Yavru Gurmeler İçin

Bu haftanın yazısı çok şeker bir kitapla ilgili… Bu ara biraz kitap odaklı olduk farkındayım ama biliyorum ki sizler bu tarz bilgileri istiyor ve bekliyorsunuz.

Kitabın ismi “Yavru Gurmeye Masallar”. Elvan Uysal Bottoni tarafından yazılmış, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkmış kitabın içerisindeki görselleri ise Emine Bora resimlemiş.

Elvan Uysal Bottoni, “Mamma Mia / İtalyan Mutfağı Hakkında Çok Şey” kitabının yazarı. “Yavru Gurmeye Masallar” ise çocuklar için hazırlanmış, son derece eğlenceli, kolay okunur hikâyeler içeren bir kitap.

Kitabın ana kahramanı Öykü. Öykü kardeşinin sevmediği sebzelerle ilgili fikrini değiştirmek için masallar üretiyor, çeşitli kılıklara giriyor, ‘mış gibi’ yapıyor. Bu çabanın sonunda da  kardeşinin hiç değilse bu sebzeleri denemesini sağlıyor.

Tüm bunun yanısıra bizlere birbirinden güzel ve basit tarifler sunuyor. Kitaptaki başlıklar da son derece ilgi çekici. Mesela: Enginar Kılığında Bir Gurme, Heidi Ekmeği, Vampirler ve Sarmısak, Balkabağı ve Canavarlar, Savaş Karşıtı Kahraman Pırasa, Defne mi Güzel, Ada mı? Yoksa Enginar mı?, Türkçenin En Yanlış Anlaşılmış Sebzesi: Kabak,…

Bölümlerden birinden bir anlatımı, kitap içeriği ile ilgili daha fazla bilgi verebilmesi açısından burada paylaşmak istiyorum.

“Domatesin Çekirdeği Kırmızı Kırmızı”

Yavru Gurmeye MasallarÖykü’nün Domates Masalı

Kırmızı en sevdiğim renk. Yanlış anlamayın, kendim de kıpkırmızı olduğumdan değil. Ayrıca her zaman kırmızı değilimdir. Yeşil, sarı, turuncu rengârenk çeşitlerim vardır. Ama o ekşiyle karışık tatlı suyumun verdiği enfes kırmızı renk olmasa yemeklerin tadı bu kadar güzel olur muydu sizce? Bensiz bir zeytinyağlı fasulye düşünebilir misiniz? Ya da menemen! Ketçapsız köfte! Asla olmaz. Olamaz!

Gelin görün ki, dünyanın büyük kısmı bundan birkaç yüzyıl önce varlığımdan habersizdi. Benim anavatanım Amerika kıtasıdır. Biliyorsunuz Amerika 1492’te keşfedildi. Kristof Kolomb tarafından. Gerçi yeni bir kıta keşfettiğini anlamamış, ama uzun hikâye. Büyükleriniz anlatırlar. O zamanlar yabani bir bitkiydim. Yani ot gibi her yerde biterdim. Amerika’da hâlâ yabani yaşam süren akrabalarım var. Dedelerim Ant Dağları’ndanmış. Kim olduğu bilinmez bir çiftçi, yabani dedemi alıp bugün Meksika olarak bilinen ülkede aşılamış, tarlada yetişebilir hale getirmiş. Oraların yerlileri olan Aztekler bize Tomatl derlermiş….

diye devam ediyor domatesin öyküsü. Her sebze için böyle bir öykü var.

Son derece rahat okunabilen bu kitabı sizlerle tanıştırmak istedim. Ben bazı bölümlerini Maya ile okudum. Başlıkları okuyup, onun ilgisini çeken sebzelerden başladım. Onunla okumadığımız bölümleri de kendim bir solukta bitirdim.

Şimdi sıra kitaptaki tarifleri denemekte…

Herkese keyifli okumalar diliyorum 🙂

One Comment

  1. Tuğba
    Evet Defne, ben bu kitabı tahmin edersin ki ilk çıktığında keşfettim. Okuması çok leziz bir kitap. Ayrıca kitabın yazarı her ay La Cucına İtaliana dergisine de gurme yazıları yazıyor. İlgilenenlere duyrulur!!!
    Reply 4 April 2013 at 14:32

Leave a comment