Hayat ve Öncelikler

Okullar açılıyor. Yarın kızıcığınki, birkaç hafta sonra hepsi…

Benim için “okul” oldu bitti olabildiğince keyifli bir ortam oldu. Yani bir okul ne kadar keyifli olabilirse, o kadar tabii ki… Beraberinde gelen karın ağrıları, uykusuzluk, endişe, imtihan stresleri falan saymıyorum. Onlar dışında aklımda kalan hislere, damağımda kalan tada baktığımda durum hiç de fena değil.

Ama ben Tarsus Amerikan Koleji (TAC) mezunuyum. Sistem hem Tarsus usulü, hem Amerikan! Bence muhteşem bir kebap-künefe (veya pancake mi desem?) karışımı 🙂 Özellikle de erkek okulunda okuyunca biz ilk kız mezunlar birbirinden komik anlar yaşıyorduk. Gerçekten çok renkli okul günlerimiz olduğu yadsınamaz. Hocalarımızla arkadaş gibiydik ama saygıda kusur etmemize izin yoktu tabi ki.

Öte yandan eşim Avusturya Lisesi mezunu. Onun için okul o kadar da güzel anılardan oluşmuyor. Daha sert, daha acımasız bir eğitim. Bir anlamda soğutmuşlar da denilebilir. Kız-erkek ayrı onun döneminde. Bir mesafe hâli. Hocalarsa çok sertmiş. Yine geldi mesafe… Neydi acaba amaçları diye düşünüyorum için için, o anlattıkça.

TAC’den mezun olalı 27 sene oldu! Dile kolay…

TAC

Kendimi kıdemli bir mezun sayarak biraz ahkâm kesebilirim diye düşünüyorum. (Size önerim hemen bilgisayarınızdan/cep telefonunuzdan/ bu ekrandan uzaklaşmanız yönünde olacak…Ahkâm kesen bir Defne çekilir şey değil!)

Neyse, nerede kalmıştık? Efendim bizim zamanımızda…

TACBiz deliler gibi çalışırdık. En azından ben öyle çalışmadan, sadece dersi dinleyerek yüksek not alabilen bir tip değildim. İtiraf ediyorum! Ben ça-lı-şır-dım!

Fakat, çalışmanın dışında her zaman hocalarıma ulaşabileceğimi bilirdim. Onların bizleri zorlamak için değil, gerçekten öğretmek için orada olduğunun bilincindeydim.

TACBasket maçına kaçsam da, okulu arada kırsam da, bilirdim ki eğer ben çalışırsam hocalarım bunu anlayacak ve takdir edecek.

Tarsus Amerikan Koleji’nden mezun olmak bana tarih, coğrafya bilgisinden çok, hayata bakış açısını kazandırdı. Hayatta neyin saf ve önemli olduğunu ben Ortaokul-Lise senelerimde öğrendim. İlerisi için ne yapmam gerektiğini, kalıcı dostlukların değerini, insanın kendinden bilge kişilere danışmasının önemini, soru sormanın olmazsa olmaz olduğunu, farklı düşüncelere saygı duyulması gerektiğini, her şeyi tartışabileceğimi, konuşmanın önemini ben okulda öğrendim.

Hayatta da bana en çok bu öğretiler yol gösterdi.

TAC

Şimdilerde kızıcığım için bir anne olarak çabalarken, yer yer endişelenirken, hayattaki önemli değerlere odaklanmayı hatırlamaya çalışıyorum.

Bu konuda çok sevdiğim bir arkadaşımın, sevgili Senem Betil Gürün‘ün bir paylaşımı oldu geçenlerde. Sizlerle bunu paylaşmak istiyorum sene yeni başlıyor iken.

Beni çok etkiledi. Bir anlamda “dürttü” beni. İnsan yaşamına bakınca neyin aslında kalıcı ve önemli olduğunu hatırlamamı sağladı. Biraz da imrenmeme neden oldu. Keşke bana da bir anne olarak böyle bir mektup gelse diye düşündüm.

Bakalım siz elinizdekini nasıl değerlendireceksiniz…

HiNDiSTAN’DA BIR OKULUN AÇIKLAMASI;

Some schools in Kolkata India sent this letter to the parents a few weeks before the exams:

“Dear Parents,

The exams of your children are to start soon. I know you are all really anxious for your child to do well.

But, please do remember, amongst the students, who will be sitting for the exams, there is an artist, who doesn’t need to understand Maths.

There is an entrepreneur, who doesn’t care about History or English literature.

There’s a musician, whose Chemistry marks won’t matter.

There’s a sportsperson, whose physical fitness is more important than Physics..

If your child does get top marks, that’s great! But, if he or she doesn’t, please don’t take away their self-confidence and dignity from them.

Tell them it’s OK, it’s just an exam! They are cut out for much bigger things in life.

Tell them, no matter what they score, you love them and will not judge them.

Please do this, and when you do, watch your children conquer the world. One exam or a low mark won’t take away their dreams and talent.

And please, do not think that doctors and engineers are the only happy people in the world.

With Warm Regards,
The Principal.”

*******************************************************************************************************************************

Hindistan – Kolkata’daki bazı okullar aşağıdaki mektubu imtihanlardan birkaç hafta önce velilere yolladılar:

Sevgili Veliler,

Çocuklarınızın sınavları yakında başlayacak. Onlar için heyecanlandığınızı biliyoruz.

Ancak lütfen şunu unutmayın ki, imtihana katılan öğrencilerden Matematik bilmesine çok da gerek olmayan bir sanatçı,

Veya Tarih ve İngiliz Edebiyatı umurunda olmayan bir girişimci,

Kimya notları çok da önemli olmayacak bir müzisyen,

Fiziksel sağlığının Fizik dersinden önemli olduğu bir sporcu olacaktır.

Çocuğunuz en yüksek notları alıyorsa bu harika! Ama alamıyorsa lütfen onların güvenini ve onurlarını ellerinden almayın.

Onlara her şeyin normal, olması gerektiği gibi olduğunu söyleyin. Bu zaten sadece bir sınavdı. Onlar hayatta bu sınavdan çok daha büyük başarılara hazırlar.

Onlara her zaman, her şartta onları sevdiğinizi ve onları yargılamayacağınızı söyleyin.

Lütfen bunu yapın. Yapın ve onların nasıl da dünyayı fethettiklerini izleyin. Bir sınav veya bir kırık not onların hayallerini ve yeteneklerini ellerinden almaz.

Ve lütfen dünyadaki en mutlu kişilerin doktor ve mühendisler olduğunu düşünmeyin.

Saygılarımla,

Okul Müdürü

 

4 Comments

  1. Denge, denge ve yine denge!.... disiplin, kurallar, ve "structure" da ogrenci icin gerekli, sevgi ve saygi cercevesinde serbestlik de... onemli olan dengeyi kurmak Defnecigim.... Hepimiz icin guzel bir okul yili olsun!
    Reply 5 September 2016 at 11:18
    • Gerçekten öyle İpekcim. En zoru da bu sanırım :) Güzelliklerle dolu yeni bir okul dönemi diliyorum ben de.
      Reply 5 September 2016 at 12:30
  2. A Alptekin
    Hoş bir yazı, samimi paylaşım için teşekkürler. Mektup pek çok idareciye ve veliye ışık tutabilir. Diğer takipçinin Denge vurgusuna katılıyorum. Selamlar
    Reply 5 September 2016 at 13:47

Leave a comment

Leave a Reply to Defne Ongun Müminoğlu Cancel reply