Tırtıl Kids’de Okuma Saati Başlıyooor!

Yazımıza önce bir duyuruyla başlayalım: 18 Mayıs, Çarşamba günü saat 16:30’da İstinye Park Tırtıl Kids’de buluşuyoruz. Yine 3-6 yaş grubumuza bu sefer Türkçe kitaplar okuyoruz. Okuma saatimizin ardından isteyenler miniklerine İstinye Park’taki çeşitli restoranlardan birinde yemek yedirip evlerine yemek sonrası gidebilirler. İsteyenler oyun alanında vakit geçirebilirler. Seçenek çok. Önemli olan okuyacağımız keyifli kitapları kaçırmamanız.

Okuma saati deyince, biraz geriye sarmak istiyorum yaşanmışları.

Haftasonunuz nasıl geçti?

Benim çok ama çok keyifliydi. Hava harikaydı malum. Bir kere hemen neşem yerine geliyor sıcak ve güneşli havayı görünce. Cumartesi sabah 09:15 Beşiktaş-Kadıköy vapuruyla martılarla yarışarak karşıya geçtim. Elimde kitabım olmasına rağmen, o nefis manzaraya kapıldım, birkaç sayfadan sonra kenara koydum kitabımı.

Tırtıl Kids stand önü

 

Hedef Yoğurtçu Parkı. Biliyorsunuz “Kitap Şenliği” başlıklı yazımda belirttiğim gibi okuma saatim vardı hem Cumartesi, hem Pazar. Park bir harika. Yemyeşil. Koşanlar, köpeğini gezdirenler, çocuğuyla gelenler, jimnastik yapanlar,…

Ve tüm bunların arasında yan yana kitap standları. Harika bir görüntü.

Kozyatağı Rotary ekibi canla başla çalışmış. Gerçekten harika bir iş çıkartmış.
En keyifli kitap standı haliyle Tırtıl Kids’e aitti. O kitaplar, oyun kutuları, aktivite defterleri,… O kadar renkli ki ürünler, direkt sizi mıknatıs gibi çekiyor.

Standımızın tam karşısı çimlik kocaman bir alan. Organizatörlerin getirdiği renkli puflarla, Tırtıl Kids’in rengarenk tabure ve minderlerini atınca çimlerin üzerine, harika bir okuma alanı oluşuverdi.

“Okuma saati başlıyor!” anonsunu takiben pıtı pıtı gelmeye başladı minikler. Çoğu ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyor, belli. Kimisi benden çekiniyor, en uzak köşeye oturuyor, kimisi çok katılımcı. Tüm sohbetlere katılıyor, soruları cevaplıyor. Bazısı parmak kaldırmadan cevap vermiyor, diğerleri daha rahat olabiliyor. Çeşit çeşit, renk ,renk,…

Fazla fazla kitap seçmiştim yedekli olsun diye ama hepsini okuttular… En çok da prenses tacımı taktığımda eğlendiler 🙂 Kocaman kadın taktı kafasına tacı “İşte prenses olduuummm…” diyor bir de! Ne komik!!!

Okuma saatimiz sona erdi. ‘Arkası yarın’ dedim ve biraz standları dolaştıktan sonra oradan ayrıldım.

Ertesi gün yine oradayım. Standların birinde gözüme Keith Harring ile ilgili harika bir kitap kestirdim. Okuma sonrası mutlaka alacağım…

Okuma saatinden bir görüntü

 

Saat 11:00’de başlayan okuma saatimize bir baktım ki bir önceki günden gelen bızdıklar var. Bu sefer kendilerinden daha bir eminler 🙂 Hoşuma gitti çok. En çok da ne hoşuma gitti biliyor musunuz? Okuma sonunda “Haydi ablaya teşekkür et oğlum/kızım” denmesine. Yani “teyze” sıfatını hak ettiğimi düşünürken, yerine hâlâ abla denmesi hoşuma gitti itiraf etmeliyim. Hatta bunu Twitter’da bile paylaştım… tweet… tweet 🙂

İşte böyle dolu dolu geçti haftasonum. Rotary yetkililerini tebrik etmemek içten değil. İnşallah Kitap Şenlikleri daha da yaygınlaşır, okuyucular daha da artar, tüm bu çabaların harika sonuçları olur. Onlar bana, ben de onlara teşekkür ettim, gönülden.

Sizlerle paylaşmak istediğim bir de harika Bambino Aktivitemiz var, geçen hafta gerçekleşen. Ama o da başlı başına bir yazı olmayı hak ediyor. Onun için bir sonraki yazıda efendim. Bizi takip etmeye devam edin!

2 Comments

  1. AYŞE
    yazıyı okuyunca çimlere çıkıp kitap okuyasım geldi:) 2.5yaşında erkek kardeşim var 2-3ay önce sayfa sayısı az resimli 2 kitap aldık uyurken okuruz diye ama bizimki coştu sabah kalkıyor -"anne kun kun." diyor(kitabın ismi "rakun kun kun"da) eee tabi buda bizi çok mutlu ediyor şimdide her çıkışıızda bir veya 2 kitap almaya başta annem olmak üzre özen gösteriyoruz zaten kitapçılar en huzurlu yerler....
    Reply 17 May 2011 at 15:46
    • Haklısın Ayşecim. Kitap almak ve okumak büyük keyif. Ne güzel kardeşine de kitap sevgisini küçücük yaşından itibaren aşılıyorsunuz. Böyle böyle okuyanlar artacak diye inanıyorum. Çok sevgiler :)
      Reply 17 May 2011 at 19:15

Leave a comment

Leave a Reply to Defne Ongun Müminoğlu Cancel reply