Çocuktan Sonra Hayata Devam: “YenidenBiz”

Okul hayatını takiben, profesyonel iş dünyasında sevdiğim ve beni heyecanlandıran konularda çalışmaya özen gösterdim.Belki de bu nedenle çalıştığım firmaları ve bu firmalardaki görevimi hep sevdim. İşime olan “aşkımın” azalması, yaptıklarımın bana heyecan vermemesi hâlinde ise, farklı bir adım atmanın zamanı geldiğini anlıyordum.

Yaş ilerledikçe, “çocuklu anne” şapkamı takmam ve minik bebeğim için iş hayatına ara verme kararıyla birlikte, donanımlı, fakat bir şekilde birikimlerini, becerilerini kullanamayan pek çok anne ile tanıştım. Bir kısmı kendilerini çocuklarına ve ev hayatına kanalize etmekten mutluyken, büyük bir kısmının aslında içi kıpır kıpırdı.

Ben biraz da “özgür ruh” olduğumdan, 0 km.Bızdıklar’la (kendim için) üretken hayatıma – kendi kurallarımı koyarak – tekrar kavuştum.

Tanıdığım, tanımadığım pek çok “anne şapkası” takmış kadın ise hâlâ bir arayış içerisinde. Hem iş hayatında aktif olmak istiyorlar, hem çocuklarına, eşlerine, evlerine ve kendilerine vakit ayırabilmek istiyorlar. Yani her şapka ile üretken olmak istiyorlar.

İstekler zormuş gibi geliyor. Öyle görünse de imkânsız değil.

Sizi bir süredir tanıştırmak istediğim “YenidenBiz.com” (Yeniden İşbaşı Yapan Kadınlar Platformu), “Ashoka ile dün çok güzel bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Konu, “Sosyal Girişimle Güçlenen Kadınlar” idi.

Karşımızda birbirinden güçlü, birbirinden duyarlı ve birden fazla şapka takabilmeyi başarmış altı kadın vardı. Onlarla ilgili bilgiyi sonraki yazılarımda paylaşacağım.

İlk etapta sizi “YenidenBiz” ile tanıştırmak istiyorum. Sevgili Göknil Bigan ile kızıcığın ilk yuvasında bahçede çocuklarımızı beklerken tanıştık. Geçen sene bu yeni oluşumdan bana bahsettiğinde çok heyecanlanmış, tüm 0 km.Bızdıklar okurlarına duyurmak istemiştim. Göknil ise beni frenlemiş, öncelikle tüm altyapının eksiksiz oluşması gerektiğini belirtmişti. Geçenlerde bana yeşil ışığı yaktı 🙂

Yaklaşık bir sene önce “Tavsiye Evi”nde birlikte katıldığımız “YenidenBiz ile Çocuktan Sonra İşe Dönmek” konulu sohbetten kısa bir filmle konuya giriş yapıp, sonra sözü Göknil’e bırakıyorum.

 

Göknilciğim öncelikle “0 km.Bızdıklar” okurlarına seni tanıtmak isterim. Bize biraz kendinden bahseder misin?
Ankaralıyım, anneyim, çalışmak, öğrenmek heveslisi pek yerinde duramayan bir kadınım. Uzun yıllar Koç grubunda çalıştım, Koç Üniversitesi günlerimde sosyal amaçlı bir kurumda çalışmanın keyfine vardım. Ilk çocuğu 2,5 aylıkken işe dönmüş bir anne olarak ikinci çocuktan sonra biraz evde olmayı seçtim ve planlı hayatımın en plansız kararını istifa ederek verdim. 2 yıl çocuklarla ilgilenip doya doya zaman geçirdikten sonra son bir yıldır “YenidenBiz” platformunun kurucu lideri olarak özlediğim çalışma hayatına geri döndüm.

Çocuk ve iş dengesini kurabildiğini düşünüyor musun?
Kendi ‘denge’ tanımıma göre evet 🙂 Zaten organize olmayı, zamanımı verimli kullanmayı severim, elimden geldiğince dengede tutmaya çalışıyorum. Mümkün olabildiğince bizim evde prime time olarak adlandırdığım 18.00-21.00 arası evde olmaya çalışıyorum. Eğer yapacak işim varsa 21.30 itibariyle çocuklar uyuduktan sonra çalışmaya başlıyorum. Aslında bence günümüz dünyasında uzaktan birçok şeyi yapmak mümkün. Yeter ki kurumlar çalışanlarını bu yönde desteklesinler ya da çalışanlar talep etsinler. İlla ofiste bulunmak gerekmiyor, önemli olan işin tamamlanması.

“Yenidenbiz” nasıl oluştu?
“YenidenBiz” herbirimizin aslında yaşadığı veya tanık olduğu iki konu üzerine şekillendi: bir şekilde işgücü dışında kalmış, çalışmaya ara vermiş eğitimli kadınların işe dönüşte yaşadıkları zorluklar ve Türkiye’de farklı çalışma modelleri konusundaki eksiklikler. Tam da bu noktada  eğitimi, deneyimi olan kadınları tekrar işhayatına hazırlamak ve kazandırmak, kurumlar tarafında da ara vermeye karşı önyargıları kırmak ve farklı çalışma modelleri konusunda farkındalık yaratmak amacıyla başladı YenidenBiz.

Goknil Bigan

“Yenidenbiz”i kuranlar kimler? Hedefleri ne?
Ayşe, Melek, Didem, ben ve daha sonra sevgili Esra katıldı aramıza.

Ayşe, bir insan kaynakları şirketinde danışman ve bu profildeki adayların yaşadığı zorluklara bizzat tanık olmuş biri. Melek, kadın güçlendirme konusunda yıllardır çalışıyor, Didem ise hem sosyal sorumluluk hem de büyüyen girişimcilerin ihtiyaçları bakış açılarıyla “YenidenBiz”e farklı vizyon getiriyor. Bu çekirdek ekip başladık ama ekip büyüyor, farklı donanım ve tecrübelerden çok kıymetli gönüllülerimiz var bizimle birlikte çalışan.

Aslında biz 5 kadının temel amacı aynı: güçlü kadın, üretken kadın. Kendimize yaptığımız yatırımı çöpe atmayalım, yaptığımız işten mutsuzsak değiştirelim, çocuklarımıza zaman ayıralım ama bir şekilde çalışmaya üretmeye devam edelim. Şirketler açısından da bakın burada ciddi bir yetenek havuzu var hem kurumunuz faydalansın hem de kadın istihdamına bir katkınız olsun mesajı vermek istiyoruz.

Kimler, ne şekilde başvurabiliyor?
İş hayatına dönmeyi planlayan, en az üniversite mezunu 10 yıllık iş deneyimine sahip olup bir yıldan fazladır çalışmayan bütün kadınlar başvurabiliyor.

Başvurular son derece basit bir şekilde, sadece bir kaç adımda web sitemiz üzerinden veya özgeçmişlerini email adresimize göndermek şeklinde yapılabiliyor.

Nasıl şirketlerle işbirliği yapabiliyorsunuz?
İş hayatına ara vermiş ve geri dönmeyi planlayan deneyimli ve donanımlı kadınlar için istihdam imkanı sağlayabilecek olan tüm şirketler radarımızda. Girişimciler, büyüyen KOBİ’ler, STK’lar ve çokuluslu veya Türk büyük şirketler. Bunların içerisinde de özellikle, tam zamanlı işin yanı sıra, esnek çalışma saatleri olan, proje bazlı, yarı zamanlı çalışma alternatifleri sunan firmalar ön plana çıkıyor.

Proje bazlı işler maliyet avantajı sebebiyle ön plana çıkıyor. Sınırlı bütçelerle hareket eden girişimciler, büyümek isteyen Kobi’ler, personel sayısını artırmak istemeyen büyük şirketler için proje bazlı işler verimlilik sağlıyor.

Bu aşamalarda sizi en zorlayan ne oldu?
Yaklaşım, geleneksel yönetim anlayışı.

Çalışmaya ara veren kadınlara bakış açısı ile ilgili. Bir şekilde, eğer ara verme süresi bir yılı aşıyorsa, bu kadın için artık kariyer kapısının kapandığı inancı var. Sistem, o bireyi tekrar geri kazanma üzerine değil de, ara verdiği noktada bırakmak üzerine kurulu gibi. Arada geçen süreçte kendisine neler katmış olabileceği, kendisini ne kadar geliştirmiş ve yetiştirmiş olabileceği, çok daha bilinçli kararlarla ve yetkinliklerle donanmış olarak dönebileceği büyük ölçüde göz ardı ediliyor. Oysaki yetkinlikler zaman içerisinde azalmıyor, kişi kendini güncel tutuyorsa hala yetkin ve şirketlerin yeteneğe ihtiyacı var.

Bir diğer önemli konu da Türkiye’de, proje bazlı, yarı zamanlı, esnek çalışma imkanları sunabilen firmaların sayısı maalesef Avrupa ülkeleri ile kıyaslanamayacak kadar az olması.

İhtiyaç olsa dahi, firmalar henüz mentalite ve olgunluk olarak bu noktada değil.

İş hayatından uzaklaşmış olan kişilere ne önerirsin?
Öncelikle, hayat hedeflerinin ne olduğuna ve hayatlarını ne şekilde sürdürmek istedikleri sorularını kendilerine sormalarını ve cevabı bulmak için çalışmalarını öneriyorum.

Bu cevapları bulmak, kararlı ve net olmaları önemli. Aslında her şey burada başlıyor. İnsanın hayatının bütününü etkileyebilecek kadar kritik aynı zamanda. Dolayısı ile öncelikle kendilerine karşı dürüst olup “Neden geri dönmek istiyorum?”,  “Eski işim beni tatmin edecek mi?”, “Hangi alanda çalışmak daha mutlu/verimli/tatminkar/vs…olurum?”, “Bunun için üzerime düşenler neler?” gibi bir takım soruların cevabını verebiliyor olmalarının önemli olduğunu düşünüyorum.

İnsan eğer bir şeyi gerçekten istiyorsa, eninde sonunda hedefine ulaşacağına inanıyorum. Kariyerine her ne sebeple ara vermiş olursa olsun, bunu anlamak çok önemli. İnsanın kendine güvenmesi, yetkinliklerinin ve becerilerinin farkında olması, kendini geliştirmesi yani kendine yatırım yapması şart.

“YenidenBiz”, bahsettiğim bu anlayış çerçevesinde, adaylarımıza gerekli olan tüm desteği sunmaya hazır. Yeter ki onlar hedeflesinler ve gerçekleştirebileceklerine inansınlar.

Son olarak şirket yöneticilerine vermek istediğin bir mesaj var mı?
Hepimiz, iş hayatının dinamiklerini gayet iyi biliyoruz. Kimilerimiz “es” verebilecek fırsatlara sahip olabiliyoruz, tercihlerimizi bu yönde kullanabiliyoruz ya da zorunluluklar bizi bu noktaya itebiliyor… Kimilerimiz ise hiç ara vermeden devam ediyoruz. Ancak bu kitle, ara versin ya da vermesin aynı kitle. Hepimiz iyi okulları bitirdik, iyi görevlerde bulunduk, kısacası donanımlıyız, ciddi bir potansiyelimiz ve kendimizi gerçekleştirme, üretime katkıda bulunma arzumuz var. Gerçekten istersek empati kurmamız, birbirimizi yürekten anlamamız hiç de zor değil aslında.

Bu nedenle, şimdi masanın iş dünyası tarafında oturan meslektaşlarımızdan beklentimiz, bir zamanlar masanın o diğer tarafında onlarla birlikte çalışmış, sonra ara vermiş ve şimdi de yeniden o dünyaya girmek için fırsat bekleyen meslektaşlarının gayelerini anlamaları…

Kariyerlerinin ikinci baharında tecrübeli, ne istediğini bilen, genç nesle göre çok daha kuruma sadık, verimli çalışacak bu aday profiline bir de bu açıdan bakmaları.

Onları objektif olarak değerlendirmeleri ve geri dönecekleri azimle, enerjiyle, kararlılıkla ve belki de hepsinden önemlisi “farkındalıkla” sağlayabilecekleri katkıları göz önünde bulundurmaları.

 

Leave a comment