Yarıyıl tatiline girmeden, iki aktivite sıkıştırdık. Hemen haberini vermek istedim:

İlki, bu Cuma, yani 13 Ocak günü saat 16:45‘te Etiler Alkent Bambino Oyuncak‘ta gerçekleşecek. Yoğun istek üzerine tekrar 4M ürünlerini ve sevgili Saten Hanım’ı devreye soktuk. Aktivitemiz 4-8 yaş grubu için uygundur. (İlk 4M aktivitemize göz atmak isterseniz “Kâşifler İçin Aktivite” başlıklı yazımıza bakabilirsiniz.)

Bu sefer çevre bilincininin önemini ve geri dönüşümü eğlenceli bir şekilde hatırlatacağız bızdıklara.

Sibel Arna HTV’deki “Anne” isimli programında bana, “Oyun ile eğitimi nasıl dengeliyorsun? Bir grup insan eğitici oyunlardan çok sıkıldı. ‘Bırakın bazen de çocuklar öylesine oynasın’ diye isyan ediyorlar” demişti.

İşte 4M aktivitemiz bunun nasıl yapıldığının bir ispatı olacak bence. Yani çaktırmadan öğreteceğiz. Gözlerine sokmayacağız, uzun uzun ders vermeyeceğiz. Ama evlerinden getirdikleri malzemelerin nasıl da eğlenceli karakterlere dönüştüklerine şahit olacaklar ve bu malzemelerin ne kadar kıymetli olduğunu anlayacaklar. (Bu arada kızımda bu bilinç biraz fazla gelişmiş durumda. Ev çöplüğe döndü, hiçbir şey atamıyoruz!!!)

Bambino aktivitesine katılacak miniklerin yanlarında birer adet market poşeti ve küçük plastik su şişesi kapağı getirmelerini önemle rica ediyoruz. Böylelikle kendi getirdikleri malzemelerin nelere dönüşebileceğini daha net görebilecekler.

Yerimiz kısıtlı olduğundan katılım için rezervasyon yapılmasını rica edeceğiz.

Kontakt Bilgileri: 0212-352 8182 / aynur@bambinooyuncak.com

İkinci aktivitemiz ise okuma saati!!! Yaşşaasıııınnnnn 🙂 16 Ocak, Pazartesi günü saat 16:30‘da İstinye Park Tırtıl Kids Kitabevi‘nde (-2.katta) Türkçe kitaplar okuyacağız. 3-6 yaş grubuna hitap edecek kitaplarımız. Hepinizi heyecanla bekliyoruz!

Bu arada etrafta herkes hasta. Her gün yeni bir salgının bildirisi geliyor: Beta, kızıl, Influenza A,… Peki çocuklarımızı nasıl koruyacağız? Burada en önemli iş çocuğu hasta olan anne ve babalara düşüyor. Lütfen ama lütfen hastalanmak üzere olan (burnu akan, gözleri kızarmış, halsiz bir çocuktan bahsediyorum) ya da hastalığını tam üzerinden atamamış çocuğunuzu evde tutun. Bırakın sıkılsın, bırakın dinlenmek zorunda kalsın. Hem daha çabuk iyileşir, hem de etrafa mikrop yaymaz.

Diğer veliler için ise, öncelikle çocuklarımızın ellerini sık sık bol sabunlu suyla (en az 10 saniye – yani hiç değilse bir defa ‘iyi ki doğdun’ şarkısı söyleyecek kadar, iki defa söylerlerse daha da iyi!) yıkamalarını tembihlemek, sınıfların bol bol havalandırıldığından emin olmak, gün içerisinde bol bol su içmelerini sağlamak, C vitamini desteği vermek, bol narenciye tükettirmek, şekeri tamamiyle kesmek, doktorunun tavsiye edeceği immune sistemini kuvvetlendirecek vitaminlerden almalarını sağlamak,…

İlk aklıma gelenler bunlar. Başka ne yapabiliriz? Fikri olan varsa ve “0 km.Bızdıklar” da paylaşırsa hepimize faydası olur.

Yakında, sağlıkla, güzel aktivitelerde görüşmek üzere…