Birkaç gün önce “0 km.Bızdıklar” elçimiz sevgili Mine Küçük ile sanat dolu birkaç saat geçirdim. Karaköy’de sevimli bir yerde içilen bir kahvenin ardından, İKSV’nin düzenlediği 2.Tasarım Bienali’ne gittik. Karaköy Rum Okulu’na İstanbul Bienali’nde gittiğimde çok etkilenmiştim. Yüksek tavanlı, ahşap merdivenli, kend içinde sanatsal bir okul burası.

İçeri girdiğimde, tam orta alanda bir grup öğrenci ile karşılaştım. Öğrenciler anlatılanları büyük bir ilgiyle dinliyor, dinlemekle kalmayıp, konuyla ilgili kendi yorumlarını yapıyorlardı. Ara ara rehberlerinin de yönlendirmesiyle gruplara ayrılıp, konu ile ilintili çalışmalar yapıyorlardı.

Bienal’i bana Mine’nin tecrübeli ekibinden sevgili Özge Özkan tanıttı. Tüm katları tek tek dolaştık.

2.Tasarım Bienal’inin “Gelecek Artık Eskisi Gibi Değil” başlığı aslında I.Dünya Savaşı ile II.Dünya Savaşı arasındaki dönemdeki endüstrileşmeye ithafen söylenilmiş. Yani gelişimi ve değişimi sembolize ediyor.

Okulun içerisindeki farklı alanlarda bu değişim ve gelecek ile ilgili beklenti tasarımlarla vurgulanmış.

Dünyanın genel gidişatına, politik olaylara, sosyal yaklaşımlara, teknolojinin gelişimine bakarak, gelecek için pratik, fayda sağlayabilecek, bazen de tamamiyle uçuk tasarımlar farklı alanlarda sunulmuş.

Benim en çok hoşuma giden yerlerden ilki “Bitki Kütüphanesi – Bostan” oldu. Burada isteyen ziyaretçiler kendi bitkilerini ekebiliyor, bu bitkilere kendi isimlerini veriyorlar.  Ekimi yapılan bitkiler ışıklı, ortak bir alanda sulanıyor, bakımları yapılıyor. İleride yetişmiş bitkiler bir restoranda kullanılacakmış 🙂

Bızdıkların da ilgisini çekebilecek bir diğer tasarım, spor yaparken bilgisayarda çalışmanızı sağlıyor. Bu bölümde gelen ziyaretçiler istedikleri bir yazıyı bilgisayarda egzersizlerini yaparak yazıp bastırabiliyorlar. Sonra bunların hepsi duvarda yerini alıyor.

TAK’ın (Tasarım Atölyesi Kadıköy) çalışmaları da çok ilginçti. TAK’tan size “Yeldeğirmeni’ni Keşfettim” başlıklı yazımda bahsetmiştim. Okuyamadıysanız, gözatmanızı öneririm.

TAK, atık malzemelerden şehir nasıl faydalanır düşüncesiyle hareket etmiş ve birbirinden güzel tasarımlar ortaya çıkartılmış.

Üstelik bu tasarımlar üzerinde çalışırken, Kadıköy semtindeki pek çok kişiden de destek almış. Denemişler, öneriler getirmişler. Tüm bu çalışmalar, yani oluşum aşamaları da ürünlerle birlikte okulun terasında gösteriliyor.

Bienal’de gezilecek çok ilginç alanlar var. Bunların hepsi çocuklara hitap etmese de, ister onlar için planlanmış atölyelere getirin, ister ayrı bir zaman diliminde el ele gelip, birbirinden bilgili rehberlerden destek alın ama her hâlükârda bir fikir edinmelerini sağlayın derim.

Lafı çok uzatmadan, sevgili Mine Küçük’ün bir müzeolog bakış açısıyla Bienal anlatımıyla sizleri baş başa bırakıyorum.

Son Not (Söz veriyorum!) : Hazır bu bölgedeyken, İstanbul Modern‘de “Türkiye’de Görsel Sanat ve Müzik” konulu sergi 27 Kasım’a kadar devam ediyor. Çok güzel gerçekten. Kaçırmayın derim

Günleriniz sanat ve keşif dolu olsun 🙂

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın düzenlediği “Gelecek Artık Eskisi Gibi Değil” başlıklı  2. Tasarım Bienali 1 Kasim’da izleyicilerine kapılarını açtı. 14 Aralık’a kadar devam edecek olan Bienal, şu soruyu soruyor: “Şu anda gelecek nedir?”

Kuratör, Zoe Ryan. Yardımcı kuratör ise Meredith Carruthers.

Tasarımlar modadan mimariye bir çok alanı kapsıyor ve çeşitli mecralar ile izleyiciye sunuluyor.

Bienal, Karaköy Rum Okulu’nda yer alıyor. Biraz daha Fındıklı’ya doğru ilerlediğinizde ise Antrepo 7’de “Üniversitelerin Tasarım Bienali Sorusu” ile ilgili projeleri yer alıyor.

Bienal sergisinin yanı sıra, İstanbul’un her iki yakasında çeşitli semtlerde yer alan 12 farklı rotayla tasarım yürüyüşleri düzenleniyor.

Örneğin, Fener-Balat rotasında düzenlenen geziye katıldığınızda hem çok fazla gitme fırsatı bulamadığınız bir semte gidiyorsunuz, hem de belki de bu güne kadar ismini bile duymadığınız bir sanatçı ile tanışıyor, atölyesini ziyaret ediyorsunuz.

Çemberlitaş-Kapalıçarşı rotasında artık unutulmaya başlanan gümüş dövme ustalarıyla gümüş tepsi yapımı üzerine sohbet edebiliyorsunuz, çalışırken izleyebiliyorsunuz.

Yetişkinler için saatli turların olduğu Bienal’de gençler ve çocuklar da unutulmamis. SALT Yorumlama işbirliğiyle lise öğrencileriyle tasarım fikri ile bu alandaki akımlar ve yenilikçi düşünceler ele alınacak. Rehberler eşliğinde Bienal’i gezecek olan öğrenciler, Bienal ekibinin yani sıra profesyonel tasarımcı ve mimarlarla tanışacak, kamusal mekân, mutfak tasarımı ve ergonomi konularında atölyelere katılacaklar.

Bienal süresince her gün Informel Eğitim-çocukistanbul tarafından EKO Tasarım adı altında çocuk ve genç programları düzenleniyor. Rum Okulu’nda yapılan atölye ve etkinlik kapsamında çocuk ve gençlere yönelik yaşanabilir ve sürdürülebilir bir gelecek için tasarımın bugünkü rolünü sorgulayan, yeni yaklaşımlar üzerinde düşündüren çalışmalar gerçekleştiriliyor. Farklı yaş grupları için farklı içeriklerle hazırlanan program, hafta içi okul grupları ile gelen öğrencileri ,hafta sonları ise aileleriyle ziyaret eden çocuk ve gençleri ağırlıyor.