Bu hafta tek ama uzun bir yazıyla bayram dönemine giriş yapalım istedim. Benim için özel olan, üzerinde aylar ayı kafa patlattığım, kendimle birlikte pek çok insanı sürüklediğim ve onların emekleri sayesinde hep birlikte içimize sinen bir serideki yenilikten, yani Burcu ve Berk ile… Serisi’nden bahsetmek istiyorum.

“Burcu ve Berk ile…”nin artık bir de internet sitesi var! www.burcuveberkile.com

Bu sitede neler mi var? Kitaplar hakkında bilgi, görseller, kitapların uzmanları (biliyorsunuz her kitapta bir, bazen iki uzman bize destek veriyor), olmazsa olmaz çizerimiz, kitaplarla yapılan etkinlikler,… ne isterseniz var. Umarım site hoşunuza gider.

Pek yakında seriye belki de bizleri en çok oyalayan yeni bir üçlü katılacak. Ama detayları için biraz sabır rica edeceğiz sizden.

Bu seriyi hazırlarken, en çok dikkat ettiğim, bir çocuk için öğrenmesi önemli olan,  hatta zaman zaman son derece sıkıcı olabilen konuları, şirin, eğlenceli çizimler ve sıcacık bir hikâye çevresinde sunmaktı. Bunu yaparken de kitaptaki konuyla ilgili bir ya da gerektiğinde birkaç tane uzmanla omuz omuza çalışabilmeyi hedefledim. Böylelikle, sunulan her şeyi sünger gibi çeken bızdıklar, doğru bilgiyi fark etmeden öğrenmiş olacaklardı.

Ne mutlu bana ki, yayınevim Artemis Çocuk – ALFA’nın da desteğiyle, önce altı, ardından dokuz kitap oldular. Yakında yeni üçlüyle tam oniki olacaklar. Yaşasın!

Bu yazıda esas amacım,bloğum 0 m.Bızdıklar sayesinde tanıdığım, bu işin en başından beri birlikte çalıştığım, yaptıklarına inandığım, beni dinleyip, anlattıklarımı dikkate alan (İnanın çok kolay bir tip değilim. Sinir derecede detaycıyım bir kere… Geri kalanını Esra bilahare size anlatır:)), kendi de bu seriye gönülden veren çizerimiz Esra İlter Demirbilek’i sizlere tanıtmak.

Onunki bir kariyer değişikliği. Bence yüreklendirici bir hikâye. Hiç hayatında olmamış bir şeye atılmak değil ama eski aşkını tekrar canlandırmak gibi sanki.

Bu noktada sizleri Esra ile başbaşa bırakıyorum.

Keyifli okumalar 🙂

Esracığım seninle çizimlerin sayesinde yaklaşık beş sene önce tanıştık. Ama senin eğitimin, geçmiş iş tecrübelerin aslında farklıydı. Bize eski Esra’yı anlatır mısın?

Elbette. Bunu anlatmayı çok seviyorum çünkü bazı insanlara ilham verebileceğini düşünüyorum. Özellikle hayalindeki işi yapmayı düşünenlere sesleniyorum. 🙂 Hele özel bir yeteneğiniz varsa, bunu tozlu raflardan çıkarıp kullanmayı düşünüyor ve hayatınıza yepyeni bir sayfa açmak istiyorsanız asla “çok geç” diye düşünmeyin. Örnek vereyim dünyaca ünlü Marvel çizeri Stan Lee bugün 92 yaşında ve hala çiziyor 🙂

Sorumuzun asıl yanıtına gelince, “Esra henüz ortaokul sıralarında çizgiromanlar, karikatürler çizen biriyken nedense maddi ve gelecek kaygısı yüzünden üniversitede mühendislik fakültesinin yolunu tutmuş talihsiz bir kızcağızdı”, dememi bekliyorsun ama demeyeceğim çünkü eğitim gördüğüm mesleği de tamamen severek seçtim, okudum ve 16 yıl bu alanda kariyer yaptım. Fakat içimdeki çizim aşkı bambaşka birşeydi. Hayatımda herşey mükemmeldi, kariyer, aile, çocuk bile yapmıştım ama neydi derdim işte buydu : Özgür olmak, yaratıcı olmak, çizmek ve de çizmek… Ben bir risk aldım ve böyle bir yolculuğa çıktım. Tabi eşimin desteği olmadan asla olamazdı. Eski Esra ile yenisi arasındaki tek fark artık yeni Esra’nın kurumsal hayatta olması gerektiği gibi “rol yapma” zorunluğu olmaması, daha özgür olması, yoksa Esra yine aynı “çılgın” Esra J İçimdeki çizim canavarı aslında hep oradaydı 🙂

Kariyerindek bu değişikliğin adımlarını da bizlerle paylaşır mısın?

Herkes hayalindeki işi yapmak ister. Ama bunu yaparken sadece duyguları dinlemenin doğru olmadığını düşünüyorum. İstemek, şartların uygun olması, risk alabilecek durumda olmamız gerekiyor. Yetişkin insanlarız, ailelerimiz, çocuklarımız ve sorumluluklarımız var. Kısacası eğer kaybedersek kaybımız büyük olacaktır. Fizibilitesini çok iyi yapmamız gerekiyor.

Aşamalara gelince, mühendislik mesleğimi severek yaptım ancak zaman içerisinde belli bir doyuma ulaştıktan sonra manevi olarak beni tatmin etmemeye başladı. Henüz işten ayrılmadan yayınevleri ile görüşmeye başladım ve birkaç kitabım da henüz tam zamanlı görevimden ayrılmadan çıktı. Bu bana cesaret verdi. İşten  ayrılıp tamamen çizerliğe yönelmemdeki ateşleyici sebep ise oğlumun benim yakın ilgime ihtiyacı olması oldu. Biraz zorunluluk, biraz da bahane oldu. Eşim de destekleyince neden olmasın dedim. Kolay olmadı elbet, özellikle maddi açıdan.

Ben her yerde seni “Burcu ve Berk ile…” serisinin çizeri olarak tanıtıyorum. Ama senin başka pek çok farklı çalışman var. Biraz onlardan da bahseder misin?

“Burcu ve Berk ile…” Artemis Yayınları’ndan çıkan sevimli kitaplarımız ! “Burcu ve Berk ile..” dışında BU Yayınları ile çok çalışma yaptık, en özellerinden birisi “Keloğlan Masalları” idi, özel olmasının sebebi kullandığım teknik idi. Osmanlı minyatüründen esinlenerek dijital bir kolaj çalışması gerçekleştirdim. Bunun dışında Atlas Çocuk Dergisi için çizimler hazırlıyorum. Geçtiğimiz sene Edukids firması ile bir çalışma yaptık. Tan Sağtürk ile birlikte bale eğitim kartları hazırladık, çok keyifli ve eşsiz bir çalışma idi. Çocuk Gelişim Uzmanı Nalan Sönmez ile okul öncesi grup için çok keyifli kitaplar hazırladık. Çizmeli Kedi Yayınları’nda henüz yayınlanmamış kitaplarım var, onları da heyecanla bekliyorum çünkü tekniği itibariyle tamamen bambaşka bir stille karşınıza çıkacağım. Benim asıl stilim comic tarz aslında. Burcu ve Berk’te de bu tarzı meyveler, sebzeler vs. olarak görmüştük. Çizmeli Kedi Yayınları ile yaptığım bu çalışmalarda bu tarzı ortaya koydum. Ve yakın zamanda da Burcu ve Berk’in yeni kitaplarını hazırladım bildiğin üzere 🙂 Çok sürprizli olsun 🙂

En sevdiğin çizerlerden örnekler verir misin? Kimler ve ne açıdan onları beğeniyorsun?

Farklı kategorilerde farklı çizerler örnekleyebilirim. Çocuk kitapları konusunda 8 yaş üzeri Sernur Işık, Rukiye Ulusan, Gökçe Akgül, okul öncesi için Feridun Oral, Sedat Girgin, Victoria Ball, Alexandra Ball’ı sayabilirim. Tabi sadece çocuk kitabı çizerlerini değil fantastik dünyayı ve çizgi romanları da çok sevdiğimden Melike Acar, Kerem Beyit, Yıldıray Çınar, Stan Lee, Scott Campbell gibi sanatçıları da çok seviyorum. Bu saydığım çizerlerden Sernur Işık ve Gökçe Akgül kendimi en çok örnek aldıklarımdan, tarzlarımız yakın, oldukça serbest bir el, rahat bir çizim ve mizahi yönü olan çizimler yapıyorlar, çok da sevimliler.

Bir de hayatında Alp var. Alp’le yaşam nasıl? İş, çocuk, ev dengesini nasıl kuruyorsun?

Ah..İşte bu çok zor ! Bir o kadar da keyifli. Çocuğumla beraber evde olmak harika bir duyguymuş, bunun keyfine varmaya çalışıyorum ama her zaman olamıyor tabi. Günümü doğru planlarsam eğer herşey yolunda gidiyor ama eğer planı aksatan ani bir gelişme olursa bu akabindeki tüm programı etkiliyor J Çocuklu bir annenin gününün sürprizsiz geçmesi aslında çok büyük bir sürpriz, sürprizlerle dolu yaşıyoruz 🙂 Gece çalışmayı biyolojik dengemi bozmamak adına pek istemiyorum ancak en verimli çalıştığım zaman dilimi olduğunu da itiraf etmeden geçemeyeceğim. Çünkü herkes uyumuş, tüm ev işleri bitmiş ve çizimler dışında ilgilenmem gereken bir şey kalmamış oluyor ve o andan itibaren işime daha çok odaklanıp yaratıcı olabiliyorum. Aile-iş dengesi bazen şaşsa da bir şekilde telafi ediyorum.

Alp ileride çizer olmak isteseydi ona önerin ne olurdu?

Öncelikle akademiye gitmesini, vizyonunu geniş tutmasını, görsel anlamda kendini sürekli beslemesini önerirdim. Herkes yaratıcı olabilir ama önemli olan hayatın içinde detayları görüp analiz edebilmektir. Ama şu ana dek gözlemlediğim kadarıyla onda çizimden çok müzik yeteneği var. O da çok güzel çünkü ben de bir yandan müzikle ilgileniyorum. Flüt kursuna gidiyorum ve özel vokal dersleri alıyorum. Evden çalışmanın, kendi çalışma saatlerimi planlıyor olmamın en güzel yanı da bu, zamanında yarım bıraktığım diğer sanat eğitimlerimi tamamlıyor, hobilerimi geliştiriyorum J kısacası kendime zaman ayırıyorum.

Kendin için ileride neler planlıyorsun? Yeni projeler var mı?

Çocuklara yönelik çizgi romanlar yapmak istiyorum. Ortaokuldayken yaptığım buydu, kendi yarattığım karakterlerle fantastik çizgi hikayeler karalıyordum. Bunları geliştirip, günümüze uyarlayıp hem yazıp hem çizmek istiyorum. İlk fırsatta inşallah 🙂

Hayatını çizmek istesen nasıl bir şey çıkardı? Bu söyleşiye özel, kendini, hayatını özetleyen bir çizim yapar mısın?

Hahah.. Çizmem mi… Sevgilerimle