Bir sene daha geçmiş. Günler, haftalar nasıl bu kadar hızlı akıp gidiyor insan inanamıyor. Bir yandan da “Yapmam gereken çok şey var ve zaman hızla uçuyor” düşüncesi hakim oluyor. Koşmak, daha çok koşmak istiyorum. Sabırsızlanıyorum henüz yapamadıklarımı, gerçekleştirmek istediklerimi düşündükçe. Zaten aceleciyim, genlerimde var. Daha da bir hızlanmak istiyorum.

Sonra nefes nefese kalınca, yorgunluk çöküyor. Dinlenmek, ara vermek istiyorum her şeye. İşte o zaman küçük bir kaçamak ilaç gibi geliyor. Birkaç gün normal yaşantımdan uzaklaşmak, bilgisayarımı bırakmak, elimde okunması kolay bir kitapla öylesine takılmak.

“0 km.Bızdıklar” kurulalı tam üç sene oluyor! 

13 Kasım 2009 günü derin bir nefes alıp “İşte Başlıyoruz!” demiştim. O gün bugündür her hafta iki yeni yazı hazırlamaya gayret ettim.

Şu anda toplam 300 yazı oldu!

Dile kolay, 300 paylaşım.

Sizlerden gelen yorumlarla mest oldum. Tek tek cevap verdim hepsine, keyifle. En yakınlarımla mesajlaşıyormuşum gibi geldi. İçtenliğiniz için sonsuz teşekkürler.

“0 km.Bızdıklar” sayesinde pek çok yeni ortamda yepyeni insanlarla tanıştım. Blog yazarları, çocuklar için çalışan firmalar, tüketiciye ulaşmak isteyen markalar, doktorlar, sağlık uzmanları, yardım kuruluşları, kitabevleri, sanat atölyeleri, oyuncak mağazaları, dergiler, gazeteler, televizyon kanalları, yayınevleri,… Hepsiyle farklı bir sebeple bir araya geldim.

Yeniliklerden daha sık haberdar olma şansını yakaladım. Sizlerin de hoşuna gideceğini ya da sizlere fayda sağlayacağını düşündüklerimi paylaştım.

“Değerli basın mensubu” başlıklı e-maillerle utandım azıcık. Ben kim, basın mensubu olmak kim. Bu işe senelerini vermiş kişilere haksızlıkmış gibi geldi bana bu şekilde hitap edilmesi.

Öte yandan gururlandım bloğumla. Demek ki kayda değer bir şeyler yapmışız ki, yazacaklarımız önemli onlar için.

Bununla birlikte bir sorumluluk var omuzlarımda. Sizleri markalara boğmamaya, bloğumu da ürün tanıtımı için aracı bir kurum hâline sokmamaya çalışıyorum. Gerçekten güvendiğim, miniklere ve onların sevgili büyüklerine bilgi veren, fayda sağlayan ve yaklaşımı bu doğrultuda olan markalar “0 km.Bızdıklar”da yer alıyor.

Peki bol yazı yazmanın dışında neler yaptık son bir senede?

Bambino Oyuncak aktivitelerimiz artarak devam etti. Bambino’nun Orchard Toys, 4M, Alex, Playmobil gibi eğitici oyuncak markalarıyla yaptığı işbirliğinden bizim bızdıklar faydalandı. Aynur Hanım ile el ele keyifle organize ettik hepsini.

Tırtıl Kids Kitabevi’nde okuma saatlerimiz devam etti yine. Ayda bir defa Türkçe  ve İngilizce kitaplar okuduk. Bence bu konuda tüm kitabevleri bir adım atmalı. Kendi çalışanlarına kitapları okuma, bilme şartı koymalı. Ve içlerinden birileri mutlaka hiç değilse haftada bir gün çocuklara kitap okumalı.

Kadıköy Kitap Şenliği’ne katıldık yine. Tırtıl Kids harika kitaplarıyla oradaydı, ben de bana ayrılmış çadırda kitap okudum gelen miniklere.

ALL,forkids köşem devam etti bu sene de. Keyifle yazıyorum bu dergi için. Aynı şey okulumun dergisi BizLetter için de sözkonusu. Tarsus Amerikan camiasına bu dergideki köşem sayesinde ulaşmak, TAC ailemle bu BizLetter sayesinde buluşmak çok ama çok hoşuma gidiyor.

“0 km.Bızdıklar”ın telif hakkı işlemleri yine bu sene içerisinde tamamlandı. Artık kayıtlı, onaylı, tescil edilmiş bir marka “0 km.Bızdıklar”. “Taklitlerinden sakının” diyebilirim anlayacağınız 🙂

Konuklarımız arttı bu sene.

Sevgili İlkiz Özcan Sönmez (Çocuklu Yaşam Merkezi / Aile ve Ebeveyn Koçu) bizlerle oldu ve çok önemli bilgiler paylaştı. Onun sayesinde çocuğumuzun sosyal ve duygusal gelişimi hakkında bilgimiz oldu. “Sosyal ve Duygusal Gelişim” başlıklı yazımızı mutlaka tekrar okumanızı öneririm.

Sevgili Mine Küçük bizlerleydi. Muhteşem bir kadın Mine. Onun anlattıklarını dinlerken takip etmekte zorlanıyorum. Müzecilik ve arkeoloji konusunda o kadar derin bilgiye sahip ki, insan kendini ister istemez çok yetersiz hissediyor. Ama bildiklerini paylaşmaya gönüllü bir kişi Mine. Bu sayede kendisiyle oldukça kapsamlı bir ropörtaj yaptık “0 km.Bızdıklar”da. Yakında “0 km.Kültür” köşemizin devamlı konuğu olacak Mine. Bu vesileyle sizlere duyurmuş olayım 🙂

(“Müzecilik ve Bir Uzman” başlıklı yazımızdan kendisinin aktardığı bilgileri hatırlayabilirsiniz)

İstanbulforkids konuk oldu bize “Van Gogh Alive” anlatımıyla. İstanbul’u çocukla gezmenin inceliklerini anlatan bu sitenin kurucusu sevgili Pemi, bizlerle Van Gogh Alive sergisini gezerken yaşadıklarını, hissettiklerini paylaştı.

Yine konuklarımızdan Ebru Bağran (Aile Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi – uzman psikolog), bizlere yeni eğitim sistemiyle nasıl başa çıkabileceğimizi, çocuklarımıza nasıl yardımcı olabileceğimizi anlattı.

Ebru Hanım’ın verdiği bilgiler bu zor dönemden geçen pek çok ebeveyne fayda sağladı. (“Yeni Sistemle Başa Çıkabilmek” başlıklı yazımız bu konuyla ilgiliydi.)

Kütüphane Haftası’nda hayatı kitaplar içerisinde geçen sıcacık bir konuğumuz vardı “0 km.Bızdıklar”da. ENKA Anaokul ve 1.Sınıf Kütüphane Öğretmeni Ebru Büyükçakar bizlerleydi. Hem onu tanıma fırsatını yakaladık, hem de çocuk ve kitap konusunda sohbet ettik. “Kütüphane Haftasında Sıcacık Bir Sohbet” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Young Guru Academy (YGA) ile tanıştık bu sene.

“Dünyayı değiştireceğine inanacak kadar idealist, hayalinin önündeki engelleri görecek kadar da gerçekçi, engelleri kaldırmayı deneyecek kadar cesur, sıradışı hayal ortakları ile çalışabilecek kadar da uyumlu, kendine yapabileceği en büyük yardımın da başkalarına yardım etmek olduğunu bilen bir bencilseniz, sosyal sorumluluk sahibi ve başarılı, çift kanatlı bir lider olmayı hayal ediyorsanız, sizi tanımaktan onur duyarız…” diyorlar. Yani duygusal yönü kuvvetli, üretici, faydalı, gencecik liderler yetiştiriyorlar. Muhteşem bir amaç için çalışıyorlar.

Onları  “Young Guru Academy”  başlıklı yazımız sayesinde sizlerle tanıştırabildiğim için çok mutluyum. 

Sosyal projeler deyince,” 0 km.Bızdıklar” bir şekilde, bir yerden destek vermek istiyor tabii ki.

Bu sene karşımıza iki tane harika proje çıktı.

İlki Gymboree Türkiye tarafından organize edilmiş bir anaokulu projesi. Adıyaman’da Unicef ile ortak yaptıkları anaokulun ikincisini devreye sokabilmek için sevgili Esra Taşar’ın canla başla çalıştığı bir kitap. Çocukları Gymboree’ye gitmiş anneler hem bir bağış yaptılar, hem de yemek tarifleriyle bu kitabın oluşmasına katkıda bulundular. Kitabın amacının verdiği heyecanının yanısıra Gymboree’de gerçekleşen fotoğraf çekimleri inanılmaz keyifliydi. Benim çekingen kızım bile çok eğlendi.

Kitap ile ilgili detaylı bilgiye “Nefis Bir Kitap” başlıklı yazımdan ulaşabilirsiniz.
İkinci katkıda bulunduğumuz proje ise henüz meyvesini verdi. “İmza: Kızın” isimli kitap, kızlardan babalarına yazılmış mektuplardan oluşuyor. Amaç daha çok kız çocuğunu okutmak. Geliri, YEKÜV 21. yy. Eğitim Ve Kültür Vakfı’na bağışlanacak. Kitap çok taze piyasaya çıktı. TÜYAP Kitap Fuarı’nda da tanıtılacak ve kitapta yer alan pek çok tanınmış isim bu kitabı imzalamak için 24 Kasım saat 14:00 -17:00 arası TÜYAP 603C “Yitik Ülke Yayınları” standında olacak.

Bu arada bu projeden habersiz oldukları için katılamayanlar ama babalarına mektup yazmak isteyenler için bir blog var şimdi:  www.imzakizin.com. İster resminizi yollayın babanızla, kitapla, ister mektubunuzu. Hepsine yer var bu blogda.

Kitap ile ilgili bilgiye “İmza: Kızın” başlıklı yazımdan ulaşabilirsiniz.

AÇEV ve Bir Dilek Tut Dernekleri’ne keyifle duyuru anlamında destek verdik:

AÇEV’in “Sen Benim Babamsın” kampanyası çocuklarımızın hayatında son derece etkili babaları kapsayan önemli bir çalışmaydı.

İZ Çocuk Gelişim Merkezleri‘ni ise daha çok kişiye duyurmak için blogger anne ve babalardan oluşan kocaman bir grup “0 km.Bızdılar”ı yalnız bırakmadı. El ele daha çok kişiye bu harika projeyi tanıtma şansımız oldu.

Bir Dilek Tut ise pek çok tanınmış kişinin “Sizin için mutluluk nedir?” sorusuna verdikleri cevaplardan ve dilekleri gerçekleşmiş çocukların teşekkür mektuplarından oluşmuş bir “Mutluluk Kitabı” yayınladı.

Az kalsın unutuyordum; Tırtıl Kids Kitabevi ve Piyanoya ile kampanyalar düzenledik siz “0 km.Bızdıklar” üyeleri için. Blog üyelerimiz indirimler ve ödüller kazandılar bu iki mekândan. İleride yenilerini yapmayı planlıyoruz.

Yepyeni “0 km.Seyahatler” bölümümüzü ise mutlaka hatırlatmam gerekiyor sizlere. Çok yeni başladık – canım arkadaşım Elif istedi diye 🙂 Burada hem benden, hem sevgili gezgin arkadaşım Funda Taboğlu’ndan çocuklu, çocuksuz seyahat tecrübeleri aktarılacak. Sizlerin de yazıları olursa seve seve bu bölümde yer verebiliriz.

“0 km.Lezzetler” sevgili Tuğba Esentepe ile hareketlendi. Onun nefis tariflerine ileriki dönemlerde yer vereceğiz.

Yaz yaz bitmiyor. O kadar yoğun geçmiş ki bir sene daha… Ne güzel, ne mutlu bana. Nefes nefese kalsam da farketmez. Hatta daha bile iyi.

Yeni senede sizlere daha pek çok güzel haber vereceğimden şüpheniz olmasın!

Yalnız, yine yüzsüzce bir doğumgünü hediyesi isteyeceğim sizlerden: bizi daha çok okuyun ve okutun. Arkadaşlarınıza, çevrenize yazıları yollayın, onlarla bizi tanıştırın. Bol bol yorum yazın, öneri getirin. Seneye yine böyle bir yazı yazarken yine birlikte yaptıklarımızla sayfalar dolsun.

İyi ki varsınız, iyi ki bizi okuyorsunuz 🙂