Bu kadar da net bilirsiniz içten içe…

İşte öyle bir hâldeyim.

Hayatımdaki olumsuzlukların su gibi akıp gitmesini istiyorum. İz bırakmadan. Gitsinler ki güzelliklere daha da yer açılsın zihnimde. 

Kabullenmeyi öğrenmek istiyorum. Mücadele etmekten vazgeçmek istiyorum, yapılacak bir şey yoksa gerçekten. Gelişen olaylar benim dışımdaysa…

Ama zorlanıyorum hâliyle. Değişim zor gerçekten. Kendiniz için en iyisi olsa da.

Bazen akışa teslim olmak gerekir ya… Onca yıllık alışkanlık, teslim oldum sansam da bakıyorum olmamışım…

Beklemekten sıkılıyorum bazen yeni “ben”i.

Tüm bunları yaşarken karşıma beni dürten, atlamama destek olan konular, yazılar ve insanlar çıkıyor.

Bunlardan biri sevgili Semin’in, Irena ile düzenledikleri “BeYou” Kundalini Yoga ve Meditasyon Kampı.

Ben tabii vakitsizlikten (belki bu da bir bahane) gidemiyorum ama sizleri haberdar etmeden duramadım.

Kundalini Yoga, ses, nefes ve meditasyonu birleştiren hareket serisi sistemi. Beden, zihin, ruh ve duygu üzerine çalışılıyor. Yaratıcılığı harekete geçiren, zihni açan, olumsuz düşünceleri yıkan, insanın kendiyle ilgili olumlu düşüncelerini geliştiren bir sistem.

Bir insan kendi içinde huzurluysa, kendiyle barışıksa etrafına da bunu yansıtıyor. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Etrafınızda olumsuzluk abidesi, gergin, insan ilişkileri geçimsizlik üzerine kurulmuş kişileri gözlemlerseniz aslında kendi içlerinde huzur olmadığını görürsünüz.

Kundalini Yoga bu anlamda kişiyi olumlu yönde destekliyor. Gelişmesine yardımcı oluyor.

Semin ve Irena 4-12 Haziran, 2016 tarihleri arasında Tekirova – Antalya’da huzur ortamında bir kamp düzenliyorlar. Uluslararası katılımın olacağı bu kampta dersler Türkçe ve İngilizce olarak verilecek.

Kendimize, sevdiklerimize vereceğimiz en güzel hediyelerden biri bu kampa katılmak olacak kuşkusuz. Ben daha hâlâ “vaktim yok” bahanesine sarılırken, bari sizler gidin ve tecrübelerinizi benimle paylaşın.

Detaylı bilgi için: www.kalpteyasamak.com