Hakan Artış İle Spora Devam

Bir önceki yazımda tanıtmıştım kendisini…

Sporun içerisinden gelen, basketbola senelerini vermiş, sportmen bir kişi Hakan Artış.

Şimdi de bu bilgisini ve birikimini çocuklara aktarıyor, gerek internet sitesinde, gerek televizyonda, gerekse yazdığı kitapla…

Sohbetimize kaldığımız yerden devam ediyoruz…

Özellikle erken gençlik döneminde olan oldukça kilolu ve spordan uzak çocuklar görüyorum etrafımda. Sizce buradaki temel sorun nedir? Nasıl böyle olabiliyor gençlik? Ne yapmak lazım?

Çocuklarınıza spor ve sağlıklı yaşam konusunda da örnek model olun. Mutfak alışverişine birlikte çıkın. İnsan sağlığına uygun, faydalı yiyecekler alın. Buzdolabınıza yararlı yiyecekler yerleştirin. Çocuk sağlıklı yiyecekleri, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını ve kurallarını önce sizden öğrenecektir.

Çocuk buzdolabının kapağını açtığında abur cuburla karşılaştığında obeziteden kaçması mümkün değildir. Zaten zamanının çoğunu bir odasında pranga mahkumları gibi geçirip, bilgisayar oyunları ve televizyon izleyerek esir hayatı yaşadıklarından bu tip hareketsiz yaşam tarzı da obezite oluşumunda çok önemli bir etken oluşturmaktadır. Enerji harcamasını artıracak en kolay yol, fiziksel aktivitenin artırılmasıdır. Fiziksel aktivite ne kadar çok olursa, o kadar çok enerji yakılır ve kilo verilir. Burada ailelerin en önemli görevi çocuklarının bu tip hapis yaşamını seçmemesi için onlara daha küçük yaşlarında iyi birer örnek model olmalarıdır.

Çocuk ne görürse fotoğrafını çeker ve uygular. Aile bireyleri ne yapıyorsa aynısını yapar, hatta bu alışkanlık haline gelir. Spor da böyledir. Çocuk çok küçük yaşlardan itibaren spor yapan bir anne ve babayla sağlıklı ve spor dolu bir yaşam sürmeyi öğreniyorsa geleceğe daha sağlıklı bakacaktır. Ailelerin spor sevgisini, spor kültürünü ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını kendi çocuklarına ve torunlarına kazandırmaları en kutsal mirasları olacaktır…

Spora başlamadan önce check-up yapılması konusunda ne düşünüyorsunuz?

Minicik adımlarıyla vurmaya ya da minicik elleriyle tutmaya çalıştığı topla başlayan ilk egzersizlerin spora dönüşmesini istersiniz. Bilirsiniz ki onun sağlıklı büyüme ve gelişmesinde spor çok önemli. Spor sayesinde kasları ve kemikleri güçlenecek, el, göz, ayak koordinasyonu artacak, yarışmayı öğrenecek, kazanmayı ve kaybetmeyi bilecek, takım olmanın önemini kavrayacak belki de en önemlisi, kendisine olan güveni artacak!

Sporla ilişkisini tecrübeli profesyonellerden öğrenmesinin daha doğru olduğunu bilirsiniz. Spor okuluna yazdırmaya gittiğinizde, kayıt şartları çıkar karşınıza. Bu şartlardan en önemlisi, Sağlık Bakanlığı’nın yetkili sağlık kurumlarından alması gereken “Çocuğun spor yapmasında hiçbir sakınca yoktur” notunun yazıldığı sağlık raporudur. Bu durumda belki de zahmeti az ve ucuz bir yol olduğu için en yakın “sağlık ocağına” gider ve rapor alır ve okula teslim edeceğiniz evrakların arasına koyarsınız. Kayıt yaptırırken muvafakatname adı verilen başka evraka imza atmanız istenir: “Çocuğumun spor yapmasında sakınca yoktur ve sağlığı ile ilgili her türlü sorumluluk bana aittir.” Öyle ya, ‘sağlıklıdır’ raporu alan her anne baba gibi, siz de rahatlıkla imzayı atıverirsiniz. İki fotoğraf ile katılım ücretini de ödeyince, çocuğunuzun spor keyfi başlayacaktır!

Size göre artık çocuğunuz spor yaparak sağlıklı yaşam için bir adım daha atacaktır!

Madalyonun bir yüzü bu, peki ya diğer yüzü?

Spor yapmaya başlayacak çocuğunuzun sağlığı kontrol sırasında yeterince incelendiğinden emin misiniz? Belki bundan 10-20 yıl önce bu soruya gönül rahatlığıyla evet demek mümkündü. Ama gelişen tıp, her gün keşfedilen yeni durumlar, yeni hastalıklar ve yeni tedavi yöntemleriyle karşımıza çıkıyor. Tıbbın hızla geliştiği alanlardan biri de çocuk sağlığı. Bu yüzden bu soruya günümüzde ‘belki’ demek gerekiyor. Ama sağlık ‘belki’lere bırakılamaz. Hele konu, çocuklarımızın sağlıysa… Spor okuluna daha sağlıklı olsun diye gönderdiğiniz çocuğunuzun sağlık yönüyle spora hazır olduğundan emin olmak gerekiyor. Çünkü günlük aktivitelerin dışında daha yoğun spor yapması, çocuğunuzun vücuduna fazladan yük binmesi anlamını da taşıyor. Eğer sağlığı bu duruma uygun değilse, çocuğunuzun zarar görmesi işten bile değildir.

İşte bu yüzden ayrıntılı bir check up incelemesinin yapılması, özellikle de kalp sağlığının kontrol edilmesi şart! Kalp kontrolü yaptırmanız, olası hastalıkların saptanması açısından çok önemli. Çünkü anne karnında ya da doğum sonrası çeşitli nedenlerle oluşan kalp hastalıklarının yüzlerce farklı türü var. Üstelik bunların bir kısmı ilerledikten sonra belirti veriyor.

Gelecekte Sağlık Bakanlığı’nın spora başlayacak çocuklarımızın hayatlarını güvence altına almak için Spor Kulüplerine, Spor Okullarına ve ebeveynlere tam teşekküllü hastanelerden tüm sağlık kontrollerini kapsayan Check Up sağlık raporu şartını getirmesinin, en değerli varlığımız milyonlarca çocuğumuzun keyifle spor yapmasının, minik kalplerinin sağlıkla atmasının ve ailelerin yüzlerinin sağlıkla gülmesinin umudunu taşıyorum. Bu konuda anne ve babalara en değerli varlıklarının sağlığı için Acıbadem Sağlık Grubu’nun spora başlayacak çocuklar için başlattığı hem acısız, doğru ve güvenli, hem de ekonomik “Check Up” kampanyasını önerebilirim.

Bu kederi kimse paylaşmasın diye!

Her spor kulübünde ve her spor okulunda karşılaşılabilecek kazalardan, geçen yıl bir “sağlık ocağından” raporlu 13 yaşındaki minik Ali Duran’ın hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı Benzer şekilde bu sene top oynarken kalbi duran İrem Köse var. Kederli ailelere ve sevenlerine buradan tekrar başsağlığı dilerim. İnşallah, böylesine acı kayıpların son bulması amacıyla  yaşanan bu iki acı haberi sizlerle paylaşmak istedim.

Spora başlamadan önce çocuğunuzun gerekli sağlık kontrollerini yaptırın. Keyifle spor yapsın, minik kalbi sağlıkla atsın…

Gerçekten çok doğru Hakan Bey. Yalnız en erken ne zaman yapılmalı bu kontroller?

Erken fark edilen tüm sağlık problemlerinin tedavisinde erken teşhis tedavi için çok önemlidir.

Çocuğumuzun doğumuyla başlayan düzenli rutin muayeneler, çocuğun fiziki gelişimi ve sağlıklı büyümesini engelleyecek çeşitli sorunların ortaya çıkmasını testler, taramalar, muayene ve check up aracılığı ile sağlayacaktır.
Spora başlayan çocuk için de böyledir. Özellikle kalple ilgili sağlık  problemlerinin erken teşhisi okula ve spora başlayacak her yaştan minik kalplerin daha keyifle ve sağlıkla atmasını sağlayacaktır. (Ben çocuklarımızın doğumundan sonra yapılan rutin kontroller sonrasında okul hayatına ve spora başlayacak her yaş döneminde olan oynayan, koşan, zıplayan her çocuğun kesinlikle kalp ağırlıklı check up kontrollerinden geçirilmesini öneriyorum.)

Bu konuda daha önce de belirtiğim gibi Acıbadem doktorlarının spora başlayacak çocuklar için oluşturduğu tarama ve testlerle check up programları var. Ben uzman doktor olmadığım için bu konuda açıklama yapmam doğru olmamakla birlikte, artık çağımızda kalple ilgili sorunlar, muayene ve tetkiklerle yapılan kontroller sayesinde çocuğun doğmasıyla birlikte tesbit edilebilebiliyor.

Peki, biz ebeveynler için geç mi? Yani hiç spora başlamamış olanlar için ne önerirsiniz? Sonuçta bizlerin de bızdıklarımız ve kendimiz için kuvvetli, sağlıklı olmamız gerekiyor 🙂

Spor yapmanın yaşı ve cinsiyeti yoktur, ister çocuk olun, ister genç, ister kadın olun, ister erkek, isterseniz 70 yaşında olun mutlaka size uygun yapacağınız mutlu olacağınız ve keyif alacağınız bir spor çeşidi vardır. Tabii ki spordan önce mutlaka sağlık kontrolünden geçmeniz gerektiğini hatırlatırım.

Ayrıca böylesine keyifli bir sohbet için de çok teşekkür ederim.

Ben de hepimiz adına buradan tekrar Hakan Bey’e teşekkür etmek istiyorum.Eminim pek çoğumuzun aklından geçen sorulara cevap alabildik, değil mi?

4 Comments

  1. Kesinlike cok keyifle okudum iki yaziyida.Ne kadar guzel ve yerinde bilgiler icermis sohbet. Cocugun taklit etmesi konusu tecrube ile sabit.Annem cikolatayi babamsa meyveyi cok sever.ben ikisinide sonuna kadar taklit ettim.Ama hala meyvenin sekeri ile yetinmeyi beceremiyorum. Check-up konusunu da sanirim es geciyoruz.Acibadem in boyle bir uygulamasi oldugunu ogrenmis olduk tesekkurler.Cunku kalp krizi denildigi gibi gercekten 13 yaslara hatta belki daha da asagi yaslara kadar dustu. Son zamanlarda en sik duydugumuz haber kalp krizi..
    Reply 15 October 2010 at 05:26
    • Defne
      Faydalandığınıza çok ama çok sevindim. Hakan Bey sağolsun bizlere bol vakit ayırdı. İnşallah hepimizin bızdıkları hayatlarındaki boşlukları sporla dolduracaklar, sağlıklı olacaklar. Sevgilerimle :)
      Reply 15 October 2010 at 09:28
  2. Duygu Kozacioglu
    Canım Defne, Tüm bu yazılar ve bilgiler için sana çok çok teşekkürler.Tüm yazılarını çok kefiyle okuyorum ve verdiğin bilgilerden faydalanıyorum. Sevgiler, Duygu
    Reply 15 October 2010 at 15:12
    • Defne
      Çok sevindim Duygucuğum. Benim için bunu duymak o kadar önemli ki... Öpücükler :)
      Reply 15 October 2010 at 22:57

Leave a comment