Çocuklarımıza Terörü Anlatmak

Hayatımızın bir parçası hâline geldi. Ülke, şehir tanımıyor, din, dil tanımıyor,… Yetişkinler olarak kendimizi çaresiz hissediyoruz. Birbirimizle konuştukça, haberleri izledikçe daha da karışıyor sanki her şey. Daha da başa çıkılmaz bir hâl alıyor.

Öte yandan hayatımız bir şekilde devam ediyor.

Bu aşamada belki de yapabileceğimiz en önemli şey daha çok çalışmak, üretmek, kendimize iyi bakmak ve sevdiklerimize dört elle sarılmak.

Peki ama minikler ne yapacak? İster istemez olan biteni duyuyorlar. Siz evde anlatmasanız da, televizyonunuz açık olmasa da, okula gittiklerinde konuyu bilen arkadaşlarından bazen öğrenmeleri gerekenden çok daha fazlasını duyabiliyorlar. Bazen yalan yanlış bilgiler abartılarak aktarılabiliyor.

Ne yapmamız lazım? Neyi ne kadar ve nasıl anlatmalıyız?

Bu konuda yardıma ihtiyacı olan bir anne olarak, pek çok kaynak karıştırdım. İşte size özeti:

Öncelikle neyi ne kadar anlatacağımızı çocuğumuzun yaşı belirliyor.

OKUL ÖNCESİ ÇAĞDAKİ ÇOCUKLARA ANLATIM:

  1. Çocuğunuzun olayı gösteren videoları seyretmesini engelleyin. Küçük yaştaki çocuklar gerçek ve hayali konuları henüz ayırt edemezler. Gereksiz kabusları ve uykusuz geceleri engellemek için çocuğunuzun bulunduğu ortamda haber kanallarını açmayın. Dinlemiyor gibi görünse de anlatılanları duyuyor ve kayıt ediyordur. Yanında hararetli ve fazla duygusal konuşmalardan uzak durun.
  2. Eğer salona girdiğinizde bir şekilde küçük çocuğunuzun terör ile ilgili moral bozucu bir haber veya kayıt izlediğini görürseniz sakin olun. “Gel televizyonu biraz dinlendirelim,” diyerek kapatın ve ardından onun ilgisini keyifli bir aktiviteye çekin.
  3. Eğer çocuğunuz bir saldırı anını canlandırıyorsa, yıkımı takiben yapımı canlandırın. Örneğin çocuğunuz LEGOları ile bir şehir yaptıysa ve ardından bu şehrin bombalardan yıkılmasını canlandırıyorsa, ona “Haydi şimdi bu şehri eskisinden daha da dayanıklı yapalım. Neler eklesek sence?” diyerek ilgisini yıkımdansa yapıma yönlendirebilirsiniz.Çocuğunuza sık sık bir amaç olmadan sarılıp, sevginizi ona hissettirmeyi unutmayın.

Terör ve çocukOKUL ÇAĞINDA ÇOCUKLARA VE GENÇLERE ANLATIM:

  1. 1.  Konuya ne bildiklerini sorarak giriş yapın. Özellikle gençlerin pek çok kanaldan bilgiye ulaşma imkânı olduğundan, öncelikle onların ne bildiğini anlamakta fayda var.
    Eğer sizi geçiştiriyorsa onu zorlamayın. Amacınız orada olduğunuzu hissettirmek, baskı yapmak değil. Sizin ön yargısız, eleştirel olmayan, yapıcı ve dinlemeye hazır bir ebeveyn olduğunuzu bildikleri, hissettikleri sürece, ihtiyaç duyduklarında size geleceklerdir.
    Eğer size duyduklarını anlatırken, “Arkadaşım bir adamın kafasının kötü adamlar tarafından kesildiğini söyledi” gibi bir bilgi geliyorsa, burada çözmeniz gereken korku, yanlış tanımlamalar ve soru işaretleri olmalıdır. Bu üçüyle nasıl başa çıkacaksınız?
    KORKU

    1.  Anlatılanların gerisinde “korku” duygusunu hissederseniz: onların bu duygusunun normal olduğunu hissettirmek önemlidir. “Pek çok çocuk, hatta yetişkin olanlardan korktu. Korkutucu bir şeydi.” demek daha gerçekçi ve duygusunun “normal” olduğunu destekleyici bir yaklaşım. “Korkacak bir şey yok,” demek onu kendinizden uzaklaştıracak bir yorum olur. Sizi direkt etkilemese de olan olay sizi korkutabilir. Öncelikle bunu kabullenmek gerekir.
    2. Yardımcı kanallardan destek alın. Güvenlik güçleri, polis gibi sistemleri anlatıp, ülkedeki genel güvenlik için bu birimlerin çok çalıştığını ve onları korumak için ellerinden geleni yapacaklarını hissettirmek çocukları rahatlatır.  İnsanın insana yardım edeceği ve ettiği hissi ona iyi gelecektir.
    3. Olasılık oranlarına odaklanın. Özellikle gençlerle bu konu irdelenebilir. Evet, bir terörist saldırısı olasıdır ama olma ihtimali başka kazalardan daha çok değildir. Konuyu “her an başıma gelebilir” düşüncesinden uzaklaştırmak için analitik bir sisteme kayabilirsiniz.
    4. Ona pek çok insanın aslında “iyi” olduğunu anlatın. Her ne kadar teröristler kötülük yapsa da, çoğu insanın sorun çözmedeki yaklaşımı bu değildir. Bunu anlamasını sağlayın.

Terör ve çocukYANLIŞ BİLGİ / YANLIŞ ALGI

  1. Yumuşak bir tavırla yanlış algıyı düzeltin. Çocuğunuz saldırıyı yapan kişilerin dinlerinden veya inançlarından dolayı insanlara zarar verdiklerini düşünüyorsa, bunun doğru olmadığını örneklerle anlatmak gerekir. Bir insanın ya da bir grup insanın yanlışlarının tüm toplumu temsil etmeyeceğini vurgulamak iyi bir yaklaşım olacaktır.
  2. Uygunsuz esprilerin önüne geçin. Çocuklar bazen olan ölümlerin ciddiyetini anlayamayabilirler. Ne kadar gerçek olduğunu kafalarında canlandırmazlar. Kendilerince komik olan cümleler sarf ettiklerinde yumuşak bir şekilde bunun gülünecek bir şey olmadığını anlatmak doğru olacaktır.

Terör ve çocukTERÖR İLE İLGİLİ SORULARA NASIL CEVAP VERECEĞİZ?

1. Sorularındaki korku ifadelerine dikkat edin. Bazen korkular soru şeklinde açığa çıkabilir. “Bu olaylar burada/bizim bulunduğumuz yerlerde olabilir mi?” sorusuna “Hayır” cevabı yerine yetkililerin bunun olmasını engellemek için ne gibi çalışmalar yaptığını vurgulamakta fayda var. Birlikte bir liste oluşturun. Kimler nasıl çalışıyor, nasıl engel olabilecekler, neler yapacaklar,… Çocuğunuzun yaşı ne kadar küçükse o kadar daha az ve öz bilgi vermek gerekiyor. Eğer okul öncesi yaşta olan çocuğunuz bir çizgi film karakterini onu koruyacak güç olarak söylüyorsa, bu da uygundur. Önemli olan kendini güvende hissetmesi için yardımcı olmak.

2. Harekete geçmelerine yardımcı olun. Gençler daha derin sorularla olayları sorgulayacaklardır. “Bir insan nasıl böyle bir şey yapabilir?” sorusunu bir yardım çalışmasına dönüştürmeniz onlara da iyi gelecektir. Yakınlarını kaybetmiş çocuklara destek olunabilir, yıkılan bir okulun yenilenmesi için yardım toplanabilir,… Böyle bir çalışma yıkıcılığa karşı yapıcı olma düşüncesini aksiyona döker.

Uzmanların sıklıkla dile getirdiği bir konu da çocuklarımızın içerisinde olduğu rutinlerden vazgeçmememiz yönünde. Onların hayatı ne kadar eski olduğu şekli ile devam ederse onlar için her şey o kadar “normal” oluyor.

Tüm bunlara ek olarak, tüm yazıların ortak noktası her konuda olduğu gibi, bu konuda da biz yetişkinlerin birer örnek olduğu idi. Bizim bu tarz krizlerle nasıl başa çıktığımız onların hislerini direkt olarak etkiliyor. Etkilenmiyormuş gibi görünseler de her türlü duyguyu sünger gibi içlerine çekiyorlar.

İşte belki de sırf bu sebepten bizlerin daha çok üretmeye, daha çok çalışmaya, daha fazla olumlu konulara odaklanmaya ihtiyacımız var.

Hem onlar hem kendimiz için…

2017 senesinin tüm dünyada barışın kazanacağı bir yıl olmasını tüm kalbimle diliyorum ve sizlere uzaktan da olsa sıkı sıkı sarılıyorum.

2 Comments

  1. Ahmet
    Faydalı bir tavsiye yazısı olmuş, yol gösterici. Teşekkürler
    Reply 3 January 2017 at 14:05

Leave a comment

Leave a Reply to Defne Ongun Müminoğlu Cancel reply