Çocukluğumun geçtiği, narenciye ağaçlarının süslediği sokaklarda oyun oynadığım, etrafın kimi zaman yasemin, kimi zaman portakal çiçeği koktuğu güzel Mersin’imin ne kadar çirkinleştiğini her gittiğimde daha da bir görüyor, çok üzülüyorum. Zevksizlik abidesi binalar, talan edilmiş bahçeler, felaket bir trafik,… Ülkemdeki pek çok güzel şehir bu hâle geldi maalesef.
Ama Mersin’in neyseki Nazife Hanım’ı var. 49 yaşında üniversiteye girip Güzel Sanatlar Fakültesi’nden başarıyla mezun olup, Mersin’in binalarını güzelleştirmek için kolları sıvayan bir kişi Nazife Bilgin Hazar.
Yakın zamanda TEDx Konferansı’nda konuşmacıydı. Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri tez olarak Nazife Hanım’ın belgeselini çektiler. Yani sadece benim değil, herkesin ilgisini çekiyor yaptıkları.
Binaları gördükçe onunla tanışmak istedim. Tanışmak yetmedi, sizlerle tanıştırmak istedim. Belki başka şehirlerde de bu tür sanatsal çalışmalar artar ümidiyle…
İşte karşınızda Nazife Hanım 🙂
Nazife Hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1962 Mersin doğumluyum. Evliyim. 2 yetişkin oğlum var. 2015 yılında Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldum. Şu an aktif olarak duvar resmi yapmaktayım.
Resim hayatınıza ne zaman ve nasıl girdi?
Önceleri boş vakitlerimde amatör olarak evde kara kalem çalışmaları yapardım. Daha sonra bu alışkanlığımı geliştirmek için, resim kurslarını gittim. 2011 yılında profosyonel eğitim almak amacıyla Mersin Üniversitesi’ne giriş yaptım. 2015 yılında 98.59/100 gibi bir ortalamayla mezun oldum. Üniversitemin son yıllarında sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol aldım. Hayvan bakımevi, çocuk cezaevi, kadın sığınma evi ve tıp fakültesinde duvar resimleri yaptım. Sonrasında Toroslar Belediyesi’nden bulvar ve cadde güzelleştirmesi projesi adı altında iş teklifi aldım.
Yaptığınız duvar resimleri son derece sıkıcı ve çirkin binanın güzelleşmesini, renklenmesini sağlıyor. Binaları nasıl seçiyorsunuz?
Projemiz Akbelen semtini kapsamakta. Binaların ana cadde üzerinde ve herkesin görebileceği şekilde olmasına özen gösteriyoruz.
Hangi binaya ne resmi yapacağınızı nasıl belirliyorsunuz?
İlk başta duvar edabatlarını ölçüyoruz. Duvarın üzerinde bulunan pencere, elektrik kablosu, klima dış ünitesi, tuvalet borusu gibi unsurlara bakıp, resmin ana unsurlarını kapatmamasını hesaplıyorum. Amacım resmin bütünlüğünü bozmamak. Yapacağım resimlerin halka mesaj vermesi, ünlü ressamlardan oluşmasına, dünyaca tanınan ve iz bırakan eserler olmasına dikkat ediyorum.
Teknik olarak nasıl bir ön çalışma yapmak gerekiyor?
Yıpranmış duvara ilk başta astar çekiyorum. Çizim yapacağımız resmin ana hatlarını duvara çiziyorum. Resmin küçük ölçekli renkli çıktısına bakıp veya telefondan bakarak büyük ölçekli duvara çiziyorum. Bu arada sabahları, kullanacağım boyaları hazırlayıp, malzemelerimi temizliyorum.
Mersin’de toplam kaç bina bu şekilde güzelleşti?
Büyük ve küçük ebatlı duvar resimlerim sanırım 20’yi geçmiştir.
Duvar boyarken halktan nasıl bir geri bildirim alıyorsunuz? İlginç yorumlar oluyordur diye tahmin ediyorum 🙂 Birkaç anınızı da buradan paylaşabilirseniz harika olur.
-Hasır şapka kullandığım için yüzüm çok belli olmuyor. Beni Alman sanan çok oldu.
-Otobüs kullananların ‘Frida Kahlo’da inecek var’ dediklerini çok duydum.
– Frida Kahlo çizimime ‘Neden bu kalın kaşlı ve bıyıklı kadını çizdiniz’ diyenler olmuştu, ama ertesi gün gelip ‘Frida’yı araştırdık, iz bırakmış ünlü bir ressammış, hayran olmamak elde değil. Hatta filmini izledim’ dediler.
Yeni projeler mutlaka vardır diye düşünüyorum. Bizlere biraz ipucu verebilir misiniz?
Şu an bulunduğum proje devam etmekte. Son çalışmam olan Mona Lisa biteli 2 gün oldu. Şu an hangi resmi yapacağımı düşünüyorum. Sürpriz olsun.
Son soru: bir şey hayal etseniz ne olurdu?
Mersin’i açık hava müzesine çevirmek olurdu.
Defne’nin notu: Nazife Hanım’ı Instagram’dan takip edebilirsiniz: @nazifebilginhazar
Category: Genel, Günlük Hayat, Konuklarımız
2 Comments