Sevgili Yonca Tok Muslubaş ile çok yakın bir arkadaşım, İpek Keretli Buyurgan sayesinde tanıştım. İki arkadaş sabahın çok erken bir saatinde hızlı hızlı yürürken “Mutlaka tanışmanız lazım. Bu neden benim aklıma daha önce gelmedi!” yorumunu gülümseyerek karşılarken, Yonca ile tanışınca ne demek istediğini anladım.
Dinamik, yaratıcı, hayata gülümseyen ve daha iyisini yapmaya çalışan modern bir kadın ve anne buldum karşımda.
Karşılıklı sevdik birbirimizi ve işte sonucu benim kızıcıktan sonra doğan bebeklerim bu tasarım sitesinde!
NUUBA&THE GANG’i tanımanız lazım. Farklılık sunuyorlar. İnsanın hoşuna gidiyor. Standart dışı bir şey bulunca, kendinizi iyi hissediyorsunuz.
Ama işi başından sonuna markanın sahibi anlatsın diyor, sizi Yonca Tok Muslubaş ile baş başa bırakıyorum 🙂
Yoncacığım, bize biraz kendinden, NUUBA&THE GANG’in doğuşundan bahseder misin? Açıkcası “İşte bunu yapmalıyım!” anını merak ediyorum.
Ben aslen reklamcıyım. 15 yıl çok uluslu ajanslarda çalıştım. Yıllarca yaratıcı bir endüstride çalışmak beni iyi anlamda zehirledi. Global firmalarla uzun süre çalışıp pazarlama, iletişim, marka yaratma ve yaşatma alanında kayda değer bir tecrübe de kazandıktan sonra kendi tutkularımın peşinden gitmek, kendi markamı yaratmak istedim. Konu ise çocuklarım doğduktan sonra daha netleşti. Dünyanın en tatlı, en özgün ve özel varlıkları çocuklar. Onları özenle giydirmek istediğimde seçeneksizlik beni şaşırttı. Karakteri olan, yaratıcı ve farklı tasarımların ülkemizde bulunmadığını fark ettim ve bir arayışa girdim. Bu arayış beni tasarım diline hayran olduğum İskandinav ülkelerine yöneltti. Çok kısa sürede doğru adreste olduğumu anladım ve öncelikli olarak çocuk modasına yeni bir soluk getiren İskandinav tasarım markalarıyla iş birliği yapmaya karar verdim.
İsmi nasıl belirledin?
Ben ithalatla başladım ama yola çıkarken bile kafamın arkasında kendi markamla üretim yapmak vardı. İsimde bizden bir iz olsun istedim. Nuuba, çocuklarımın isimlerindeki ortak harflerden ve soyadımızdaki harflerden türedi. Yani Nuuba biz, the Gang ise arkadaş olduğumuz markalar diye hayal ettim ve ismi de böyle koydum. Bu sezon ise ilk defa Nuuba Essentials olarak kendi kapsül koleksiyonumuzu çıkardık:)
0 km.Bızdıklar okurları NUUBA&THE GANG’de neler bulacak?
Eğer çocukları için farklı, yaratıcı, özenle üretilmiş, karakterli, özgün ürünler arıyorlarsa doğru adresteler diyebilirim. Klasik tarza çok yer vermiyoruz. Bizim ürünlerimizde klasik bir modelde bile mutlaka yaratıcı ve modern bir yorum bulursunuz. Bu markaları yaratanlar, ürünleri tasarlayanlar gerçekten bu işi aşkla yapıyorlar ve tüm yeteneklerini, sevgilerini, hayal güçlerini bu işe akıtıyorlar. Birlikte çalıştığımız markaların yaratıcılarının neredeyse hepsi kendileri çocuk sahibi olunca kendi markalarını çıkartmaya karar vermiş olan anne ve babalar. Bu bile ürünlerin ne kadar özenle ve sevgiyle yaratıldığına dair güzel bir ipucu sanırım.
Tasarım sence nedir?
Tasarım, yaşamımıza faydayı en güzel hâliyle sunma çabasıdır bence. Ruhumuzda taşıdığımız güzelliklerin, hayal gücünün, imgelerin, inceliklerin akıl ve hayat birikimi süzgecinden geçerek dışa vurumudur. Mamanuuba’larımızdan Ayşe Ferhangil’in röportajında söylediği bir sözü çok sevmiş ve değerli bulmuştum. Tekrarlamak isterim. “Estetik ve tasarım bugün Türkiye’de yaşayan herkes için önemli olması gereken bir konu. Mikro anlamda kendimizi sunma biçimimizden, şehircilik gibi makro konulara kadar her insan estetik algısını geliştirirse hayat ne güzel olur.” demişti Ayşe ve çok hak veriyorum ben de.
Çocukların tasarıma yaklaşımını nasıl görüyorsun? Benim kızım uzun zamandır kendi seçimlerini yapıyor. Ben alternatif bir tarzı denetmek isteyip de ona sormadan bir şey alırsam, o ürün sadece dolap bekliyor. Sence durum nasıl? Çocukların kendi tarzları hangi yaş itibariye oluşmaya başlıyor?
Tarzına sahip çıkmakla, bireyliğine sahip çıkmak, kim olduğunu ortaya koymak aynı şey. O nedenle birey olma mücadelesi veren çocuklarımız seçimlerini kendileri yapmak istiyorlar ve buna izin veren anne babalar çok doğru bir iş yapıyorlar. Giysiler ikinci deri gibi. Onlara istemedikleri, kendilerini yansıtmadığını düşündükleri giysileri zorla giydirmeye çalışmak bir anlamda onları gasp etmekle aynı şey. Özellikle kızlarda 4 yaşından itibaren seçme arzuları kuvvetleniyor. Anne babalara tavsiyem onlara birkaç seçenek sunmaları. Hatta o seçenekler içinden kendi kombinlerini yaratmalarına izin vermeleri. Bazen altı Kavak üstü Şişhane bir durum oluyor tabi ama varsın olsun. Yaratıcılık bir araya gelmeyeceğini düşündüğümüz şeyleri bir araya getirebilmek değil mi bir anlamda 🙂 “Çok güzel oldu, ben hiç düşünememiştim,” deyin. Bırakın yaptıkları seçimin onaylanmasının haklı gururunu yaşasınlar.
Tasarıma herkes hayatında yer verebilir mi? Bir ürüne “tasarım” denilince sanki çoğunlukla insanlar ulaşamayacakları bir rakamla karşılacaklar diye düşünüyorlar. Bir takım şeylerde bu böyle olsa da genel olarak durum nedir sence? Bu düşüncede gerçek payı var mı?
Tasarımın arkasında o kadar büyük bir emek, bilgi birikimi, deneyim, başarı ve başarısızlık, yıllarca zenginleştirilmiş bir hayal gücü var ki…o nedenle harcıalem, özgün olmayan, var olanın kopyalandığı seri üretim ürünlerden maliyeti daha yüksek. Dolayısıyla değeri de. Bu ulaşılamaz anlamına kesinlikle gelmiyor. Tasarım insanlara, hayatlara dokunmak onları daha güzel kılabilmek için var. Ulaşamayacaksak bir anlamı olmazdı. Neyi ulaşmaya değer bulduğunuzla ilintili sanırım. Lüks segment ürünlerle tasarım ürün kavramı bazen birbirine karışıyor sanırım. Oysa tasarım çok daha kucaklayıcı ve genel bir kavram. Bir felsefe.
Burcu ve Berk ile… serisinin NUUBA&THE GANG’de yer alması beni çok sevindirdi. Tekrar teşekkür ederim. Bu fikir nasıl oluştu?
Biz yola çıktığımızda hayallerimizden biri de zamanla çocukların hayatına farklı alanlarda değen, onların dünyasını zenginleştiren çeşitte ürünler sunan bir konsept mağaza haline gelmekti. Giysiden, oyuncağa, kitaba kadar… Şimdi bu aşamadayız. Kitaplar bu dünyadaki belki de en kadim, en değerli dostlarımız. Senin büyük bir özenle ve titizlikle, kılı kırk yararak, uzmanlar eşliğinde hazırladığın Burcu ve Berk ile… serisi hem çocuklarımız hem bizim için çok değerli kaynaklar oldular. Bu nedenle Burcu ve Berk’in ‘Gang’imize katılması bizi ve müşterilerimizi çok memnun etti.
İlerideki dönemde site için farklı projeler, yeni markalarla işbirlikleri var mı?
Bizde planlar, yeni projeler hiç bitmiyor. O kadar heyecanlı ki durmak mümkün değil. Bazen içim içime sığmıyor ama her şeyi bir anda yapmak maddi manevi mümkün değil. Biz de küçük ama sağlam adımlarla ilerlemeye çalışıyoruz.
Son olarak, hiçbir sınırın olmasa, önünde hiçbir engel olmasa, sen kendin ne tasarlardın?
İçindeki her şeyiyle birlikte bir ev. Tüm ömrümü alırdı herhalde 🙂
Category: Çocuklu Olmak, Konuklarımız
No Comments