Aynı Göğün Altında

Duyduklarımız var bizleri tiksindiren
Öylesine tiksindiren ve öylesine dehşete düşüren ki, duymadıklarımızı düşünmek bile istemiyoruz.

Minicik bedenler, o taptaze zihinler, o içten bakışlar,… Nelere maruz kalıyor vahşilerin ellerinde.

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle Çocuk Vakfı bir bildirge yayınladı. Bildirgeyi şair, çocuk edebiyatı yazarı ve tarih öğretmeni Betül Tarıman yazdı. Olduğu gibi yer vermek istiyorum. Ama benim burada yer vermem yeterli olmayacak. Sizlerden de yazıyı paylaşmanızı rica edeceğim.
El ele vererek belki bir miktar farkındalık yaratabiliriz. Ne dersiniz?

Aynı göğün altında ne çok şey yitirdik. Belki de en çok insan taraflarımızı. Oysa bir zamanlar çocuktuk, masumduk sokak aralarında oynarken. Eve geç kaldığımızda annemiz kızdığında, düşüp bir yerlerimizi incittiğimizde bir o kadar da savunmasız. Çocukluk mu çabuk geçti yoksa bizler mi çabuk büyüdük? Oysa ne hayallerimiz vardı! Everest Tepesi’ne çıkmak istiyorduk da çıkamadık, Atlas Okyanusu’nu aşmak istiyorduk da aşamadık, küçücük odalara sığıştırılmış hayatlarımızın dışında bir hayatın mümkün olduğunu hayal edemedik. Hayatlarımız evlerimiz, sokağımız, mahallemiz ile sınırlı kaldı. Japonya’yı televizyondan, Fransa’yı bir kitaptan, Meriç Nehri’ni haritadan öğrendik. Yeryüzünde türlü renk ve dilde insanların yaşadığını öğrendiğimizde heyecanlandık. Bizlere pek çok şeyi öğreten büyüklerimiz olmasaydı ne yapardık? Ya da her çocuk diğerleri kadar şanslı mıydı?

Çocuktuk evet, aynı göğün altında çok şey yitirdik.

Bizler evrenin oğulları ve kızları olarak bilimin, sanatın, felsefenin ışığı altında hayal kurmak, hayal kurdukça yeni hedefler edinen bireyler olmak istiyoruz. Yeteneklerimizin geliştirilmesine katkı sunulması pek çok sorunun cevaplanmasını sağlayacaktır.

Dikkatlerimizi demir kuşların dağıtmadığı bir dünyada, doğanın sunduğu nimetlerden yararlanarak, özgürce soluk almak istiyoruz bu bizim en doğal hakkımız.

Hepimiz farklı özelliklere sahibiz. Gökyüzünde uçuşan rengârenk balonlar ne kadar güzel görünüyor değil mi? Bizlere çocukluğunuzdan ödünç aldığınız keder yerine sevgi ve şefkat verin, aramızda ayrımcılık da yapmayın. Biz çocuklar, kardeşliğin elçileriyiz. Aramızda din, dil, ırk, cinsiyet, engellilik gibi konularda ayrım gözetilmesi bizleri üzer.

İlk masal veya hikâye kahramanlarımızdan biri belki de sizsiniz. Sizleri gözümüzde öyle çok büyüttük ki! Dünyaya bir de bizlerin gözüyle baksanız ne çok sevineceğiz.

Korku ve kaygı duymadan bir ormanda kaybolmak ne güzeldir! Sizlere güvenmek istiyoruz. Hayatta kalmamız, gelişmemiz için bizlere katkı sunun yeter.

Haklarımızı Yaşamak İstiyoruz

Emeğimizin sömürülmediği, haklarımızın korunduğu kardeşçe ve barış içinde bir dünyada yaşamak istiyoruz.

Oyun oynamak, seyahat etmek bizleri geliştirir. Bu düşünce aklınızın bir köşesinde hep olmalı.

Beslendiğimiz kaynaklardan en önemlisi kitaplar. Çocuk kitaplarının üretimi ve yayılmasını teşvik etmek bizleri sevindirecektir.

Bizlerinde özel hayatı olduğunu unutmayınız. Müdahaleci olmak yerine, kendinizi bizim yerimize koymanız bizleri mutlu kılar.

Biz dünya çocuklarının temel yaşam haklarının yanı sıra nüfus kütüğüne kaydolma, isim, anne babalarımızı bilme, onlar tarafından bakılma gibi haklarımız olduğunu da unutmayınız.

Bizler de sizler gibi düşüncelerimizi özgürce ifade etmek istiyoruz.

Savunmasızız. Ruh ve beden sağlığımız sizler tarafından güvence altına alınmalı.

Siz büyüklerimizin içinde de bir çocuk olduğunu zaman zaman gözlemliyoruz. Keşke o çocuğu hep görebilsek! O zaman dünya daha güzel olacak!

Sevgi, saygı ve hoşgörünün olduğu bir dünyada yaşamak dünyayı yaşanılır kılacaktır. Bizler böyle bir dünyada yaşamak istiyoruz.

Toplumun yaşayışını düzenleyen kurallara ihtiyacımız olduğu kadar, özgürlüklerin sınırsız kullanılmaması gerektiğini de bilmemiz gerekli. Ayrıca arkadaşlarımızın da bizimle aynı haklara sahip olduğunu… Çünkü biz çocuğuz. “Çocuk hakları haritası ” dâhil pek çok şeyi sizlerden öğreneceğiz.

Yardımlaşmak, paylaşmak da öğrenmemiz gerekenlerden. Bizlere örnek olduğunuz takdirde güzel davranışlar sergileyeceğiz.

Çocuğa ve Haklarına Saygı

Yeryüzünde şiddet, sömürü ve acı var. Çocuğa ve çocukların tüm haklarına saygılı olmak dünyaya adalet, özgürlük getirecektir.

Bizlerle aynı hizada durmak, dünyaya oradan ses vermek bizler kadar sizleri de mutlu edecektir.

Özgüvenimizin gelişmesinde siz büyüklerimize görev düştüğünü biliyorsunuz değil mi?

Birbirimizden öğreneceğimiz çok şey var.

Unutmayın!

On sekiz yaşına kadar hepimiz çocuğuz.

Leave a comment