Taze taze kitaplarımız raflarda yerini alırken, Burcu ve Berk ile… serisinin sanat üçlüsünün uzmanlarıyla sizler için soru-cevap oyunu oynayalım istedim.

Kendileriyle ilgili detaylı bilgilere kitapların internet sitesinden, yani www.burcuveberkile.com dan ulaşabilirsiniz. Ama aşağıdaki bilgiler orada yooook 🙂

Öncelikle karşımızda Müzisyen ve Müzik Öğretmeni sevgili Deniz Baysal. Biliyorum pek çoğunuz bızdığınızı müzikle nasıl tanıştırmanız gerektiğini sorguluyor, diğerleri müzik hayatına girmeli mi, ne çalmalı, ne zaman başlamalı gibi soruları evirip çeviriyor. Tüm bunları bir kenara bırakıp, sadece müziğin katabileceklerini okumak eminim kararlarınızın kolaylaşmasını sağlayacak.

Keyifli okumalar 🙂

Denizciğim, müziğe olan ilgin ilk ne zaman oluştu sence?
Müziğe olan ilgimi 7-8 yaşlarında fark ettim. 8 yaşında mandolin çalmaya başlayarak ilk müzik deneyimlerimi yaşamaya başladım.

Müzik deyince aklına gelen beş kelimeyi bizlerle paylaşır mısın?
Sevgi, Barış, Farkındalık, Huzur, Arayış

Çocuklara müzik sevgisi sence nasıl aşılanır? Bunun tek bir sistemi var mıdır?
Bence en önemlisi bol bol canlı konserlere giderek orada müziğe emek verenlerin müthiş performanslarını seyretmek içimizdeki müzik aşkını ortaya çıkartabilir.

Müzik ve meslek olarak müzisyen olma denilince nedense belirli bir tereddüt yaşanıyor sanki. Sence de bu böyle mi? Ve eğer öyleyse neden?
Toplumumuzda sanatın değeri maalesef anlaşılamadığı için bu tür tereddütler mümkün. İnsanlar meslekleri daha çok para kazanmak için seçiyorlar. Müzikte ilk amaç hiç bir zaman para olamaz. O nedenle özellikle aileler çocuklarını para hedefi olmayan bir mesleğe yöneltmek istemiyorlar. İşte orada müzik aşkı ağır basıyor ve müzisyen meslek olarak müziği seçiyor.

Ülkemizde müziğe olan ilgi sence ne durumda? Müzik bilgimizi geliştirebilmenin yolları neler ve çocuklarımıza bunu nasıl sunabiliriz? Türkiye geneline müzik bilgi ve kültürünü yaymak istesek neler yapmamız gerekli?
Ülkemizde müziğe olan ilgi aslında gayet iyi. Fakat insanlara sunulan müziklerin kalitesi çok düşük. Bu nedenle insanlar kaliteli müzik dinlemek ve yapma konusunda biraz eksik kalıyorlar. Müzik okulları çok fazla desteklenmiyor ve kalitesi dünya seviyesinin çok altında kalmış durumda.  Müziği geliştirmenin en önemli yolu ; hangi tür müzik dinlersek dinleyelim muhakkak kalitesinin yüksek olması gerekiyor. Ve bir müzik aleti öğrenme konusunda hevesli olmalıyız. Müziğin beynimiz ve sağlığımız üzerinde bebeklikten yaşlılığa çok önemli etkileri var.  Bunların farkında olarak müziğe olan ilgimizi arttırmamızda fayda vardır.

Türkiye genelinde bu kültürü yaymak için devlet bünyesinde bir şeyler yapmak gerekir. Bunun için de ileride aramızdan müzik ve sanat eğitimi almış politikacıların çıkması gerekir. Şu anda küçük yaşta ektiğimiz sanat tohumları ileride ülke çapında bize meyveler verecektir.

Hem bir baba, hem bir eğitmen ve tabii müzisyen olarak, annelere-babalara neler önerirsin? 

1. Çocuklarınız istemedikçe bir müzik aleti çalmaları konusunda ısrar etmeyin. Bu iş zorla olmaz.
2. Çocuklarımızı iyi birer müzik dinleyicisi yapmak öncelikli hedefimiz olmalıdır.
3. İyi ve kaliteli konserleri ve sanat gösterilerini bol izlemek gerekir.
4. Kalitesiz müzikten mümkün olduğu kadar uzak durun.
5. Bir müzik aleti çalmaya başladıysanız buna çok emek vermeniz gerektiğini bilin.
6. Sanatın dünyada barışa, huzura, sevgiye hep hizmet ettiğini hiç unutmayın.
7. Sanatla uğraşan insanların beyinlerinin sağ kısmını daha fazla kullandıkları için daha yaratıcı ve farkındalığı yüksek insanlar olduğunu bilin.
8. Çocuğunuz meslek olarak müzik seçmek isterse buna saygı gösterin. Bilin ki dünyadaki bir çok insandan farklı ve değerli bir çocuğa sahipsiniz.